ANYONE (JİHAN)

"Görücez!"

Jeonghan'ın bakış açısı

Arkadaşlarımla sohbetimiz bittiğinde herkes evlerine dağıldı. Ben ise biraz hava almak için eve yüreyerek gitmeye karar verdim. Akşam saatleriydi ve yollar biraz tenhaydı. Umursamadan yoluma devam ettim ve arkamdan bir ses duydum. İlk bir kedi olduğunu düşünmüştüm arkamdaki silüeti görene kadar. Arkamı döndüm ve bana hiç kıpırdamadan bakan adama bakmaya başladım. Böyle şeyler korkunçtur ama ben bir mafya ailesinin üyesiyim normal bir şekilde korkutucu gelmiyordu. Taki adam belinden silahı çıkartıp bana doğrultana kadar.. Kim olduğunu bilmiyordum ama babamın sorun yaşadığı mafyaların adamlarından biri olduğu kesindi. Yavaş yavaş adımlarımı geriye çevirdim. Adamda yavaş yavaş bana yaklaşıyordu. Ne yapacağımı bilmiyordum. Adamın niyeti kesin gibi duruyordu. Kaçmaya çalışsam bile beni vurabilirdi ve bu daha kötü olurdu üstelik yanımda korumam bile yok. Tam işimin bittiğini düşünmüşken arkadan sert birşeyin yere düştüğü duyuldu. Adam arkasına döndü ve bende bunu fırsat bilip olabildiğince hızlı koşmaya başladım.

Tabii ki kaçtığımı farketti ve arkamdan beni yakalamak için koşmaya başladı. Bu sırada da durmam için ateş etti. Bu beni daha da korkuttu ve daha hızlı koşmaya başladım. Yavaş yavaş yorulmaya başlıyordum ne yapıp edip izimi kaybettirmeyi başardım ve boş bir evin içine girdim. Korkuyla titriyordum. Telefonumu çıkarttım o anda annemin yeni korumamın numarasını 2 saat önce attığını gördüm. Hiç düşünmeden numarayı çevirdim. Çalıyordu ama açmıyordu bütün umudumu kesip tam kapatıcakken "Alo?" sesini duydum. 2,3 saniye ne diyceğimi bilemedim korkudan ve titremekten konuşamıyordum. Sonra başarıp konuşmaya başladım. "A-alo" sesim titriyordu. Joshua bunu hemen farketti ve endişeyle sordu. "Jeonghan Bey iyi misiniz? Bir sorun mu var?" dedi. Ona olan herşeyi anlattım ve bana "Tamam sakin ol hemen geliyorum bir yere kıpırdama."dedi. Azda olsa rahatlamıştım. Yine de korku duygusu peşimi bırakmıyordu.

Joshua 10 dakika sonra hemen geldi. Bu kadar kısa süre geldiğine şaşırdım ama mutluydum da. Yanıma geldi iyi misiniz demesine izin vermeden ona sıkıca sarıldım ve yüzümün ıslandığını farkettim evet ağlıyordum. Ama nedense bu sarılma beni çok iyi hissettirdi. 2 dk kesintisiz ona sarıldım o da karşılık verdi. O hafif parfümünün kokusunu alabiliyordum. Vücudunu bedenimde hissettiğim her an daha da rahatlıyor ve sakinleşiyordum.

"Jeonghan Bey iyi misiniz? Bir yerineze birşey oldu mu?"dedi ve beni kontrol etti. Sadece şu Bey kısmına takıldım bu durumda bile.. Ondan küçük olduğumu düşünüyorum ve büyük ihtimalle öyle. Çok beklemeden "Evet iyiyim birşey olmadı ama çok korktum." "O an yanınızda olmadığım için üzgünüm." dedi. Tam cevap verecekken bir ses duyduk. Evet o adam tam buradaydı. Joshua beni hemen bir duvara yasladı ve gizlice adamı izlemeye başladı. Şuan utanmam mı yoksa korkmam mı gerekiyor bilmiyordum çünkü yüzü yüzümden sadece 2 santim uzaktaydı. Biraz daha yaklaşırsa dudaklarımız birbirine değecekti. Ama bunu şuan düşünmek yanlıştı çünkü adam bizi fark etmişti. Yavaşca bize yaklaşıyordu. Joshua belinden silahı çıkartıyordu. Ama birinin gözlerimin önünde ölme fikri düşmanım olsa da mide bulantıcı geliyordu. Bu yüzden başka birşey düşünmeye başladım.

