7 Ekim
Hoş ay ışığının altında dans eden -uçuşan- iki yaprak...
Sonbaharın soğuk gecesi için buraya betimleyebilceğim tek şey bu. Ağaçlar yapraklarını döküyor, tıpkı ağĺayan bir insan gibi. Yapraklar gözyaşları ve ağacın kendisi ise insanın ta kendisi. Yapraklarını döküyor -ağlıyor- ve tamamen yapraksız kaldığında ise en sert, hırçın kış soğuğuna dayanmak zorunda kalıyor, ardından bahar geliyor ve tekrar güzel çiçeklerle süsleniyor...
Bir insan üzerinden düşüncek olursak ağladıktan sonraki hüzün, öfke, boşluk dönemi ağacın kıştaki haline benziyor. Ağacın baharındaki halide insanın tekrar umut ve mutluluğuna benziyor. Ne büyük bir kısır döngü ama...
Yine boş yaptım, nihayetinde kağıt israfıyım derken yalan söylemiyormuşum galiba.
Atsushi'yi çok özledim. Hoş sesini, gözlerini, sözlerini, saçlarını ve benim üzerimde yaptığı etkisini, bana hissettirdiklerini çok özledim.
Birkaç gün önce beni aradı ve iyi olduğunu ancak telefonla uğraşacak kadar çok zamanı olmadığını söyledi. Garip. Onun yokluğunda bense hayatıma devam etmek zorundayım her ne kadar zor olsada...
Elveda bugünüm!