Akşam için herşey hazırdı. Sadece kıyafetlerimizi değiştiricektik. Ben siyah bileğime kadar bir etek ile beyaz kısa kollu bir bluz giydim. Misafirler gelmişti. Salonda konuşuyorduk hep birlikte. Melisa abla ile çok iyi anlaşmıştık. Çok sevmiştim, hobilerimiz, sevdiğimiz şeylerin çoğu aynıydı. Diğer misafirleri salonda bırakıp biz daha rahat konuşmak için mutfağa geçtik. Kendime yakın hissettiğim için Ali Efe ile olanları anlattım.
Melisa;Vaay bee, aşka bak. Beni niye bir asker bulmuyor yaa.
Ben:Bulur ablacım,bulur. Olmadı biz buluruz.
Dedim göz kırparak. Buna ikimizde güldük. Mutfakta biraz daha konuştuk ve yemek için salona geçtik.
-Senin kızda çok hanım hanımcık. Nazik,kibar, saygılı, terbiyeli maşAllah subhanAllah.
Dedi misafirlerden biri. Bende utanarak teşekkür ettim. Akşam misafirler gittikten sonra üstüme pijamalarımı giydim ve uyudum. Ertesi gün cumartesi olmasına rağmen erken yattım.
Gözümü tanıdık bir sesin ismimi söylemesi ile açtım. Gözümü açar açmaz Ali Efe'yi gördüm.Gözleri,gülüşü çok güzeldi. Çok güzel bakıyordu, çok güzel gülüyordu. Cemal Süreya'nın bir şiirini söyledi. Ellerimi tutup,gözlerimin içine aşk ile bakarak;
Sana yolculuk yapmak istiyorum
Kes yüreğine giden bir bilet
"Can" kenarı olsun.Bir anda balkonda gelen kedinin sesine uyandım. Bir rüyaymış. Yatağın üstünde oturdum. Telefonumu ve kulaklığımı alıp bir şarkı açtım, tam şuana uyan. Dinlerken gözlerim doldu . Ağlamak istedim ama birinin uyanması şuan en son isticeğim şeydi.
Biliyorum benden büyük, biliyorum imkansız ama seviyorum. Canım yanıcak, ayrı kalıcaz, belki başkasını sevicek ,ailesi olucak, çocukları olucak ama ben hala onu sevicem.Aşk nasıl birşey bilmiyorum,daha önce hiç yaşamadım da ama eminim ki aşk, onun bakışlarında yeşeren gül kadar güzel bir şey.
Sabah kadar şarkıyı hiç değiştirmeden dinledim. Şarkıyı dinliyordum ama duyduğum şarkı değildi.Kulağımda bana söylediği şiir yankılanıyordu. Gözümden gözleri hiç girmiyordu. Birazdan annemler uyandırdı. O yüzden yüzümü yıkadım, göz altıma buz koydum çok morarıklık olmadığı için geçti. Mutfağa geçip masaya kahvaltılıkları koymaya başladım. Omlet yapmaya başladım. Acaba o da sever miydi omleti? Kendine gel Sebiha, yakıcaksın omleti. Kahvaltıyı hazırlarken annem uyanmıştı. Birlikte hazırladık.
Annem: Kızım Melisa ablan ile anlaştın mı?
Ben: Anlaştım annem. Çok kanım kaynadı, çok yakın hissettim. Normalde beni bilirsin insanlara hemen ısınmam ama Melisa abla ile hemen kaynaştık.
Kısa bir muhabbet oluştu annem ile aramda. Kahvaltıyı hazırladık abim ile babamı uyandırıp kahvaltımızı yaptık. Ben spora gitmek için hazırlandım.