Aklıma bir fikir geldi ama bunun doğru olup olmadığı ve yaparsam onun yüzüne sonradan nasıl bakacağımı düşündüm. Fakat düşünmenin sırası değildi adam daha çok yaklaşıyordu. Joshua da adamı vuracaktı. Buna izin veremezdim , bunu yapamak zorundaydım.. Adam bizi gördü ve yanımıza yavaşça gelmeye başladı. Bende tam düşüneceğim şeyi yapacakken .. Joshuayı öpecekken bir silah sesiyle yüzüme kan sıçradı...

Yere baktığımda adam yerde cansız bedeniyle yatıyordu. Joshua'nın ilk gününden birini öldüreceğini düşünmüyordum. Evet saçmalıyorum bir koruma neden mafya ailesinin oğlunu kurtarmak için birini öldürmesin ki? Bu bizim için normal birşey.

"Artık korkulacak birşey yok güvendesiniz." dedi. Ne kadar çok şaşırsam da güvende olduğum için rahatladım. Evet Joshua'nın yanında kendimi güvende hissediyorum.. Gerçekten iyice saçmalıyorum. Güvende hissetmem normal sonuçta o benim korumam değil mi? Herşeyi başka yere bağlıyorum yeterince işin içinde. Kendime çekidüzen vermeliyim.

Kendi düşüncelerimden kurtularak sıcak bir gülümsemeyle "Teşekkür ederim."dedim. Ama o beni azarladı.. "Bu saatte neden tek başınıza bu tenha yerlerde eve yüreyerek gitmeyi tercih ettiniz? Şoförünüzü çağırlamlıydınız ya da beni önceden aramalıydınız!" İlk gününden bana bağırıyor mu cidden. Bütün yumuşaklığımı mahvetti. Numarasını verebilirdi. Bana diyene bak. Ayrıca şu 'nız' eki beni çileden çıkarmaya yeter. Daha fazla kavga çıkmasın diye sadece özür dilerim demekle yetindim. Beni arabaya bindirip eve doğru sürdü. Kaba adam..

***

"Cidden tek başına eve yürümeyi nasıl düşünürsün Jeonghan hiç düşünmüyor musun kendini!?" Babam neredeyse bütün malikanenin duyacağı şekilde beni azarlıyordu. Ne var yani hava almak istediysem.. Tehlikeli olabilir ama her zaman yanımda birinin olması çok rahatsız edici. Neredeyse yarım saat boyunca azar yedikten sonra odama doğru yürüdüm ve.. Beni ispiyonlayan o canım korumam orada duruyordu. Bir çalışanla gülerek konuşuyordu. Ben bu kadar çok azar yerken.. En azından başka bir yalan diyebilirdi babama.. Hemen yanına gittim ve çalışana bizi yalnız bırakması gerektiğini söyledim.

"Neden yaptın?"

"Neyi?"

"Bilmemizlikten gelme beni neden babama ispiyonladın? Evet yanlış birşey yapmış olabilirim ama babama yalan söyleyebilirdin bende bu kadar çok azar yememiş olurdum!"

"İlk olarak bana bağırma ve evet yanlış yaptın bende sana bir ders olsun diye babana söyledim , senin iyiliğin için."

"Hiç iyiliğim için olmadı. Zaten ders cıkarttım. Ayrıca benle senli benli mi konuşmaya başladın." Evet saçma bir şekilde bunu sordum cidden hastasın Jeonghan.

"Üzgünüm bu bir kerelikti Jeonghan Bey."

Evet gerçekten deliricem.

"Sizden nefret ediyorum Joshua Hong!"

"Bu benim için bir onurdur Jeonghan Bey duygularımız karşılıklı ayrıca iyiliğiniz için birşey yaptım ve bunu yanlış anlıyorsanız üzgünüm ama bu sizin bencelliğiniz."

BENCİL Mİ? BANA BENCİL DEDİ! AYRICA DUYGULARI KARŞILIKLIYMIŞ! KARA LİSTEYE ALINDIN JOSHUA HONG KEŞKE KORUMASI OLMASAYDIM DİYECEKSİN!

"Siz gülümsemeye devam edin Joshua Hong. Gülümsemenizi elinizden alıcam göreceksiniz."

"Bunu yapabileceğinizi sanmıyorum Jeonghan Bey üstünüze yük olacak şeylere kalkışmayın derim."

"Görücez!"

" Ahhh cidden , peki görücez"

Hikaye güzel gidiyor mu bilmiyorum ama (biraz saçmalamış olabilirim) yazamayı sevdiğim için sanırım çok fazla bölüm atacağım.
Okuduğunuz için teşekkürler..💖