🥀ANNE BENİ BIRAKMA🥀

279 18 3
                                    

HALİN'DEN

Sabah güneşinin yüzüme vurması ile yataktan kalktım.
Yine aynı rüya tam bir yıldır her gün bu rüyayı görüyorum.
Heybetli yakışıklı uzun boylu bir adam.
Kim olduğunu biliyorum tanımıyorum.

Hızla yataktan kalktım ve ince yatağımı topladım ardından da banyo ya girdim ve ihtiyaçlarımı karşılaşıladıktan sonra çıktım.

Odamdan sessiz bir şekilde çıktım ve önce anneme bakmaya gittim. Annem 7 aylık hamile ama bu hamilelik normal değil düşük riski çok yüksek ve nerdeyse hiç hareket etmemesi gerek.
Odanın kapısını yavaşça araladım ve kafamı boşluktan içeri uzattım. Annem hala yatıyordu bu güzle haber çünkü bazı geceler  çok ağrısı oluyor ve o zaman bana haber vermiyor.

Kapıyı sessizce kapattım ve mutfağa girdim anneme güzle bir kahvaltı hazırlamak için.

MİRAN'DAN

Sabahın erken saatlerinden beri ayaktayım ve yeni gelen askerleri eğittik.
Güne güzel başladım son  bir yıldır olduğu gibi.
Yine rüyamda küçüğümü gördüm çünkü.

Biraz hava almak için bahçeye çıktım ve arka cebinden sigara paketini çıkarıp bir dal yaktım ve dudaklarımın arasına verdim.
Derin bir soluk aldım ve zehirli dumanı havaya verdim.
Son bir yıldır bu zehiri kullanmaya başladım.
Ona ulaşamadığım her gün için bir tane.

"Hala devam mı komutanım?"
Arkama baktığımda bizim birlikten Serdarı gördüm.
Daha yeni evlenmişti sevdiği kız ile acaba bizde kavuşa bilir miyiz.
"Hiç bitmez ki kardeşim bu dert ama dertlerin en güzeli"
"Bilirim kardeşim ben neler çektim sen de biliyorsun"
"Biliyorum kardeşim"

Sigaram yarı bile olmadan yere atık botlarım ile ezdim.
Ayağa kalktım askeriyeye doğru yürümeye başladım.

HALİN'DEN

Annemin kahvaltısını hazırladım ve tepsiye yerleştirip odasına götürdüm.
Odaya girdiğimde annem uyanmış ve tavanı izliyordu.
"Günaydın annem"
"Günaydın prensesim yine erkenden uyanmışsın bakıyorum"
"Uyku tutmadı annem seni ve küçük miran ege'mi görmeden yapamıyorum biliyorsun"

Elimdeki tepsiyi komodin in üstüne bıraktım annem bana gülerek bakıyordu.
Koluna girip onu yavaşca doğrulttum.
Tepsiyi kucağına karnı bıraktığı kadar bıraktım o da yavaş yavaş yemeye başladı.

"Anne benim markete gitmem gerek evde fazla bişi kalmamış"
"Tamam güzelim kartımı al benim baban yeni para yükledi ordan harca kendi eksiklerini de al"
"Tamam annem ben gidicem sen hiç kıpırdama ölümü tepsiyi de yatağın üstüne bırak yatmaya çalışma tek başına zaten telefonu da buraya bıraktım bişi olursa hemen beni ara"
"Yavrum nefes al anladım çocuk değilim bu katı her seferinde tekrar ediyorsun"
"Sen ve kardeşim ben en kıymetlimsiniz size bişi olsa ben yaşayamam annem"
Hemen gözlerim doldu annemin de öyle ona sarıldım ve biraz ağladım.
Annem babam bana her vurduğunda kendini onun önüne atardı sırf bana bişi yapmasın diye.
"Ayh yeter annem bu kadar ağlamak sabah ki dozu aldık yeter bu bize"

Annemin karnını öpüp odadan çıkıp kendi odama geçtim üzerine hemen yeşil ferace mi çekip başıma şalı mı taktım.

Annemin karnını öpüp odadan çıkıp kendi odama geçtim üzerine hemen yeşil ferace mi çekip başıma şalı mı taktım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Çantamı koluma takıp odadan çıktım anneme son kez bakıp evden anahtarı alarak çıktım.
Market tahmini 10 dakika yürüme mesafesinde.
Yolda yürürken kulağıma kulaklığımı taktım ve en sevdiğim ezgi olan kardan Aydınlığı dinlemeye başladım.

(Multi medyadan dinleyen bilirsiniz)

Babam nerde acaba şimdi en son dün evde idi şimdi Allah bilir.
Bu düşünceler ile yolu bitirdim elimdeki liste ile bir market arabası aldım ve eksikleri tamamlamaya başladım.

