Atış Talimi

47 14 1
                                    

Bugün yaşanan olaylar beni bir nevi yormuştu elimdeki telefon ile tepsiyi yataktan doğrularak masaya bıraktım ve yatağın içine girdim esneyip gözlerimi yumduğum da başım hafif ağrımaya başladı.
Uyandığımda erken uyanmış olmalıydım çünkü güneş yeni yeni aydınlatıyor du havayı . Elime telefonu alıp saate baktığım da saat sabahın beşi olduğunu farkettim. Yataktan çıkıp dolabıma ilerledim ve dolabı açıp içinden sarı bir boğazlı kazak aldım, altıma ise bej bir kot pantolon giydim. Dolabımın kapağını kapatıp yatağıma ilerledim . Yatağımı düzledikten sonra canım çok sıkıldığı için masada neler var diye baktım . Masanın kapaklarını açtığımda minik bir karakalem defteri , silgi , kalemtıraş ve kalem buldum . Okadar sevinmiştimki çünkü içerideyken çok sıkılıyordum . Onları alıp yatağıma oturdum ve arkama yastığı koydum. Küçük bir kaktüs çizmiştim. Gölgelendirmeyi yaparken kapım çaldı ve içeriye Bora girdi. Elinde bir tepsi ve tepsini içinde bir bardak çay , bir tabak doğranmış küçük domates , salatalık , peynir ve sarı zeytin vardı .
Telefonu çaldığında elindeki tepsiyi masaya bıraktı . Bir anda kaşlarını çattığın da oturduğum yerden doğruldum ve ona daha dikkatli baktım . Telefondaki adamla birşeyler konuştu ve elindeki telefonu hızlıca kapatıp bana döndü . Bana hızlıca bir şeyler dedi; " sen burada daha az kalmak istiyormusun? " şaşırmıştım hemen " evet , beni salıcak mısın ? " ardından " yok ama süreyi azalta bilirim . Bir görevde işime yarıycaksın . " ne göreviydiki bu? " tm , ama ne görevi bu" , " gizli bir iş yapıcaz silah kullanmayı biliyor musun ? " , " ne alaka bu? " buda neydi şimdi beni çıkar için mi kullanıcaktı ? " tamam sana silah kullanmayı öğretiriz . Sen görevde benim kız kardeşim rolünü oynayacaksın ve..." , " oda ne demek istediğimi de nereden çıkar -dın? " , " sen burda ömrün boyu kalmak istiyorsan lara ona birşey diyemem tabii " sinirlenmiştim birkere ben istemiyordum o nasıl olacaktı? Ama burada kalamazdım da mecbur kabul etcektim . " ne diyorsun lara? ", " of tamam kabul ama beni daha fazla burada tutmayacaksanız ! " sırıttığını ve " tamam " dedi . " ha bide arkadaşım ile sevgilisiniz kardeşim " dişlerimi sıkarak bir daha bana kardeşim deme sakın " dedim. Ardından bana " hazırlan sana silah öğretmemiz lazım. " tamam dercesine başımı sallayıp ona kapıyı açtım ve onu çıkardım
ardından havalar hafif sıcaklara geldiği için uzun pembe bir etek giydim etek bol ve şıktı . Üzerime de koyu pembe bir ince uzun kollu bir tişört giydim . Ve çayımdan bir yudum alıp içtim . Aynada şaçımı elimle sıkı bir at kuyruğu yaptım yanımda sadece bir tokam vardı. Sonra kapıya iki kere tıkladım ve Bora kapıyı açtı. Bora üzerine siyah bir gömlek ve altınada bej bir kot giymişti. " Çıkalım " dediğinde koridoru geçtik ve merdivenden aşağı indim .
Yine uzun bir koridordan geçtiğimiz de Bora kapıyı açtı ve dışarı çıktık. Siyah güzel bir arabaya bindiğimde oda ön koltuğa oturdu ve ehliyet kemerimizi takıp hareket etmeye başladık. Yol boyu kafamı cama yaslayarak dışarıyı izledim. Araba fren yapınca ehliyet kemerimi çözdüm ve indim hemen peşimden oda indiğinde atış talimi yapmak için geldiğimizi anladım . Bora önden yürürken bende onu takip ediyordum. Bora bir adamı görüp "Osman abi selam " dedi . Ben yanında öylece dururken adam beni gösterip " selam Bora bu güzel kızımız kim ? " Dedi. Adam atmışlı yaşlarında gösteriyordu saçına ve sakalında çok az siyah ama çoğunlukla bembeyaz dı . Kilolu ve orta boyluydu . Başımı selam verirmiş gibi salladım. Bora lafı devralıp " işte biz bu güzel kızımıza silah kullanımını öğretcez " güzel kız derken ? " tm gençler siz salona geçin ben silahları getireyim " dedi ve gitti. Bora önden salona girince bende peşinden gittim . Salon baya genişti ve ilk defa böyle bir yere gelmiştim . Adam içeriye elinde iki silah ve mermilerle yanımıza geldi . Bana kulaklarım için bir şey uzatmıştı bunun ne olduğunu bilmiyordum ama nereye takıldığını biliyordum umarım filmlerdeki kadar kolaydır silahla atış yapmak kulaklığı kulağıma takıp Bora'nın bana silahı vermesini bekledim . Elindeki silaha mermi takıp bana uzattı ve elime silahı tutuşturdu ağırdı ama taşıya bilirdim . Beni bir bölgeye götürdü ve durdurdu. Karşımızda insan görseli vardı ve üzerinde numaralar yazıyordu . Eline diğer silahı da alıp mermi koyduktan sonra bana " bana dikkatle bak " dedi . Sonra silahı göz hizasına getirip ileriye uzattı ve sol gözünü kapatıp nişan aldı . Tetiğe bastığında mermi adamı tam on ikiden vurdu. Şaşkınlıkla ona bakarken ağzım açık kalmıştı . Benim elimdeki silahı işaret ederek " buraya gel " dedi . Yanına geçtiğimde eli kollarıma gitti kollarımı ilkin göz hizama sonra öne doğru uzattı eli elimi tuttuğunda silahı doğrulttu , eli elimi daha sıkı tuttu ve beni kendine yaklaştırdı. Bende onun gibi sol gözümü kapatıp tetiğe bastım ve onun sayesinde on ikiden vurdum . O kadar sevinmiştimki o sırıtırken ben sevinçle ona döndüm eski alışkanlıklarımdan mı bilmiyorum ama sevinince hep birine sarılıyorum aniden ona sarılınca biraz şaşırdı.

KAPALI KAPILARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin