Oy vermeyi unutmayın 💖
______________________________31.10.22 Pazartesi Günü-
Hafta sonunu birlikte geçirmiş olsalar bile okula yine ayrı ayrı gelmek zorunda kalmışlardı.
Her zamanki gibi Wooyoung, gülümseyerek sınıfa girdi ve önde oturan bir kaç kızı selamladı. Kızlar ters bir bakış atıp selamını almayınca şaşırdı ama bir şey demeden yerine geçti.
Herkes dönüp Wooyoung'a ters ters bakarken ve aralarında fısıldaşırken o ne olduğunu anlamıyordu. Yeosang gelip yanına oturduğunda ne olduğunu sordu.
"Senin haberin yok mu?"
"Neyden?"
Yeosang telefonunu çıkarıp okulun itiraf sayfasına girdi. Bir videoyu açıp telefonu Wooyoung'a verdi.
Wooyoung duyduğu şeyle şok olmuştu. Anında aklına doluştu Hanbyeon ile arasında geçen küçük sürtüşme.
Ayağına vurarak Wooyoung'ı diz çöktürdüğünde önüne geçti. Telefonunu açıp galeriye girdi, videonun üzerine tıklayarak sesini sonuna kadar açtı.
Boş binanın içinde Wooyoung'ın derin inlemeleri yayılırken Hanbyeon tekrar tuttu küçüğün hafif uzamış saçlarını.
"Söyle lan! Kime siktirdin kendini!"
Hanbyeon güvenilmezdi, parayı almasına rağmen yine de yaymıştı sesi. Wooyoung kimseye güvenmemeliydi, ama zorbasına güvenerek bir hata yapmıştı.
Gözleri dolmaya başladığında Yeosang onu kolundan tutup sınıftan çıkarmıştı. Tuvalete geldiklerinde Wooyoung yaşlarının yüzünü ıslatmasına izin vermişti.
Derin bir nefes aldı. Çekinerek, Yeosang'ın yüzüne bakmaya utanarak konuşmaya başladı.
"Hanbyeon lisede bana zorbalık yapmıştı. Onun arkadaş ortamından birisine aşık olmuştum. Hem o çocuğu hem beni dövüp zorbalamıştı. Yıllarca kurtulamadım ondan, şimdi de burada..."
Yeosang arkadaşının daha fazla konuşmasına izin vermeden kendine çekip sıkıca sarılmıştı.
"Tamam Woo, ağlama artık"
Wooyoung biraz daha ağlayıp sakinleştikten sonra cesaretini toplayıp arkadaşının yüzüne baktı.
"Hiç şaşırmamışsın..."
Yeosang gülümsedi. "Biliyordum çünkü, ilk gün Choi San’ın bana gitmemi söylemesi, onu takip eden zamanlarda sürei bakışmanız, sana bakarak dudaklarını yalaması...
Kütüphaneye kitabını vermek için gelmiştim. Ama yanında San vardı ve öpüşüyordunuz. Sizi her zaman yakıştırmıştım. Shipimin gerçek olması beni çok mutlu etti Woo"
***
San öğretmenler odasına girip Seonghwa ile selamlaştı ve arkadaşının yanına oturdu.
Wooyoung ile ilişkisi olduğunu bilen tek kişiydi Seonghwa, bu yüzden onun yanında çok rahattı."Choi San. Odama gel"
Müdür bay Lee, San’ı çağırdığında Seonghwa da onunla birlikte ayağa kalkmış, müdürün odasına ulaşmışlardı.
Kapıyı tıklatıp peş peşe içeri girdiklerinde müdür, Seonghwa'ya küçük bir bakış atmıştı, senin burada ne işin var, der gibi.
Seonghwa hiç bir tepki vermeden tekli koltuğa oturup bacak bacak üstüne attı. Zaten sevmezdi bu herifi."Olanlardan haberin vardır... ilişkini bitirmeni istiyorum" Müdür Lee, göz devirip Seonghwa'yı görmezden gelerek San'a konuştu.
"Ne ilişkisi?" San şaşırdı.
"Jung Wooyoung ve sen... ikinizin ilişkisi."
Seonghwa öne doğru gelip şaşkınca San’ın yüzüne baktı."Kimi sevip, kiminle hayatına devam edeceğine tabi ki karışamam fakat okulumda böyle bir şey istemiyorum. Üstelik, okul tuvaletinde sevişmek ne demek Choi San!?"
"Ne yaparsanız yapın, aşkımdan vazgeçmeyeceğim. İster kovun, ister öldürün. Ben, Wooyoung'dan, vazgeçmem!"
***
Günün son dersiydi matematik.
Wooyoung aklına geldikçe kendi kendine gözyaşı döküyor, sabahtan beri başını sıraya koymuş öylece duruyordu. Bazen sınıftaki fısıldaşmaları duyuyor, Hanbyeon ve Seolhan'ın kahkahaları kulaklarında yankılanıyordu.
San sınıfa girdiğinde fısıldaşmalar artmış, bir kaç kişi çantalarını alıp sınıfı terk etmişti.
San, Wooyoung'ın öylece yattığını görünce dayanamayıp yanına gitti. Yeosang, öğretmeninin onlara doğru geldiğini görünce hemen arkadaki boş sıraya geçti.
San, küçük olanın saçlarını okşayıp onu uyandırmak istedi. "Young-ah, kalk bebeğim" O normal sesiyle konuştuğunda, sınıftaki herkes duymuş, tekrar fısıltılar başlamıştı. San bakışlarını sınıfa çevirip ateş saçan gözleriyle bakınca herkes susmuştu.
"San-ah, eve gidelim..." Wooyoung'ın titreyen ve çatlamış sesi San’ın kalbine bıçak saplanmış gibi hissetmesine neden olmuştu.
Uzanıp Wooyoung'ın üzerine başını koyduğu çantayı aldı ve küçüğünün yorgun bedenini ayağa kaldırıp beline sarıldı.
"Dağılabilirsiniz" belli belirsiz çıkan sesiyle sınıfa konuştuğunda eve gitmek üzere çıkmışlardı sınıftan.
***
Eve girdiklerinde Wooyoung artık dizlerinin üzerinde duramayarak kendini yere bırakmıştı. Bağırarak ağlamaya başladığında San kollarını, küçük olanın omuzlarından bedenine sarmıştı.
"Ne yapacağız?" Kesik nefeslerinin arasında zorla konuştu Wooyoung.
"Müdür, kurulun toplanacağını söyledi. Yani bekleyeceğiz..."
Wooyoung tekrar ağlamaya başladığında dönüp San'ın boynuna sarıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Porn Teacher [WOOSAN]
Fanfiction@Younghee98 ------------------------------------ Bu hikaye tamamen kurgudur. Gerçek kişilerle alakası yoktur. Nefret söylemi, küfür ve rahatsız edici içerik bulundurabilir. ------------------------------------