Doğru Kişi Yanlış Zaman

29 1 0
                                    

"Tekrar karşılaştık galiba he ne dersin? Sana adımı söylememiştim hatırlıyorsun değil mi? İşte kaderin bizi tekrar bir araya getireceğine inanıyordum." Balkonun soğuk demirliklere dayanmış karşıya bakarak sigaramı içiyordum ve onun sesini duydum. Hayır Arif değil, o işte kedileri beslediğim zamanki adam. "Ah merhaba, ben çoktan unutmuşsunuzdur beni diye düşünüyordum..." "Unutmak ha hiç aklımdan gitmedin ki unutayım hanımefendi"
"Çok naziksin beyefendi fakat daha ismini bile bilmediğiniz bir kadının aklınızdan çıkmaması... garip."
"Siz beni anlayamazsınız hanımefendi, siz hiç birini nedenlere bağlı olmadan sevdiniz mi? Ben sevdim. "  o an gerçekten şaşırmıştım. Ben hiçbir zaman nedensiz birini sevmemiştim, ardından sevinmiştim beni kimse nedensiz sevmemişti.

"Hayır ben ne birini öyle sevebildim ne de beni biri öyle sevebildi." O an gözlerinden kırgınlık ve kızgınlık aynı anda geçti ve "Ben sevdim hem de seni, seni sevdim." "Anlıyorum seni fakat-"
"Hayır, senden vazgeçmemi isteme. Senden ölsem vazgeçmem bunca yıldır uzaktan sevdim yine öyle yaparım. Yeter ki bana senden vazgeçmemi isteme." Dudaklarımı birbirine yapıştırdım. Söyleyebileceğim bir şey yoktu.

"Neden istemiyorsun beni? Ne farkımız vardı? O daha mı yakışıklıydı?" Sesinde kızgınlıktan çok kırgınlık ve sorgulama vardı. "Hayır, sadece ben sevgiye muhtaç biriydim o da benim karşıma doğru zamanda çıkan yanlış biriydi. Şimdi de sen karşıma yanlış zamanda çıktın ama doğru kişiydin."

"Üzgünüm, daha erken gelemediğim için..." özür diliyordu hem de hiç suçu olmadığı bir olayda. "Hayır sakın ciddiyim asla kendini suçlama, suçlanması gereken benim biliyorsun."
"Üzgünüm, sen de biliyorsun ben kendimi suçlarsam bir defa seni suçlarsam bin defa utanırım. Bilmiyorsan da öğrendin."
"Biliyorum" tek kelime bu kadar anlam taşır mıydı? Yada bu kadar can acıtması normal miydi? Canım acıyordu hem de çok... ben yanlış seçim yapmıştım ve bu yanlış seçimin sonuçları berbattı.

Bu sefer şaşırma sırası ondaydı. Şaşkınlığını üzerinden attıktan sonra "Seni kendimden bile çok sevdim, seviyorum, seveceğim sen beni sevmesen bile bu böyle."
"Ben, yanlış seçimlerinin kurbanı olan kadın, benim gibi takıntılı birini sevmeyi göze mi alıyorsun? Aşk itirafı mı bu?" Dedim alayla. Zaten itirafları yapmıştı. Sahici bir kahkaha attı.
"Galiba daha adını bile öğrenemediğim bir kadın kalbimi çalmış, geri de vermiyor nasıl inatçı nasıl." Dedi aynı alayla. Derin bir nefes aldığımda konuşmanın iyi bir yere gitmeyeceğini o da ben de anlamıştım. "Bak biliyorum beni seviyorsun, ama ben artık yapamam. Aşık olamam olsam da yapamam. Anlayamazsın beni, gerçekten aşktan sevgiden o kadar tiksiniyorum ki!" Dedim gerçekleri söyleyerek.
"Anlıyorum." Dedi kısık sesle. "Adınızı öğrenebilir miyim acaba?" Diye sordu. "Mavera." Dedim.

Bana bakıyordu ama sanki bende benim bile bilmediğim bir şey varmış gibi bunu tarif etmem bile zordu size bana hissettirdiklerini anlatamam dahi. Bazı şeyler olmazdı nedeni veya nedenleri de olmazdı. Sadece olmazdı işte. "Peki, sizin adınız nedir?" Bir kaç saniye bekledi ardından "Benim adım size sır olsun sadece size. Ancak bir daha kader bizi bir araya getirirse o zaman söyleyeceğim ismimi." Dedi. Bunu beklemiyordum. Ardından arkasına döndü ve "Galiba artık gitmeliyim, Mavera" ismim bu kadar güzel miydi? Hayır, ismim bir tek onun ağzında güzeldi. "Son bir şey daha" dedi ve masanın üzerinde duran sigara paketini aldı ve cebine attı.
"Hey, na'pıyorsun?!"
"Benimle bir daha karşılaşırsan ve ismimi öğrenirsen ancak o zaman sigara içmeye devam edebilirsin, yani artık sigara yok." Dedi ve hızla yanımdan ayrılmaya başladı. "Belki de bir daha hiç karşılaşamayacağız o zaman ne olacak?" "Hiçbir şey, hiçbir şey olmayacak sen hayatına devam edeceksin."
"Ya sen!" Diye sormuştum fakat bayağı bir uzaklaşmıştı benden, bağırmıştım ama cevap vermemişti. Galiba duymamıştı.

—————————————————————————

Din-Dong-Din-Dong

Ah bu da kim ya uzandığım kanepeden kalktım ve kapıya ilerledim. Kapıyı açtım ve karşımda bir postacı vardı. "Mavera?" "Evet, benim" "Bu sizinmiş" elinde bir mektup vardı.
"Sağolun" dedim ve kapıyı kapattım. Mektubu elime aldım ve salona ilerlerken açmaya başladım. İçinden sarı bir kağıda yazılmış yazı vardı. Yazıda şöyle diyordu:

Mavera, merhaba. Biliyorum çok resmi oldu fakat ben şu an 10.11 de yazıyorum, yani intihar etmeden 1 saat önce. Öncelikle seni üzmek istemiyorum,sen zaten kırılmış bir kızsın. Ben gittikten sonra çok ağlama olur mu? Nolur gerçekten sen ağlarsan ben senden daha çok üzülüyorum. Öncelikle kader bizi bir araya getirmedi, getirseydi belki farklı olabilirdi her şey ama olmadı. Bu ne senin ne de benim suçum. Buraya sayfalarca yazı yazabilirim fakat yapmayacağım. İntiharımın bir nedeni yok, birden fazla nedeni var... ben yorulmuş bir yolcuydum ve yolun sonuna gelmeyi bekleyemeden atacaktım kendimi uçağımdan. Bu belki senin için yeterli bir açıklama değil fakat elimden bu kadar geliyor. Unutmadan adım Umut kendinden umudu olmayan bir Umut. Sigara kutunu vermeyeceğim sen de içme lütfen... sigarayla kendini zehirlemeni istemem. Kırılma bana, ama sen bana hiç gelmemiştin ve ben bana gözünün ucuyla bile bakmayan bir kadın için çok üzülmüştüm. Ama sana değil kendime...
Kendine dikkat et, sakın hasta olma. Yoksa hastanelerde sürünüyorsun biliyorum.

Kendine umudu olmayan Umut

Beni sevemeyen kadına
Maveram'a

Gözlerim ağlamaktan kıpkırmızı olmuştu o gün, o hafta, o ay... üzgünüm sevdiğim seni seçmediğim için. O günden sonra sigarayı ağzıma sürmeyi bırak sigara içilen yerde dahi duramamaya başladım. Adın Umuttu, adını artık biliyordum ve asla unutmayacağım.

Final

Merhabalarr herkesee
Nasılsınız iyi misiniz?
Evet tam da aklımdaki gibi bir bölüm olduuu bu yüzden çok sevinçliyim...
İnşallah duygular sizde de yaşayabilmiştir. Arkadaşlar lütfen yıldıza basabilir misiniz? Çok mutlu oluyorummm. Bu arada gerçek aile kitabım yayında fakat oy sınırını geçmeden bölüm yüklemeyeceğim, zaten bu aralar yoğunum lise😖 kötü bir yer çok disiplinli. Eğitim hakkında konuşmak isterseniz burdayım veya herhangi bir dert hakkında farketmez 💞
Bu kadar yeter ve en uzun bölüm bu bölüm
Kelime sayısı ~>880

Kalp Kırılınca Toplanmaz Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin