ᴛʜᴇ ʟᴀꜱᴛ ʜʏʙʀɪᴅ [ Durduruldu ]

13, To Accept.

Yayınlanma Tarihi : 27.10.2023
13.Bölüm : " Kabul etmek.  "

İyi okumalar dilerim!
Oy ve yorum yapmayı unutmayın!

•
•
•
•
•

Üçüncü Bakış Açısı.

Angel Bang, sakince onu tutsak ettikleri küçük zindan odada öylece oturuyorken tek düşündüğü Alex ve Christopher'dı.

Onlardan uzak kalalı 4 gün olmuştu ama şimdiden oğluna duyduğu özlem bacağındaki yaradan daha da acı vericiydi. Onu görmeye ve kokusunu içine çekmeye ihtiyacı vardı. Ama bunu yaparsa Christopher'ı tehlikeye atacaktı ve bu olursa sadece bu değil, başka kötülerinde serbest kalması anlamına gelecekti.

" Merhaba Angel Bang. " Hwang Hyunjin'in alaylı sesi zindanı doldurduğunda Angel başını demirlerinin önünde duran genç adama çevirdi. " Ne istiyorsun? "

Hyunjin yorgun bir şekilde alayla güldü. " Sana 4 gündür aynı şeyi anlatmaktan yoruldum. "

Demirleri tuttu ve garip, tuhaf ve korkunç bir gülüş sundu. " Tabikide oğlunu. "

Angel bacağındaki ağrıya rağmen yerinden kalktı ve demirlere doğru yürüyüp arada biraz mesafe bırakarak durdu. " Denemeye devam et. Onu asla yakalamayacaksın. "

Hyunjin ortama kısa bir kıkırdama bıraktı. " Aslında bu kolay. Oğlunu bulmak daha zordu. "

" Kimsin sen? "

Geriye gitti ve eğilip bir prens misali onu selamladı. " Ben Hwang Hyunjin "

Sonra doğruldu ve gözleri tuhaf bir şekilde büyüyüp küçüldü. " Artık Aile'den biri olduğuna göre bunu bilmeyen hakkın var, değil mi? "

Angel bembeyaz dişlerini birbirlerine sıktı. " Sana demiştim asla ailenden biri olmayacağım. "

Hyunjin denilen kız yeniden sırıttı ama bu kez daha korkunçtu. Daha acımasız. Angel ondan korkmuştu. Bu yüzden bir adım geriledi. Hyunjin bunu farketti ve alayla kahkaha atmaya başladı yüksek sesle. " Benden daha uzun süre yaşadın. Koskoca bir devri değiştirdin. Ama kendinden küçük birinden korkman çok acınası! "

Daha acınası olan bunun bir eğlence olduğunu sanan büyük velet olduğunu düşünüyordu Angel. Çünkü neyle karşı karşıya geleceğini yanlızca o ve onun soyundan gelenler bilirdi. Genç vampirler kesinlikle hiçbir şeyden haberi yoktu. Ama onlara laf anlatmakta zordu. Bu yüzden sadece derin bir bir nefes verdi. " Oğlumdan ne istiyorsun? "

Hyunjin'in sırtı ona dönüktü ama kahkahaları bu soruyla durmuştu. Yavaşça ona döndü ve demirlere yeniden yürüyüp sıkıca kavradı. " Oğlun Bayan Angel. İçinde çok değerli bir şeyi taşıyor. Onu istiyorum. "

Oğlunun içindeki değerli şeyin ne olduğuna dair hiçbir fikri yoktu. Ama bunu almasına izin vermeyecekti. Kesinlikle hiç kimse oğluna dokunamazdı. Yavaşça ona doğru yürüdü ve demirlere çok fazla yaklaşıp karşısındaki gencin gözlerine baktı. " Ne istiyorsun bilmiyorum ama ne olursa olsun ona dokunmana izin vermeyeceğim. Boşuna uğraşıyorsun. "

Angel bir süre gözlerine baktı ama sonra oradan uzaklaşıp kapıdan çıkmadan önce başını hafifçe ona çevirdi. " Çoktan tehlikeye girdiler bile. Onlar biraz bizle uğraşırken bende seni evcilleştireyim kötü oyuncağım. "

Yanındaki adama döndü. " Onu peşimden getir. "

Adam başını salladı ve o odadan çıkarken Angel kendisine doğru yürüyen adamdan geriye gitmeye çalıştı. Adam zindandaki kapıyı açtı ve içeri girip onu yakalamaya çalıştı. Ne kadar dirense de yakalanmıştı ve şimdi burada, bir büyük odanın içinde bir genç oğlanın önünde dizlerinin üstüne çökmüş bir şekilde duruyordu. Aralarındaki benzerlikten ötürü ikiz olduklarına emindi.

Sonunda sessizlik bozuldu ve genç oğlan ona doğru yürüyüp önüne tek dizini çöktü. " Size karşı kötü davranmak istemiyorum Bayan Angel. Lütfen size verilen emirleri yerine getirin ki Hyung'um size daha kötü davranmasın. "

Hyung'un aksine kardeşi daha nazik gibiydi ama ona da güvenemezdi. Sadece sessiz kaldı.

" Pekala, bunu evet kabul edeceğim. Ben Lee Felix. "

Yine sessiz kaldı ve Felix'e bakmaya devam etti. Bir süre sonra Felix ayağa kalktı ve oturduğu koltuğa geri döndü. " Şimdi sizden benim hissettiklerimi hissetmenizi istiyorum. "

Cebinden bir bıçak çıkardı ve gözlerinin içine baka baka koluna bir çizik attı. Anında kolunda bir acı hissedip acıyla tıslamıştı. İşaretlenmiş olmanın en kötü yanlarından biri de karşında gördüğün vampirlerden birinin hissettiği şeyleri senin de hissetmiş olmandı.

Felix başını salladı ve bıçağı cebine koyup koltuğun ucunda duran beyaz sargı bezini koluna sardı. " Güzel. Şimdi beni beyninde duymaya çalış. "

Duymak istemiyor ve bunu reddediyordu. Felix'ın kalın kısık sesi ne kadar beynine yankı etse bunu sürekli reddedip duruyordu.

" Bayan Angel, reddetmeye devam ederseniz daha fazla acı çektirmek zorunda kalacağım. "

" Beni zorla işaretlediniz. " Sonunda konuştuğunda Felix'in sesi beyninde tamamen yokoldu. Başını kaldırıp Felix'e baktı ve Hyung'un aksine onun yüzünde bu duruma karşın pişmanlık gördü. " Bunun için özür diliyorum. Ancak Hyung'um oğlunuz konusunda kafayı takmış durumda. Elimden bir şey gelmiyor. "

Felix'ın iyi biri olduğunu hissediyordu. O abisi kadar gözü dönmüş değildi. Doğru ve yanlışı ayırt edebilecek kadar zekiydi. Belki de ona yardım ederdi. " Bunca zaman Melezler sayesinde huzurlu yaşabildiniz. Şimdi Son Melez'i yoketmek her şeyi yokedecek. O öldüğünde sizde ölmüş olacaksınız. "

" Biliyorum. "

" O zaman bana yardım et. Kaçmama izin ver. "

" Bunu yapamam. "

" Lütfen... "

" Üzgünüm. "

Felix'in keskin sınırları onu zorluyordu ama bunu geçmek için bir yolunu kesinlikle bulacaktı.

" Şimdi beni duyuyorsun. " Beyninde Felix'in kalın sesini duyduğunda boşluğuna gelip ona bakış attı. Onu duymuştu. Felix gülümsedi.

" Harika. Şimdi başka bir şey yapacağız. Şimdi ben seni hissedeceğim. Sadece bana bak. "

Dediğini yaptı. Çünkü başka çaresi yoktu. Zaten ona bakıyordu. Kendini çok çaresiz, üzgün, kızgın ve özlem içinde hissediyordu. Buradan kaçamayacak kadar çaresizdi. Oğlunu ve kocasını bıraktığını için üzgündü. Onlara, ailesine kızgındı ve en önemlisi oğluna duyduğu özlem çok fazla canını yakıyordu. Mis gibi kokusu, ufak ve tatlış gülüşleri...Onu çok özlüyordu.

Felix'de bunu hissetmiş olmalı ki yüzü aniden hüzünle doldu. Ancak hemen oradan kalktı ve odadan çıkıp onu oraya yanlız bıraktı. Gittiği gibi ağlamaya başlayan Angel ise bir kez daha acıyla yere kıvrıldı.