Yapacaklarımın sınırı yoktur. Bölüm 10

9 2 0
                                    

İhanet. Afv edilmemesi gereken bir şey. Ama çok aşıksansa beyin ve kalp arasında kalırsın. Aşk ve gurur gibi. Neden böyleydim neden insanoğlu böyleydi? Nedenini hiç kimse bilmediğinden tarih oldu böylece bu sorular.

1 hafta sonra.

Her gün Mert arıyordu beni bense cevap vermiyordum. Yine kapım çaldı. Kapıya bakdım. Bi davetiye vardı. İçindede bir not;
-Düğüne benimle gidermisin? Emin ol şok olucağın birşey. Mertin asıl yüzü şimdi başlıyor. Lanetle selamlaşmalısın.
Ne ne kimin düğünüydü bu? Mert o kadarda şerefsiz değildir ya evlenicek hali yoktur. Belkide ihanet bile etmemişdi. Ama nerden bilecektim? Hazırlandım. Giyindim ve en güzel halime döndüm. Konumun olduğu yere gitdim. Bir yerde durdum. 10 dakika sonra içeriye damat ve gelin girdi. Damatı tam göremedim karşımda çok insan vardı. İnsanları ayırarak geçince damatın Mert oluşu beni yıktı .

Kalbimde bir ağrı hiss etdim. Mert bana doğru baktı. Beni görünce arkamdan geldi bense düğün salonundan balkona çıktım. Ağlayarak;
-Bu kadarmı şerefsizdin? Nasıl ya. Hala bi umut olmalıydı. Olmadı olmadı dedim ağlayarak. Balkonun kenarını sıkarak ağladım. Mert arkamdan seslendi;
-Nolur herşeyi anlatıcam nolur otururmusun?
-Sen ne kadar şerefsizsin farkındamısın? Sen bana öldün dedib arkandan yas tutdum ölüne bile ihanet etmedim sense benim olduğum dünyada evleniyorsun. Ben evli adamlarla konuşmam görüşmemde. O kıza ihanet yapma bari.
-Ben onu sevmiyorum. Şerefsizde değilim.

-Şerefsizsin hemde adi bir herifsin. Herkes sana inanmamamı söyledi. Ama inandım. Sana inandım ben ya. Keşke sana inanmasaydım. Sana mutluluklar.
Mert kolumu sıktı.
-Ben şerefsiz değilim.
-Her aldatan erkek şerefsizdir. Mert beni itdi ve ardından etrafdaki herşeyi devirdi. Sinirle
-Bana şans tanısaydın anlatacaktım. Bense ondan korkmuş şekilde ona bakıyordum Mert sinirini geçirmiş halde
-İyimisin? Özür dilerim
-Özür dilemene gerek yok. Biliyormusun,Mert Alisa aşkı bu gün burada bitdi. Artık ben yokum anla artık. Ben gitdim senden. Seni adeta çözmek istedim sen beni her defasında yaraladın. Yaralamana rağmen seninle kaldım. Ama artık evlisin. Hoşcakal Mert Demir. Ben bir zamanlar Alisa Demir olmayı arzulardım her gece hayal kurardım biliyormusun?

Artık yokum gerçi her zaman ben oldum sen gitdin.

-Gerçekten merak ediyorum o kızla benimle birlikte olduöun andan beei mi birlikteydin?

Sinirle baktı ve kırılmışcasına gözlerime bakarak konuşdu.

-Alisam sevgilim bitemez hiç birşey gitme nolur anlatıcam herşeyi. Ben oradan uzaklaştım. Eve gelib bavullarımı topladım. Yarın ilk uçakla ülkeme dönücektim.

Eve girdiğimde her şeyimi yere atarak üatümdeki elbiseyi yırtarak çıkardım.

-Hayır hayır olamaz o bana ihanet etmez edemez. Yere çöktüm saatlerce yırttığım elbiseyi üzerimden çıkarmadan ağladım.

Yatağımın kenarına başımı koydum ve bağırdım.

Ben onun ölüsüne bile aşıktım. O benimle gönül mü eğlendirdi?

Hayır ya olamaz. Delirmiş bir şizofren gibiydim.

Saçımı sıkarak ağladım durmadan.

-Seni kim sevdiki Alisa. Ne bir baban iyi oldu ne annen. Kim sevdi ki elin herifi sevsin seni?
-Allah belanı versin beni yaktın ya Mert.

Ağlayarak sessizleştim birden. Gülmeye başlayarak konuştum sessizce.

-Neden peki? En ahlaksız en kötü insanlar aşkın en alasını yaşarken ben?

Benim ne suçum var ki? Ne yaptımki ben kurban olduğum sana!

07.00 saatlerinde.

Hiç kimsenin haberi olmadan dönücektim. Yarın saat 7 de havalimanındaydım.

