Biraz öylece durduktan sonra kalkıp mutfağa doğru gitmeye başladı. Onu beklerken elindeki buz ile yanıma doğru geldi. Yanıma oturduğunda elindeki buzu moraran ayağıma tuttu. Öylece, sessizce bekledik... ilk sessizliği bozan oydu.
-"Burdan gideceksin mutlumusun?"
Aslında şaka maka okadar sevinmiyordum. Çünkü onu bur daha göremeyecektim. Ama tabikide bunu ona da demeyecektim.
-"evet."
Sanki bir şeye üzülmüş gibi bana bakıyordu. Bu onu üzdümü yoksa?
-"bir şey mi oldu? Mutsuz görünüyorsun."
-"hayır, yok bişey."
Aynen aynen bende yedim sanki.
-"yüzün öyle demiyor ama yanlış bir şey mi yaptım?"
-"yok."
-"tamam öyle olsun."
Hadi ama konu açmam lazım desene şunu artık.
-"ben artık odama gideyim. Zaten keyfim de kaçtı görüşürüz."
-"yardım edeyim mi? Ayağın incildi ya."
-"istemez." Ayağa kalktığımda peşimden geliyordu. Topallaya topallaya merdivenlerde çıkıyordum ki incinen ayağım ağrımaya başladı ve azdaha yere düşüyordum ama belimde hissettiğim iki el beni tuttu. Şimdi bu fırsatı kullanmam lazımdı. Elimi onun boynuna doladığım sırada beni kucağına aldı. Kafamı iyice göğsüne gömdüğümde kalbi çok hızlı atıyordu. Beni kapıya kadar bıraktığında ondan ayrılmıştım. Yatağa kadar kendim gittikten sonra yatağa kendimi atıp birleştirdiğim yorganları bozdum. Yorgun olduğum için yatağa yatıp uyumuştum...Bora'dan;
Onun arkasından gittiğim sırada ayağı kaymıştı. Ani bir refleksle onu belinden tutmuştum. Gözlerimiz kesiştiğinde kalbim çok hızlı atıyordu. Kollarını boynuma doladığında onu kucağıma aldım benim için hafifti. Boynunu göğsüme yasladığında kalbim yerinden fırlarmışcasına atıyordu. Ben sanırım ondan hoşlanıyordum ama bunu ona nasıl derim ne tepki verir bilmiyordum ve bu beni korkutuyor du benden uzaklaşmasından korkuyordum. Onu kapıya kadar bıraktıktan sonra benden ayrıldı. Merdivenlerden aşağı indiğimde yemek hazırdı. Şuan Lara'yı çağıramayacağım için yemek yedikten sonra ona yemek götürmek için odasına çıktım.
Uyuyordu. Yorulmuş olmalıydı. Yemeği yanındaki masaya bırakıp yüzünü incelemeye başladım. Saçlarını, gözlerini, dudaklarını... yanında oturmam için boşluk vardı bende yanına gidip oturdum. Onun saçıyla oynarken uyandıramayacağımı biliyordum çünkü uykusu ağırdı.
Gerçekten gitmek istiyormuydu? Ondan hoşlandığımı anladımı? Bu sabah okadar belliydiki anlamaması imkansızdı.
Saçlarıyla hâlâ oynarken bana doğru döndü ve hiç beklemediğim şekilde sarıldı. Kalkmak istemiyordum ama oturursam da uyanır diye korkuyordum. Ben düşüncelere dalarken uykum gelmişti nasıl oldu anlamadım fakat uykuya dalmıştım çoktan...
Lara'dan;
Uyandığımda yanımda uyuyan Bora'yı gördüm ve yanı başında soğuyan yemekleri... Bana yemek getirmesi güzel di ama niye yanımdaydı ki? Onu uyandırmadan bu huzurlu ortamda bunu fırsat bilerek ona daha sıkı sarıldım.
Yarım saat boyunca böyleydik.
Uyanmaya başladığın da uyuma taklidi yaptım çünkü onu uyandırmak istemiyordum.Bora'dan;
Uyandığımda hâlâ yanımda uyuyordu. Ne güzel uyuyordu... yataktan kalktığımda ona son kez bakıp üzerini örttüm.
-iyi geceler imkansız melek.
Onu uyandırmadan saçlarına öpücük kondurup yanından ayrıldım.Lara'dan;
Uyandığında hâlâ uyuma numarası yapıyordum. Bana baktığını hissediyorken üzerimi örttü. Kulaklarımın duyduğu sesle şok oldum.
-iyi geceler imkansız melek.
Beni seviyormuydu yani?
Duyduklarıma inanamıyorum. Şaka gibi geliyordu. Bunları düşünürken uyuya kalmıştım... Sabah uyandığımda elimi yüzümü yıkayarak giyinmeye başladım. Üzerime beyaz tek kol bir crop ve altıma siyah bol bir pantolon giydim. Bence güzel görünüyordu. Günler sonra ilk kez makyaj yapacaktım ama abartmak istemiyordum. Maskara, beyaz göz kalemi, allık ve gloss sürdüm ama tabiki parfüm sıkmayı ihmal etmedim, parfum papatya kokusuydu.
Sıktıktan sonra aşağı indim. Bora her zamanki gibi yerindeydi . Yine yanına oturdum ve kahvaltı ettik. Kahvaltı bittikten sonda odasına çıkmak için kalktı. Evet şimdi çok güzel bir şey yapacaktım ama aynı zamanda aptalcada. Odama çıkmak için merdiven değil asansöre binicektim ve asansörü yine bozucaktım. Önden giden Bora'yı yakalamak için koştum. Birlikte asansöre bindigimizde elime aldığım çatalı asansörün altına yani boşluğa düşürdüm ve bu bir kaç kablonun bozulmasına neden oldu. Asansör ilerlemeyince Bora'yı sanki bunlardan haberim yokmuş gibi kolunu tuttum. Bana baktığında asansör ses çıkarmaya başladı.
-noluyor Bora?!
-bilmiyorum ama senin fobin vardı dimi?!
-evet, korkuyorum!
işe yaşamıştı. Ona sarıldığımda bunun normal olduğunu bildiği için oda bana sarıldı. Hâlâ kimse gelmediği için oturmuştuk. Ona sarılırken sessizliği bozan o oldu.
-rahat mı? Hiç bırakmıyorsun da.
Diyip gülmeye başladı.
-evet,çok.
Gülüyordu. Hoşuna gittim tabii gülersin.
-çok güzel kokuyorsun.
-teşekkür ederim. Sende öyle.
Gözlerim dudaklarına kayarken oda bakıyordu. Yüzümün kızardığına okadar emindim ki.
Yüzümü avucuna alıp gözlerime baktı.-yüzün kızarmış iyimisin?
-şey ee yok bişeyim.
Gözlerimiz kesiştiğinde sanki bir şeye engel oluyormuş gibi yüzüme bakıyordu...
-birşeymi oldu Lara?
-gözlerin çok güzel bakmaya doyamaz insan.
Evet bunu dedim ve bende kendime inanamıyorum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAPALI KAPILAR
RomanceBir adamın sokak ortasında öldürüldüğüne şahit oldum, kaçtım ama yakalandım. Peki bu adam kimdi? _________________________________________ Hikayeme bir şans vermeye ne dersiniz?🎀 _________________________________________ Hikayeyi düzenlemeye başlıy...