MİRAN'DAN

gözümü kapattıp uyumaya çalışıyorum onu çok özlüyorum gün içinde belki uyursam  yine rüyamda görürüm.
Ama yok sağa döndüm yok sola döndüm yok zaten odadaki koltukta küçük ayaklarım dışarda kalıyor.
Bir hışımla odanın kapısı açıldı tam küfür ediyordum ki  komutanım binbaşı Ahmet odaya girdi.
"Hayırdır yüzbaşım bu saatte uyumak olur mu hiç"
"Yok binbaşım ben sadece.."
"Bana açıklama yapma evlat ben senin uykularını bölen şeyin ne olduğunu biliyorum"
"Anlamıyorum binbaşım"

Yaıma geldi ve oturma mı söyledi.
Önce o oturdu sonra ben de oturdum.
"Sevda evlat sevda öyle bir şey ki insanın uykusuz bırakır gece gözüne girmeyen uyku gündüz girer adamı ayyaş eder yapmam dediğin ne varsa yaptırır"

Babacan bir tavırla elini omzuma koydu ve sıktı.

"Kim bu şanslı kız senin gibi birini kendine bağlamış böyle"
"Bilmiyorum komutanım"
"Ne demek bilmiyorum ayrıca ben ne dedim biz bize iken bana resmi seslenme senin yanında da rahat edemiyecek isek oho yandık neyse sen bana durumu baştan anlat"

En başından herşeyi anlattım onada çok şaşırdı bana bir ara çok üzüldü ama elinden bişi gelmezdi zaten ben sevdiğim kadını bulamıyorum o nasıl bulsun.

"Oğlum sen bu kızı hiç görmediği ne emin misin belki karşılaştınız ama sen hatırlamıyorsun olamaz mı"
"Yok abi ben hatırlardım öyle olsa ama bu kızı ilk defa rüyamda gördüm"
"Eee anlat bakalım müstakbel gelinimizin  neye benzediğini"
"Kapalı üzerinde hep aynı elbise var bembeyaz upuzun bir elbise. Başındaki örtüde öyle yüzünde nur var sanki o kadar parlak ki. Boyu benden kısa bana kafasını kaldırıp bakmaya çalışıyor her seferinde gözleri zümrüt yeşili en çokta ona vurgunum ya o kadar güzel bakıyor ki abi o bakışı bir daha unutmam mümkün değil.
Benim onu hemen bulasım geliyor benim olsun benim karım olsun ondan çocuklarım olsun hep bana gülsün.
Ona benzeyen bir kızım olsun başka bişi istemem ben yanımda olsun aynı yastığa baş koyalım istiyorum seccademin yanına dersin seccadesini beraber namaz kılalım."
"E oğlum sen daha ne istiyorsun Allah'tan vermiş sana sevdayı karşına çıkarır yakında güzel kızımızı"
"İnşallah abi"

HALİN'DEN
market arabasının eksikler ile doldurmuştum her şey tam dı kasaya gitmek kaldı bir tek.
Acaba annem ne yaptı uzun süredir burdayım hiç aramadım.
Çantamdan telefonumu çıkardım ve annemi aradım.
Çaldı çaldı çaldı ama açmadı.
Yattı mı yok yeni uyandı bir daha aradım.
Yine çaldı ama bu seferde ikinci çalışta açtı.
"Anne neden cevap.."
Demeye kalmadan annemin acılı sesini duydum.
"Anne ne oldu iyi misin"
"Halin eve gel anneciğim çok kanamam var"
Annem resmen acı içinde kıvranıyor du bu sesinden belliydi.
"Annem tamam sen dur ben hemen geliyorum tamam mı sen kıpırdama ben 112 de atmiycam belki benden önce gelirler"

Telefonu kapattım ve hemen 112 aradım telefon çalarken bende marketten çıktım koşarak operatöre durumu anlattım ve evde olmadığımı ama eve gittiğimi söyledim onlar hemen bir ekip göndereceklerini söyledi ben bu sırada yolu yarılamıştım bile. Nasıl koştuğumu bilmiyorum bile.
Eve geldiğimde ambulans daha yeni mahalleye girmişti hemen ekiplerin yanına gittim ve eve çıktık beraber.
Eve girdiğimde annem yatak odasından sesi geliyordu.
Oraya doğru koştuk içeri girdik ve ben o an dona kaldım annemin yatağı kanla kaplıydı annen kıvranıyordu.
Ekipler hemen onu sedyeye yerleştirdiler ve ambulansa taşıdılar. Bende kapıyı kapatıp arkalarından koştum ambulansa bindim.
Annem acıdan bayıldı bir anda ona sesleniyorum ama beni duymuyor hemşire ona müdahale etmeye devam etti ama benimde dilimde bir tek sözcük vardı
"Anne beni bırakma...

Sevgili canlar emeğe saygı lütfen tam 1052 kelime vote basmayı unutmayın sizleri çok seviyorum muah muah ❤️❤️

HALİN'İMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin