ANYONE (JİHAN)

Lunapark

Joshua'nın bakış açısı

Gerçekten bu çocuk sinirlerimi altüst edip duruyor. Hergün nasıl dayanacağımı bilmiyorum. Şimdi de arkadaşlarıyla lunaparka gitme planı yapmışlar. Gerçekten bazen üvey bir çocuk olduğunu düşünüyorum. Fakat bunun zamanı değil. Haliyle onun koruması olduğum için onunla birlikte gitmem gerekiyor. Gerçekten hiç istemiyorum ama bunu yapmak zorundayım.

Kimsenin bakış açısı

Joshua hazırlanıp Jeonghan'ı beklemek için aşağı iner. Neredeyse yarım saat bekler ve bundan şikayet eder. Jeonghan sonunda hazırlanıp aşağı iner. Joshua ile tek kelime etmez. Joshua bu durumu sever. Çünkü Jeonghan sebepsizce Joshua ile çok yakındır ve hep onunla bir sohbet içerisindedir. Nihayet uzun bir yolculuk sonrası lunaparka gelebilmişlerdir.

Jeonghan'ın bakış açısı

Yol boyunca korumamla hiç konuşmadım. Bundan hiçte şikayetçi gözükmüyordu ve bu beni deli etmeye yetti. Yolculuğun bitiminde sonunda lunaparka vardık. Arkadaşlarım bir sürü halinde beni bekliyorlardı. Koşup hemen onlara sarıldım. Joshua ise arkamdan sadece bakıyordu. Minghao , Joshua'yı gördüğü anda konuşmaya başladı.

"Merhaba siz Jeonghan'nın koruması olmalısınız tanıştığıma memnun oldum."

"Evet, bende'

"Çok yakışıklısınızzz." Evet her zaman ki gibi Seungkwan.

"Teşekkür ederim."

"Jeonghan'nın anlattığı kadar çekicisiniz." Evet Dk kesinlikle ölmek istiyor.

Şuanda Joshua bana boş boş bakıyor ve ben yerin altına giriyorum. Öyle birşey demedim.

"Jeonghan öyle birşey demedi." Kurtarıcı Wonwoom.

"Sadece yakışıklı olduğunuzu söyledi." Kesinlikle sözümü geri alıyorum.

Joshua şuanda sırıtıyor ve bunun iyi bişey olduğunu düşünmüyorum. Arkadaşlarım her zaman beni rezil edecek birşey buluyorlar. Kesinlikle buraya geldiğime pişmanım. Konuyu değistirmek istiyorum ama daha çok dikkat çekerim diye yapamıyorum. Şuanda ölmek istiyorum.

"Bence bu kadar yeter hadi eğlenelim " Bu sefer kesinlikle Jihoon kurtarıcım.

Sonunda az önce ki olan olayları unutursak güzelce eğlenebileceğim.

Arkadaşlarımla hızlı trene binmek için sıraya girdik ve gözüm Joshua'ya kaydı. Ama yanında birisi vardı ve oldukça yakın görünüyorlardı. Nedense şuan sadece bu kadar soğuk yapan ve beni her bulduğu fırsatta tersleyen biri nasıl olurda birine bu kadar çok yakın olur? diye düşünüyorum ve şuan kıskanıyorum evet saçma bir şekilde onları kıskanıyorum. Delirmiş olmalıyım. Saçma sapan düşüncelerimden kurtulmaya çalışırken omzumda bir el hissettim.

"Hyung istersen bu kadar çok belli etme."

"Ne? Neyi?" Seungkwanın demeye çalıştığı gerçekten anlamadım. Ne demeye çalışıyor?

"Joshua'nın yanındaki adamla bu kadar yakın olmasını kıskanma diyorum. Adamı öldürecek gibi bakıyorsun. Ayrıca bu kadar kısa süre içinde nasıl hemen Joshua'ya aşık oldun?

"NE? NE AŞKI? Seungkwan iyice saçmalıyorsun. O adama kıl oluyorum. Kıskanmıyorum da. Ayrıca aşık felan da değilim . O BE-NİM KO-RU-MAM."