İşlemleri yapıb Amerikadan gidecektim. Uçağa bindim işlemleri tamamlayıb. Birinin kolumu tutmasıyla arkama döndüm.
-Yapamazsın. Gidemezsin. İzin veremem.
-Ben senden gitdim ülkeden gitdim azmı?
- Herşeyi anlatmama izin ver yoksa yapacaklarımdan korkarsın
-Yoksa benide öldürecektin mi? Ağzımı kapadı.
-Kes şunu.
-Bırak beni ve defol artık. Sen evlisin. Senin çocuğunun olmasınımı bekliycem?
-Ben baba olmak istemedim. Ama senden olsun isterim.
-Çok komik güleyim boşa gitmesin. Bırak Allah aşkına. Ben senle evlenirmiyim? Evlenmem tabiki.
-O zaman yapacaklarımdan kork.
-Hadi yap bakalım. Bırak beni. Kolumu bıraktı. Uçağa bindim. Bu ülkeyi senin için sevdim be. Bunu yapan sendin belki seni unuturum? Son kez bağırdım
-O alçak dediğim Burak var ya senden şerefli çıktı.

Gözünden ilk kez yaş aktı. Bana boş gözle baktı.

Ama unutmak zorundayım. Uçak kalktı. Saatlerdi yoldaydık ülkeme dönüyordum ama kalbim Mertleydi.
Mertin dilinden;
-Alisanın ailesi hakkında 30 dk içinde masamda istiyorum. Nasıl aileler birşey eksik olsa ölürsünüz. Bense müzik dinleyerek yoldaydım. Uçakta uyuya kalmıştım. Birisi beni silkerek ;
-Hanımefendi ne güzel uyuyorsunuz?
-Ne? Teşekkürler. Geldik mi?
-Evet. Buralımısınız?
-Evet.
-Şey ne okuyordunuz acaba?
-Okuyub okumadığımı nerden bildiniz?
-Dosyalardan
-Dosyamı mı karıştırdınız ?
-Tam olarak öyle değil. Ben oranın müdürüyüm. Babamdan kalma şirket.
-Banane? Özür dilerim gitmeliyim.
-Off aksiyiz galiba?
-Sizene beyfendi? Sırıtması sinir etdi beni.

Uçaktan indim. Taksiye atladım evime doğru yol aldım. Eve geldim ailem beni görünce koşarak sarıldı. Babam yakın gelmedi bile. Nedenini bir az sonra bildim. Sarıldım babama. Sordum:
-Sizde ne var? İyimisiniz?
-İyiyiz. Senle yarın birşey konuşucaz.
-Ne?
-Yarın dedim. Babam neden böyle sertdiki? Anneme döndüm.
-Ne oluyor burada?
-Hiç kızım geç açsındır. Akşam gelmiştim zaten eve. Yarın olmasına az kalmıştı. Hemen giyinib evden arkadaşlarımla vakit geçirdik. Gece ve Lara beni görünce sarıldılar.
-Seni özledik be bebitomuz.
-Bende sizi. Nasıl durumlar? Arkadaşlarımla vakit geçirdik . Gece eve gitdim uyumak için. Saat nasılda çabuk geçti ya? Uyuya kalmıştım resmen. Ayağa kalkarak babama koştum.

Ama hala Mertin yaptıkları kalbimi sızlatıyordu.
-Bana söyleyin noldu?
-Otur önce. Oturdum babam konuştu.
-Seni istemeye gelecekler.
-Ne? Evlenmiycem zaten.
-Kızım, evleneceksin bu sefer. Kalbime birşey saplandı sanki.
-Bana karışmayın kimle evleneceğim konusunda. Siz beni mahvettiniz bu güne kadar. Şimdide beni mahv edecektiniz? Güleyim bari. Kaçarım bende siz istesenizde istemesenizde.

Babam saçımdan çekerek beni odama kilitledi ve bir elbise verdi
-Güzel olmazsan seni öldürürüm.
-Çirkin olurum defolurlar. Babam tokat atdı bana. Resmen ölmüştüm. Odaya kilitlediler. 2 saate gelicekler hazır olun dediler. Hazırlandım mecbur. Mert keşke beni kurtarsaydı. Ama diğer dünyamda kaldı. Kapım açıldı. Babam kapıyı işaret ederek açmamı söyledi. Bağırarak ;
-Açamam. Ben sizden nefret ediyorum bu evden cesedim çıkarda evlenmem. Babam beni odada o kadar dövdüki, her yerim mosmordu. Ayağa kalkarak kahve yaptım. Onlar içeride konuşuyordu. Kahveleri içeri götürdüm.

İçeride oturan Merti gördüm. Şok oldum. Mert burada ne yapıyorduki? Yoksa benimle evlenecekmiydi inadıma? Mert lavaboyu sordu. Lavaboyu gösterirken araya sıkıştırdı.
-Sana yapacaklarımın sınırı yoktur demiştim dimi?
-Ben senle evlenmem. Yaptıklarınla mı ödüllendireyim seni? Ailemden vur beni evet daha ne kadar alçaklaşacaksın merak ediyorum.

-1 haftaya düğün var. Yüzümü çevirdim. Mert bana baktı. Gelinlik seç güzelim diyerek yanağımı öptü. Ağlayarak lavaboda yere çöktüm. Ne şimdi kabuslarım devredeydi. İhanet eden biriyle evlenecektim. Kim bilir yaptıklarımı bana nasıl yedirecekti? Hayatımın kabusları başlıyordu. Karanlık çöküyordu ve bense önümü göremeden düşüyordum.

10 cu bölüm yayında! Kabusların çöküşüne varmısınız?Bizimle kalın😊🤍

Cehennem Ruhları 16+Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin