🥀 KARDEŞİM 🥀

186 13 10
                                    

HALİN'DEN

Basım çatliycak gibi ağrıyor sesler net değil ama biri konuşuyor.
Gözlerimi yavaşça araladım ama büyük Bir ışık gözüme tutuldu gözlerim ağırıyor .
Işık yavaşça kayboldu.
Gözlerimi tam açtım başımda teyzem yengem ve halam vardı.
"Su" dedim teyzem bir bardakta su içirdi biraz bana.
"Teyze annem nerede beni ona götürün lütfen teyze annem benim ölmedi beni bırakmaz"
Teyzem ağlayarak bana sarıldı.
"Güzel kızım benim bana emanet siniz siz bu saatten sonra size gözüm gibi bakıcam ben"

Ağlamaya başladım annem beni bıraktımı.
Ama bana söz vermişti beni hiç bırakmıycaktı.

Bir hafta sonra

Bugün tam bir hafta oldu annemi toprağa defnedeli.
O gün hastaneden sonra direkt mezarlığa gidildi.
Bu bir haftadır ise taziye evi olduğumuz için gelen giden çok oldu annemin iyilik yaptığı insanlar eş dost konu komşu hepsi gelmişti.
Kardeşim Miran ege de bir haftadır yeni doğan ünitesinde yatıyor.
Erken dünya ya geldiği için ciğerlerin de problem varmış makina ile nefes alıyor.
Gündüz burada akşamda Sabaha kadar hastanede onun yanındayım.
Babam ise daha kotu bir hal aldı benden daha çok nefret etmeye başladı Miran Ege'nin yüzünü bile görmek istemediğini söyledi.
Ona göre annemi bizden o almış o olmasaydı annem şuan burda olurmuş.
Ona katılmıyorum öyle değil bence bu da bizim sınavımız.
Akşam oldu ve dayım beni araba ile hastaneye bıraktı ve ordan ayrıldı benim isteğim üzerine.
Bir haftada aşina olduğum yerleri tekrar çıktım ve en son yeni doğan ünitesinin önüne geldim.
Sabaha kadar burdayım ne de olsa oradaki bekleme koltuğuna oturdum hemen.
Sanki ruhum bu anı bekliyormuş gibi koltuk başlığına kafamı yasladım.
Gözlerim kendiliğinden kapanıyordu.
En son yenik düştüm uykuya.

Bembeyaz bir yerdeyim ne etrafta bir insan var ne Bir varlık.
İlerleyince biri vardır belki düşüncesi ile dolup taşıtım birden.
Yürüyorum nereye gittiği mi bilmeden yürüyorum.
Birden karşımda annem belirdi.
Üzerinde bembeyaz bir elbise vardı ve bana bakıyor du.
"Anne"
Diye seslendim bana bakıp el salladı.
"Halin güzel kızım çok üşüyorum benim üstüme bişi örter misin anneciğim"
"Anne burda hiç bişi yok ki bne ne örteyim üzerine"
"Benim nerede üşüdüğümü biliyorsun kızım "

Annem arkasına dönüp yürümeye başladı.
Ne ara aramıza bu kadar mesafe girdi bilmiyorum ama annemin peşinden koşuyorum.

Derinlerden bir ses geliyor biri adımı sesleniyor.
Yavaşça gözlerimi araladım ve karşımda hemşireyi gördüm.
"İyi misiniz sesleniyor ama duymuyorsunuz beni"
"Ben iyiyim teşekkür ederim kusura bakmayın sizide işinizden ettim"
"Ne kusuru sizi burda bu şekilde uyurken görünce üstünüze bişi örtmek istedim ama sonra burda bizim hemşire dinlenme odalarında dinlenmeniz geldi isterseniz oraya geçin"
"Yok hayır ama ben bu battaniyeyi alabilir miyim acaba "
"Tabi buyrun"
Hemşirenin uzattığı battaniyeyi aldım ve ayağa kalktım son kez Miran Ege'ye baktım ve hastanenin çıkışına doğru yürüdüm.

Bir elimde battaniyeyi kafamın içinde annem mezarlığa doğru yürüyorum.

MİRAN'DAN

Tam bir haftadır rüyalarımda görmüyorum zümrüt gözlümü.
Onu çok özledim zaten sadece rüyalarımda görüyorum bu haksızlık.
Onun o zümrüt yeşili gözlerini görmediğim an bnwim ölümüm.
Önceden en azından geceleri rüyama girerdi ama şimdi o da olmuyor.

HALİN'İMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin