14) Surprise (M)

468 44 46
                                    

Oy vermeyi unutmayın 💖
-

01.01.23 Pazar Günü-

Dün gece, arkadaşlar arasında yaptıkları yılbaşı partisi hepsi için çok yorucu geçmişti. Gecenin geç saatlerinde hepsi evlerine dağıldığında başbaşa kalan Woosan yine ihtiyaçla birbirlerine bakmaya başlamışlardı.

Kaçınılmaz sondu nefeslerinin birbirine karışması, vücutlarının birbirini ısıtması.

Ağrıya alışmıştı Wooyoung ama San'ın kendisiyle ilgilenmesini çok seviyordu. Bu yüzdendi yatağın içinde kendinisini seyrederek yatan sevgilisine mızmızlanması.

"Gel kucağıma..." San küçük olanı belinden tutup üzerine çekerken yatakta oturur pozisyona gelmişti. Göğüsünde uzanan Wooyoung'ın saçlarını okşarken "Sana bir sürprizim var" diye mırıldandı.

"Ne sürprizi?" Wooyoung kafasını San’ın bedeninden ayırıp göz göze gelmelerini sağladı.

Bir kez daha anlamıştı San, küçüğünün masum bakışlarına dayanamadığını. Onu çenesinden tutup yüzünü kendisine yaklaştırırken, Wooyoung bacaklarını onun iki yanına koyup yavaça yukarı itmişti kendini.

İkiside hevesle dudaklarını birleştirdiğinde San burnundan derin nefesler alarak sevgilisinin kokusunu içine çekerek öpüyordu Wooyoung'ı.

Araya dilleri karıştığında San, küçüğün dudaklarını bırakıp başını boynuna gömmesini sağlamıştı.

Wooyoung'ın bacakları, San’ın vücudunun iki yanındayken küçük bir yardımla olduğu yerde köpek pozisyonuna gelmişti. İkisinin üzerinde de sadece iç çamaşırları varken San ellerini diğerini kalçasına koyup yavaşça okşadı. "Canın yanıyor mu?"

"Acımıyor, seni istiyorum~"

San güldü. "Wooyoung dur, nefesini bile toplamadın"

"Sence umrumda mı? Beni becermeni istiyorum, deliğim yırtılana kadar içimde gelgit yapmanı, beni zevkten ağlatmanı istiyorum. İnlemelerim odayı doldururken ağzımdan sadece senin adın çıksın istiyorum"

Üzerindeki çocuğun iç çamaşırını kalçasından sıyırdı yavaşça. "Çok arsızsın."

Wooyoung ıslak deliğine gelen hava ile ürpermişti. İnleyerek başını tekrar San’ın omzuna koydu. "San- ahh~"

Küçük olan içindeki üç parmakla birlikte inlerken sevgilisinin hızlı hareketlerinden zevk alıyordu.

San parmaklarını üzerindeki bedenin içinde hareket ettirirken ikisininde şişmiş erkekliği birbirine sürtünüyordu.

"Biliyor musun Wooyoung..." San hızını yavaşlatmıştı. "Bir barda buluşup yabancıymışız gibi davranıp, seni eve götürmek isterdim."

"H-her zaman... olduğu gibi, o zamanda... içimde olman için ngh- can atardım..."

"Young," San parmaklarını tamamen içinden çıkardı küçüğüne seslenirken "Seni öpebildiğime, senin tadına bakabildiğime, sana dokunabildiğime, seni sikebildiğime inanamıyorum. Rüya gibi geliyorsun bana"

"Şu an seni o kadar çok istiyorum ki..." Wooyoung, büyük olanın kucağından inip kendini yatağın boş kısmına bıraktı ve davetkar bir biçimde bacaklarını iki yana açtı.

San yavaşça kendisi için ayrılan yere doğru eğilirken Wooyoung'ın sertleşmiş penisini ağzına aldı.

"Ahh~ S-san mhh~" küçük olan elini sevgilisinin saçlarına daldırıp onu daha çok bastırdı kendine.

