Zeynep hızlı adımlarla kaçmaya çalışırken kapıda devasa bir şeye çarptı. Hayır bu çarptığı şey Sitare'nin koca götü değildi.
Bu, 2 metre boylarında, uzun saçlı, birkaç yüzük takmış, deri ceketli, metalci Jabbar'dı.
Zeynep "Jabbar çekil önümden"
O sırada Erçin ve Sitare geldiler ve Zeynep'i kıskıvrak yakaladılar. Artık Zeynep kapana kısılmıştı.
Sitare, "Senin en başından beri Türk olmadığını biliyorduk. Marketten aldığın Yunaki yoğurdunu ve döner yerime schwarma yediğini biliyoruz. Ve taktığın o ucuz çirkin perukla bizi kandırabileceğini mi sandın?"
Erçin, "Odanda kaldığım 3 gün boyunca götünü taharet musluğuyla temizlemediğinde Türk olmadığından emin olduk. Seni tuzağa düşürmek için plan yaptık."
Sitare, "Foyan ortaya çıkınca bizden kaçacağını biliyorduk. Asla kaçamayacağın büyük bir engele yani bi bodyguarda ihtiyacımız vardı. Biz de Jabbarla anlaştık."
Jabbar, "Şimdi söyle bakalım boyum hakkında yalan mı söylüyormuşum? Sen bi de küçük Jabbar'ın boyunu gö-"
Erçin, "Tamam kanka anladık çok sağ ol. Zeynep sana emanet. Onun icabına sen bakarsın. Bizim başka bir işimiz var"
Jabbar, "Sitare yani görmek istersen küçük Jabbar'ı da yani burdayım ben. Sohbet edip dertleşmek istersin belki falan"
Sitare, "Sağ ol Jabbar çok incesin"
Zeynep'i Jabbar'a teslim ettikten sonra lokantadan ayrılan Erçin, Sitare ve Fatoş'un Yunaki'de karşılaşmaları aslında tesadüf değildi. Erçin ve Sitare her şeyi planlamışlardı. Yunanlara yüzmeyi öğretecekleri için Fatih gibi iyi bir yüzücüye ihtiyaçları vardı. Bu yüzden ondan Yunaki'ye gelmesini rica ettiler. O da dostlarını kırmadı. Kızlar, Zeynep'in yanındayken Fatihle karşılaşmış gibi davrandılar ki Zeynep planlarını anlamasın.
O gece "Fatoş Yunanlara Özel Yüzme Kursu" binasının açılış gecesiydi. Erçin ve Sitare de açılış gecesi partisi düzenlemişlerdi. Sonunda o gün gelip çatmıştı.
Davet listesindeki davetliler tek tek geliyorlardı. Her şey sorunsuz ilerliyordu. Çok eğlenceli bir geceydi. Taa ki partinin yakınlarında silah sesi duyulana kadar. Ve bir ses yükseldi "Beni partiye alın yoksa güvenlikçinin kafasına vururum"
Erçin ve Sitare koşa koşa girişe yöneldiler ve gördüklerine inanamadılar...