Vegas'ta Bir Gece~
Saat gece 10.31 sularıydı. Sitare ve Erçin, Vegas'ta kaldıkları otelden çıktılar. Gecelere akma vaktiydi. Konumda gösterilen cluba varınca durdular.
Erçin:
"Sonunda vardık amk."
Sitare:
"He ya yürüye yürüye Arabistan'a geldik sandım."
İçeri girdiklerinde kankaları Ünal onları karşıladı,
"Nerde kaldınız?"
Erçin:
"Bilerek mi bize en uzak mekanı seçtin?"
Ünal:
"Namazı meyli olmayanın kulağı ezanda olmaz."
Sitare ve Erçin birbirlerine bakakaldılar çünkü Ünal'ı anlamak gerçekten zordu ve bu söz o anlama bile gelmiyordu. Açıklama yapmaya tenezzül bile etmediler.
Ünal onların yanından uzaklaştı ve dans pistine gitti. Hayvan gibi dans ediyordu. Öyle kendini kaptırdı ki birden gömleğini yırtıp "MY NAME IS ÜNAL" diye bağırdı ve herkes bakakaldı.
Sitare ve Erçin'in artık Ünal'ı alıp eve götürme vakitleri gelmişti. Kaldıkları her dakika Ünal onları daha da rezil ediyordu. Bu gece de Ünal yüzünden düzgün vakit geçirememişlerdi. Taksi çağırdılar ve bindiler. Fakat Erçin'in gözü taksiciyi bir yerden ısırıyordu,
"Naber Erçin kanka? Bi' gün görüşelim ha."
Amına kodumun Berkan'ından Vegas'ta bile kaçamamıştı. Sitare ve Erçin o kadar sinirlendiler ki çantalarını Berkan'ın kafasına vurduktan sonra arabadan atladılar. Fakat bir şey unutmuşlardı,
"LAN ÜNAL ARABADA KALDI."
