O gitdi, ruhsuz kaldım Bölüm 8

13 2 0
                                    

Çok şey var anlatılacak. Bir sen anlarsın,ama bir sana anlatamam. Bu çaresizlikdi. Dilinden dökülen her satır da ayrı anlamlar vardı.Murluluk her an vardır.

Yeterki en karanlık anlarımızda bile ışığı açmayı unutmayalım. Bazen bir şeylerin yoluna girmesi için,bir çok şeyin raydan çıkması lazımdır. Belki herşey yoluna girecekti. Bu 1 yıl , 2 yıl belkide yıllar götürürdü. Ama herşey yoluna girecekti. Mert başımda saatlerce bıkmadan bekliyordu. Uyuyamıyordu, ruhu incinmişti. Mert söylendi durduk yere;
-Başkalırını çok fazla düşünen bir insan hep kendini unutur. Ben seni düşünmekten kendimi unutmadım,kaybetdim resmen.

Uyandığımı görüb sessizleşti. Dakikalarca yüz yüze baktık ama konuşmatık gözlerimiz konuştu. Mert ayağa kalkıp odadan çıktı. Bense mırıldandım;
-Bazen ona birşeyler yazarsın. Ama okumaz, ama sen söylemiş olursun. Bunun verdiği çaresizlik? Canımı yakıyordu resmen. Kendimi toparlayıb odadan çıktım. Kapı açıktı. Neden? Mert kilitlemeğimi unuttu? Odalardan aşağı inince vurma sesleri duydum. Odanın kapısını açınca Mertin birini dövdüğünü gördüm. Mert yüzünü bana çevirerek;
-Sen iyileştinmi? Odana çık burdan çık,Alisa. Çık hemen. Korkumdan titriyordum. Mert bana yürüdü ben arkaya. Beni duvarın arasına sıkıştırıb;
-Sana odadan çıkma demiştim. Dedi dişlerini sıkarak. Beni başka bir odaya götürdü. Odaya girip kapıyı kilitledi. Yüzümü dönünce odanın 5 ci katda oluşu,camlarla kaplı bir odaydı.

Ağlamaya başladım. Benim yükseklik korkum vardı o an ölüyor gibiydim. Mert kapıda ağlamamı sinirden sandı. Ve gitdi. Hiç kimse yoktu daha şiddetle ağladım.
-Çıkarın beni nolursun. Korkuyorum çıkarın. Nolursun. Korkumdan ölüyorum. Nolur söz kaçmam. Silah sesleri geldi. Aşağıda hazırlık yapıyorlardı. Silah koşu ve s. Arkamı dönüb cama bakınca silahın kurşunundan biri cama isabet etdi cam kırıldı. Camın altından çekildim. Ama geçti cam üzerime döküldü. Hiç bir şeyim yokdu bir kaç yerim kanıyordu. Ağlamaya başladım nolur buradan çıkarın beni. Mert sesi duyup odaya geldi beni çıkardı bense ona sarılmışdım nolur beni çıkar diye. Artık travmalarla doluydum resmen. Her günüm korkunç geçiyordu. Mert beni odadan çıkarır çıkarmaz ;
-Beni bırakırmısın?
-Hayır.
-Bırak dedim sana. Bırakmadı bense kendim yere atladım ve sordum
-Sen insanların seni sevmemesini kaldıra biliyorsun sevilmek zor geliyor sana. Sende bunu anlamıyorsun biliyorsun değilmi? Sustu ve sonra sinirli halde sordu.
-Tüm yollar eninde sonunda aynı yere çıkar. Yumruğunu sıkarak
-Nereye çıkar?
-Hayal kırıklığına. Hayatı tek başıma yaşamak zorundayım ben bunu zaten biliyorum. Çünki insanlar geçicidir.
-Peki biri gelse, hiç zaman gitmezse?
-Gitmesini söylerim. Gitmeli çünki ben herkese zarar vere bilirim. Herkesin korktuğu birini kim severki?

Haykırarak ben demek isterdim. Ben sevecektim seni. Ben yanında olacaktım . Hiç bir şey söyleyemedim. Ve ayağa kalkıb kahverengli gözlerine diktim gözlerimi. Hiç birşey demeden içimden konuştum.
-Ben hiç zaman gitmeyeceğim. Sana sözüm olsun. Beni kaçırmanada kızgın değilim ama yeterki burda kalayım. Yanında olmama izin ver. Mert gitdi. Bende arkasından gitdim. Mertin birşeyler konuştuğunu duydum odada.
-Yarın onunda işini bitirin. Artık defterleri kapatalım.

Ne? Benimi öldürecekti? Hayal kırıklığına uğramıştım. Benden kurtulmak için mi kaçırmışdı? Aşk için değil mi?

Ama bir az önce herkese zarar vere bileceğini dedi. Şok oldum. Ama yeterki ölümüm seninden olsun derdim, ama ölürsem seni bataklıktan çıkaramam. O zaman buradan kaçmam lazımdı, yoksa ölücektim. Odama adamın birisi geldi ona tekme atarak silahı aldım elinden. Ağlayarak Merte koştum.
-Bırak beni gideyim Mert. Bırak artık. Beni öldürmek için mi burada tutuyordun? Salak ben sana neden aşık oldum? Beni öldürecek kadar umursamayan birine neden aşık oldun diye ağladım.

Cehennem Ruhları 16+Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin