3.Bölüm

49 8 0
                                    

1 hafta sonra

O gün ailemin ölümünden sonra evden iyice uzaklaşmıştım. Nereye gittiğimi ve ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Çaresizce boş sokakta yürürken birden rüzgar esmeye başladı. Üstüm kalın olmadığı için titremiştim. Üşüdüğümü umursamadan kaldırımda yürümeye devam ettim. Birden adımlarım duraksadı. Tam yolun ortasında bekleyen henüz genç ve yirmili yaşlarına yakın olan bir adam gördüm.

Genç adam, beni görünce yorgun ve bitkin gözlerle baktı. Bir süre öylece baktım. Sonra birden yoldan hızlıca geçen bir araba görünce korkuyla bağırdım. "Dikkat et!" Araba hızla yaklaşırken genç adam yerinden kıpırdamıyordu. Panikle yola atladım. Kalbim deli gibi atarken birden genç adamın kolundan tuttum ve hızla kaldırıma çektim.

"Neden kurtardın ki beni? Kendini de tehlikeye attın. Beni kurtarmana ihtiyacım yoktu." Genç adam sinirle ofladı. Derin bir nefes aldım. "Yaşamaktan vazgeçmek çözüm değil. Her ne olursa olsun seni seven insanları düşün. Kaderine boyun eğme." Genç adam bana alayla sırıtıyordu.

"Senden bana yaşam koçluğu yapmanı istemedim. Kendini ne zannediyorsun hayatımı kurtardığın için kahraman rolüne bürünme hemen." Sinirlerim birden gerilmişti. İçimdeki öfke gün yüzüne çıkmayı bekliyordu ama sakin kalmaya çalıştım. Babamın bana söylediği bir sözü aklıma getirdim.

"Güzel kızım, bazı insanlar denizdeki dalgalar kadar sert ve durulmaz olabilir. İlk başta dalgalarla savaşmaktan korkabilirsin ama mücadele etmeye devam edersen hayatın zorluklarıyla da başa çıkacaksın." O günü aklımda canlandırdım. Gözümden bir damla yaş düşerken toparlanmaya çalıştım.

"Ben ne senin kurtarıcınım ne de kahramanın. Ben de herkes gibi sıradan bir kızım. Ben ailemi kaybettim, onları koruyamadım. Vaktinde yetişebilseydim onları kurtarabilirdim. Peki sen? Ailen hala hayatta olmalı. Ne kadar şanslı olduğunu biliyor musun? Bunun bilinciyle hayatına daha sıkı tutunmalısın."

Karşımdaki genç adam söylediklerinden pişman olmuş bir şekilde yüzünü astı. "Özür dilerim, ben öyle demek istemedim. Sadece, sen beni kurtarmaya çalışırken ölebilirdin." Duruşumu bozmadan başımı dikleştirip yüzüme hafif bir tebessüm yerleştirdim. "Benim hayatımın bir anlamı yok ki artık. Değersiz biriyim. Sonbaharda kuruyan yapraklar gibiyim. Gün geçtikçe soluyorum."

Genç adam sustu. Söyleyecek hiçbir kelime bulamadı. İkimizde uzun bir süre sessizce yolu izledik. Genç adam düşünceli bir şekilde bana döndü. "Peki evin yok mu?" Yoldan başımı çevirip ona döndüm. "Vardı ama o eve geri dönmek istemiyorum. Peşimde bir adam var." Genç adam şaşkınca baktı. "Adam mı? Peki neden peşinde?" Başımı iki yana salladım. "Bilmiyorum."

Ben bunları düşünürken genç adam elini uzatıp " Bu arada iyi ki hayatımı kurtardın. Kendimi tanıtmayı unuttum. Baran ben." Elimi uzatıp, "Ceylin bende, memnun oldum." Diyerek el sıkıştım. "Aslında babamın baskıları yüzünden bende evden uzaklaştım. Okulda derslerim iyi olmadığı için sürekli azarlıyordu. Annem babama karşı gelemiyordu. Gelmeye çalıştığı zaman babamın öfkesinden dolayı sesini çıkartamıyordu."

Baran bunları anlatırken bense üzgün bir şekilde onu dinliyordum. Bir yandan da moralini düzeltmeye çalışıyordum. "Baran üzülme. Babanla arandaki sorunları halledebilirsin. Onunla konuş. Huyuna gidersen belki düzelebilir." Baran dediklerimi düşündü ve gözlerime baktı.

"Aslında bu harika bir fikir. Bu akşam babamla konuşacağım." Başımı sallayıp cesaret verdim. "Yapabilirsin, umarım sorunlarını çözeceksin." Baran minnetle bana doğru yaklaşıp sarıldı. Kalbim birden hızla atmaya başladı. O kadar sıkı sarılıyordu ki nefes alamıyordum. "Baran dur nefessiz kalacağım."

Sonbahar YalnızlığıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin