Yeni bir başlangıç

92 21 5
                                    

Bugün yine yağmurlu havalardan birindeydim fakat şemsiyem yoktu yağmur sesleri yerlere serpilirken bir yandan da koşuyordum. İstanbul'daki ilk günümdü ailem başka bir şehirde yaşadığı için İstanbul'a tek gelmem gerekiyordu. Daha yeni geldiğim için ne bir evim vardı ne de bir arkadaşım. Çok kalabalık bir mahalleye girmiştim. Adımlarım yavaşlamaya başladığında etrafa bakıyordum. Yolda 7-8 yaşlarında olan küçük erkek çocuklar topla oynarken diğer kızlarda seksek oynuyordu. Etrafa bakınırken bir yandan da yürüyordum. Nereye geldiğimi bile farketmemiştim gitgide uzaklaştığım da evler çok eski evlere benziyordu. Cebimde çok bir para miktarı yoktu o yüzden daha ucuz evler bakıyordum bir evde durduğumda fiyatının cebimdeki paraya yeteceğini düşünüyordum. Cebimdeki telefonu çıkarıp ilandakitelefon numarasını girip aradım. Adam biraz beklememi ve 5 dakikaya geleceğini söyledi. Ararsan 5 dk geçmeden adam yanıma geldiğinde fiyatı konuştuk. Evde yatak, dolap ve bir koltuk vardı eski püskülerdi ama işime yarardı şimdilik. Adamla anlaşmıştık. Eve girdiğimde heryer toz ve örüm ağıyla doluydu.

Elime temizlik malzemelerini alıp,
Örümcek ağlarının oraya gittim okadar kötüydü ki yüzümü ekşitmeden duramadım. Bir süre sonra herkes bittikten sonra bakkaldan aldığım makarnayı pişirdim afiyetle makarnayı yedikten sonra biraz yürüyüş yapıp etrafı dolaşmak istedim üzerime annemin ördüğü yeleği alıp dışarıya çıktım. Sokakları dolaşırken kimsenin olmadığı bir sokağa girdiğimi farkettim birde ne göreyim 1 grup adam 1 kişiyi dövüyordu. Dövülen adam en sonunda dayanamayıp cebindeki bıçağı aldı korkuyla onlara bakarken onlar beni görmedi. Adam cebinden aldığı bıçağı adama savurduğun da onu döven adamın kolunu çizmişti. Sokak lambasından dolayı adamın yüzünü göremiyordum. Adam hafif bir küfür ettiğinde adımlarım geriye doğru ilerliyordu. Adam adamın bu hareketinden sonra onun boynunu sıkmaya başladı. Diğer adam ona bir silah doğrulttuğun da adam o silahı alıp tek bir mermiyle adamın kafasını parçaladı. Sesli bir şekilde küfür ettiğimde o adamların bakışları bana dönmüştü. Hiç arkama bakmadan koşmaya başladığımda arkamdan koştuklarını biliyordum. En sonunda bir sokağa girmiştimki sokak çıkma sokaktı kendi kendime "işte şimdi bittim" dedim. Tam o sırada anladığım kadarı ile o grubun lideri olan çocuk gelmişti 20'li yaşlarında gibi gözüküyordu. Korkudan yere düştüğüm de oda yanıma gelmişti. Tiz bir sesle çığlık attığımda bir anda durdu ardından

"sen kimsin"

diye sormuştu sesi baya yüksek çıkıyor olması beni ürkütmüştü koşarken hırkamı düşürmüş olmalıydım çünkü titriyordum. Bunu farkettiği için üzerindeki deri ceketi bana uzattı. Hiç tereddüt etmeden hırkayı almıştım. Tekrar "sen kimsin" diye sorduğunda sesim titrerken ona " b-buraya yeni taşındım ve b-biraz yürümek için dışarı çıkmıştım sonra b-bir sokağa girdiğimi farkettim sonra işte b-bildiğiniz gibi işte" dedim. Beni dikkatle incelerken bense ona bakamıyordum bile sonra beni kolumdan tuttuğu gibi götürüyordu. Kolumu öyle bir sıkıyorduki sanki koparacaktı korkuyla ona bakarken o bana bakıyordu bile. 5 dakika bile olmadan seslerin geldiği bir yere geldik. Arkadaşları buradaydı toplam 4-5 kişiydiler aralarından biri bizim yanımıza gelip
"Bora onu bulmuşsun" dedi. Hiç bir şey söyleyemiyordum. Göz ucuyla onlara baktığımda aralarında birşeyler konuşuyorlardı. Kulak misafiri olduğumda bir tanesi o Bora denen adama birşeyler dediğini duydum. İçim den 'sıçtık' dedim, Bora denen adam bana döndü ve

"seni serbest bırakmamız için bir neden söyle. " dedi

ben ne diyeceğimi bilmediğim için iraz gevelemiştim sonra hemen düzelterek

"hiç kimseye birşey anlatmam polisede gitmem"

hemen ardından Bora

"sana neden güvenelim ki?"

Dedi. Sonra arkadaşlarından biri

"bu iş biraz sakinleşene kadar bizde kalsın"

Hemen ardından Bora "orası olmaz kaçar bizim malikanede kalsın şimdilik" dedi. Ben ne kadar itiraz etsemde olmadı

"bu yaptığınız insanlık değil!"

ben devamını bile getiremeden beni çekiştirmeye başladı ne kadar yalvarsam da olmadı beni zorla arabaya bindirdiğin de
yanıma oturdu sonra arkadaşlarından biri şoför koltuğuna geçti . Sessizce yola devam ederken
arabayı inceliyordum arabanın rengi siyahtı , koltukları deriydi pahalı gözüküyordu arabayı incelemeye devam ederken araba bir anda fren yaptı. Malikaneye gelmiş olmalıydık. Malikane hafif mavi tonlarındaydı , büyük geniş bir havuzu vardı , çimler yeni biçilmiş gibi dümdüzdü,
küçük tatlı bir köpek evi vardı, ev iki katlı ve oldukça genişti, garajda 2 tane daha lüks araba vardı. Bir anda arabanın kapısı açıldı ve o Bora denen adam karşıma çıktı. Arabadan inmemiş bekliyor olmalıydı. Arabadan inmek için söylene söylene bir adım attım ve dedimki

"bu yaptığınız çok yanlış pişman olacaksınız.

KAPALI KAPILARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin