Y/N: bunlar neden manita olmuyo falan demeyin hem manita olduklarında yazası. gelmiyo sıkılıyorum hem de manita olmadıklarında daha çok seviyorum bence siz de üzerinde düşünürseniz seversiniz. gram düzenlemedim hatam varsa affola hepinizi yutuyorum
"Nasıl morardı çenen?"
"Küçüklerle boğuşurken oldu ya." Barlas refleksen elini çenesine sürüp sanki morarıklık parmağında iz bırakacakmış gibi parmaklarını kontrol ettiğinde belinde sıkılaşan kolların gayet de farkındaydı. Jiyan'ın babasının sağlık problemlerinden dolayı aldığı külüstürden hallice arabalarının arka koltuğunda, sarışının kucağında yaklaşık bir 10 dakikadır falan oturuyordu ve ikisi de birbirini izlemekten, havadan sudan konuşmaktan tek kez bile öpüşememişlerdi.
"Çok ilginç geliyor," Jiyan mırıldanıp dudaklarını morluğa bastırmış, sonra konuşabilecek kadar geri çekilip soğuk nefesini gencin cayır cayır yanan cildine vererek konuşmuştu. "Acıyor mu böyle dokunduğumda?"
"Biraz." Sesi içine kaça kaça konuştuğunda Barlas, bacakları tutulduğu için kan gitsin diye sarışının kucağında yükselmek zorunda kalmıştı. Ardından birden bunaldığından deri ceketini üstünden sıpıtıp atmış, hoyratça kemerini açmıştı. Yaşananları şaşkınlıkla izleyen Jiyan ise gencin bunalma seviyesini asla tahmin edemezdi çünkü kendisi bu 20 küsür yıllık yaşamında tek bir kez bile sıcaklamamıştı. Karlar içinde çıplak yatabilirdi, temmuz ağustos sıcaklarında akdenizde atkı mont gezebilirdi. Bu yüzden Barlas kemerini çıkardığı zaman bu hissiyatı anlayamadığı için bir heyecan basmıştı sarışını. Nefesini tutmuş onu izlerken beklediği son şey Barlas'ın düğmesini de açıp çıkmış göbeğini sıvazlaması olmuştu.
"Yemin ederim çok yedim ya. Sabahtan beri şu kemeri açmanın hayalini kuruyorum."
"Yuh göbeğe bak. Tosun paşa tatilde." Jiyan sırıtarak azıcık çıkmış yumuşak göbeği mıncıklarken Barlas hırlayarak gencin kulağını acıtmayacak şekilde ısırmıştı. "Azıcık kaçırdık diye fat shaming yiyoruz."
"Teninde izi çıkmış kemerle pantolonun. Ne kadar sıktıysa." Soğuk parmaklar tahriş olmuş cildinde nazikçe gezdiğinde kurt gencin içi titremişti. Yüzü ahlaksız düşüncelerle alev alev yanmaya başlayınca uzanıp sıcak yanağını karşısındaki gencin soğuk yanağına yasladı. Ondan böyle yararlanmak Barlas'ın çok hoşuna gidiyordu.
"Isı alışverişi."
"Çok sıcaksın, inanılmaz güzel kokuyorsun ve yumuşacıksın."
"Fırından yeni çıkmış paskalya çöreği gibiyim yani."
"Biraz."
"Üzücü bu." Barlas hâlâ gence yaslıyken, göbeği çıplakken ve kemeri iki yanından aşağı sarkarken dalgınca mırıldandı. "Ben senin nohutlu pilavın mıyım şimdi?"
"Sen nohutlu pilav ile öpüşmek istiyor musun?"
"Yani mutlaka öpüşmek isteyen olmuştur." Nihayet geri çekildi ve kucağında olduğu bedenin sweatini kısıtlı alan yüzünden zorla çıkardı. Altında beyaz tişört görünce göz devirmiş, tişörtü çıkarmak yerine yaka kısmını güçlü elleriyle yırtmıştı. Şaşkınlıkla onu izleyen Jiyan ise neler olduğunu bugün asla kavrayamıyordu.
"Zara'ydı yalnız o tişört."
"Enayisin sen. Zara'dan düz beyaz tişört almış bir enayi hem de." Sarışını hafif geri çekilerek süzdü ve görüntü hoşuna gittiğinden dudaklarını yalayıp yeniden ona yaklaştı. Kalçaları da otomatikman hareketlenmiş, sarışının kasıklarında yerini bulmuştu. Jiyan içgüdüsel olarak koltukta kendini kaydırıp kasıklarındaki kalçaları üzerinde hafifçe zıplattığında kurt gencin nefesinin kesildiğinin farkında değildi. Barlas bunun olmasını bekliyormuş gibi sıcak ve ıslak dudaklarını heykel gibi beyaz ve pürüzsüz boyna bastırdığında Jiyan'ın gözleri sıkıca kapandı. Elleri gencin düğmesi açık olduğu için beli bol olan pantolonunun içine kaymıştı. Baksırı üzerinden gencin dolgun kalçalarını sıkıca kavradı ve kendisine daha fazla çekti. Boynunda hissettiği dudaklar, kulağına ilişen mırıltılar onu o kadar yükseltmişti ki, bir an yok olup cehenneme geldiğini düşünmüştü. Yanıyordu. Fiziksel bir sıcaklama hissetmese de kalbinde biri çakmağını açık unutmuş gibiydi. Sahra çölündeki 1+1 rezidansının kaloriferlerini köklemişlerdi sanki ve nasıl söndürecekti bu yangını bilmiyordu. Çaresizce yutkundu ve kucağındaki çocuğun onu istediği gibi öpmesine izin verdi.