San bir elini diğerinin dudaklarına uzatıp parmaklarını ağzına verdiğinde mesaj yerine ulaşmış, Wooyoung hemen sevgilisinin parmaklarını emmeye başlamıştı.

Islanan parmaklar bir o kadar bir o kadar ıslak deliğiyle birleştirdiğinde Wooyoung aldığı çift taraflı zevk yüzünden derince inlemekle meşguldü.

San küçük olanı parmaklarıyla becerirken, altında savunmasız ve kendisine teslim olmuş yatarken ne kadar güzel olduğunu düşünüyordu.

"Wooyoung... çok güzelsin"

Ağız işi vermeyi bırakıp küçük olanın yüzüne bakarken o cevap vermeden inliyordu. San kendisine cevap vermeyen sevgilisinin kasıklarına sulu öpücüklerini bıraktıktan sonra onu yüz üstü çevirdi.

"Beni içine almaya hazır mısın?"

Wooyoung büyük bir inlemeyle karşılık verdiğinde San onu saçlarından tutup kafasını geriye doğru çekti. Saç diplerine işkence eden el, bir yandan acı verirken zevki de hatrı sayılır bir şekilde yaşatıyordu.

San dizlerinin üzerinde, köpek pozisyonunda duran sevgilisinin kalçasına iyice yaklaşıp işaret parmağını deliğinde gezdirdi.

"Babacık... lütfen... yalvarırım, gir içime. S-seni istiyorum-"

"Zevkle bebeğim..." San orta parmağını, dün gece yüzünden pek de dar olmayan delikten içeri ittiğinde Wooyoung bir şey hissetmemiş gibiydi.

San geri çekilip kendi penisini çekiştirdi bir kaç kez. Hâla yüz üstü yatan sevgilisini sırt üstü çevirdi. Kasıklarına öpücüklerini bırakıraktıktan sonra doğruldu ve dudaklarını birleştirdi.

Yavaş olmayan bir biçimde kendini Wooyoung'ın içine köklerken onun inlemesini dinliyordu. Vücutları birbirine çarparken Wooyoung deliğinin yırtılacağını düşünmüştü çünkü şuan San, penisinin yanına iki parmağını sokmuştu.

"San!" Wooyoung belindeki kolun sahibinin omuzlarına vurdu. "Yı-yırtıla..cak" San sadece gülümseyerek bakmakla yetinmişti.

Wooyoung onun omuzlarını sıkarken gözlerini kapatıp acıyla inliyordu. "Sakin ol sevgilim, alışacaksın..."

Bir süre sonra San’ın dediği gibi Wooyoung daha iyi hissetmeye başlamıştı. San yataktan inip Wooyoung'ı aşağı doğru çekti, üst bedeni hâla yataktayken bacakları San’ın beline dolanmıştı.

San diğer elini de Wooyoung'ın penisine sarıp çekmeye başladığında odaya vuran öğlen güneşi küçük olanın gözlerini acıtmaya başlamıştı.

Bir kaç vuruştan sonra San, küçüğünün içine bırakırken yapışkan sıvısını Wooyoung da inleyerek sevgilisinin karın kaslarına boşalmıştı.

"San... ahh- çok i-iyiydi"

Wooyoung'ın içinden çıkıp onu başını yastıklara gelecek şekilde, düzgünce yatırdı San. Bacaklarını ayırmasına yardım ederken dizlerinin üzerinde oturup, menisiyle süslediği deliği diliyle temizlemeye başladı.

"Young-ah, iyi hissediyor musun?" San işini bitirdikten sonra Wooyoung'ın kasıklarından itibaren sulu öpücükler bırakarak boynuna yaklaştığında sordu.

Wooyoung başını sallarken "Cennette gibiyim!" dedi ve kollarını San'ın boynuna doladı.

Wooyoung başını sallarken "Cennette gibiyim!" dedi ve kollarını San'ın boynuna doladı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Mingi puhahahahah

Porn Teacher [WOOSAN]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin