7.Bölüm

47 6 4
                                    

Yastıktan kafamı kaldırıp gözlerimi ovuşturdum. Yastığın altındaki telefonu alıp saate baktım. 07.10'u gösteriyordu. Henüz erkendi. Perdeyi aralayıp dışarı baktım. Gün doğmuştu. Yataktan kalktım ve üstümü değiştirmek için dolabın yanında duran valizimden kıyafet seçtim. Üstümü giyindikten sonra odadan çıktım.

Mutfağa girdiğimde Duru çoktan yemekleri hazırlayıp masaya yerleştirmişti. Yanına gidip, "Günaydın." Diyerek elimi masaya koydum. Duru çekmeceden çatal kaşık çıkarıp, "Günaydın bende tam seni uyandırmaya gelecektim. Masaya geçebilirsin." Dedi. Gülümseyerek, "Tamam." Dedim ve sandalyeyi çekip oturdum.

Yemek boyunca sohbet ettik. Duru bana iş yerini anlatıyordu. Duru, "Kalksak iyi olur. İşe geç kalmayalım." Bardaktaki meyve suyumu bitirip ayağa kalktım. "Tamam gidelim hadi." Duru'yla mutfaktan çıkıp dış kapıya yöneldik. Duru askıda ki ceketini alıp giydi. ve çantasını omzuna taktı. Bende askıdan montumu aldım ve giydim. İkimizde evden çıktıktan sonra birlikte iş yerine doğru yürümeye başladık.

Yarım saat yol yürüdükten sonra sonunda iş yerine gelmiştik. Burası bir kafeydi. Kafeye girdiğimizde tüm masalarda müşteriler oturmuş yemek servisi bekliyordu. Duru önden yürüyüp kasaya doğru ilerledi. Bende onu takip ettim. Duru ceketini çıkardı ve müşterilerle ilgilenmeye başladı. Bende kasanın önündeki sandalyeye oturdum ve telefonumla ilgilendim.

Kafeye devamlı müşteriler geliyordu. Duru iş arkadaşıyla birlikte hepsiyle ilgileniyordu. Arada yanıma gelip benimle konuşuyordu. Öğlen vakti olmuştu. Duru müşterileri uğurlayıp iyi günler diliyordu. Duru kasaya doğru ilerleyip ceketini aldı ve yanıma geldi. "Ceylin öğle arasına girdik. Gel çıkalım." Ayağa kalkarak, "Tamam." Dedim ve birlikte kafeden ayrıldık.

Duru'yla kafenin yakınlarında yürüyüp bir şeyler konuşuyorduk. "Ceylin bak şurada bir pastane var. Eğer istersen oradan atıştırmalık bir şeyler alabiliriz." Duru'ya gülümseyerek, "Aslında biraz acıktım. Hadi gidelim." Dedim ve birlikte pastaneye doğru ilerledik.

Pastaneye girdiğimizde kasada görevli olan garson, "Hoşgeldiniz ne alırdınız?" Diye sordu. Duru kapalı camdaki pastalara bakıp, "Ben şuradaki çilekli pastadan istiyorum. Ceylin sen de seç." Bende istediğim pastayı seçtim. "Bende kivili pastadan bir dilim alayım." Garson, "Tamamdır efendim. Siz masaya geçin ben getiriyorum." Duru'yla boş masalardan birine geçip oturduk.

Pastaların gelmesini beklerken bizde Duru'yla sohbete dalmıştık. Duru bana okulunda geçirdiği bazı günleri anlatıyordu. "İşte bizim sınıf biraz sessizdir. Orta sıra genelde hiç konuşmaz. Derse katılım gösteren neredeyse çok az kişi vardır. Ben ve bir kaç arkadaşım, genelde sınıf ortalamasını yükselten biziz. Diğerlerinin bir katkısı olmuyor." Duru'ya şaşırarak baktım. Onun sınıftaki başarısını önceden biliyordum ama onun herkesten önde olması beni şaşırtıyordu.

Duru bunları anlatmaya devam ederken garson pastaları getirmişti. Duru garsona dönerek teşekkür etti ve önündeki çilekli pastayı yemeğe başladı. Bende kivili pastayı dilimleyerek yedim.

İkimizde pastaları yediğimizde masadan kalktık ve garsona borcumuzu ödeyip pastaneden ayrıldık. Öğle arası bitimine yakın kafeye dönmüştük. Duru'yla kafeye girdik. Duru yine önden kasaya doğru yürüyüp ceketini çıkardı ve müşterilerin gelmesini bekledi. Bende oradaki sandalyeye geçip oturdum.

Duru müşterilerle ilgileniyordu. Masadan seslenen müşterilere "Geliyor efendim, lütfen bekleyin." Deyip bir yandan kahve makinasından bardağa kahve dolduruyordu. Bende telefonumdan uygulamalarda geziniyordum. Birden Mert arayınca hemen aramayı cevaplandırdım Telefonu kulağıma götürüp, "Alo Mert?" Mert sakin ses tonuyla, "Ceylin neredesin? Bugün sana planımı anlatacağım. Buluşalım." Dedi. "Mert ben şuan da gelemem. Arkadaşımla birlikte bir kafedeyiz."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 16 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Sonbahar YalnızlığıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin