~2~

830 31 10
                                    

Hemen bir yeni bölümmm

............................................................................

Asya'dan

"NERDEYİM BEN, SEN KİMSİN!" Hyunjin'in yanında duran adama bakarak söylemiştim bunları. Ama o hiç istifini bozmadan bana gülümsüyordu. "Bu Felix. Senin ikinci baban." Dedi Hyunjin gülümseyerek. Gözlerim kocaman olmuştu. "Bana bundan bahsetmemiştin!" Şu an yasadığım şey o kadar anlamsız geliyordu ki.

"Asya, lütfen bi sakin ol. Herşeyi anlatıcaz. Şimdi otur ve sözümü kesmeden beni dinle." Karşı çıkmaya yeltendim ama vazgeçtim, anlamsızdı. Yanımda duran bej rengi koltuğa oturdum. Siyah duvarlarla garip bir uyuma sahipti aslında. Adının Felix olduğunu öğrendiğim adam ve Hyunjin de karşıma oturdular. Hyun boğazını temizledi ve konuşmaya başladı.

"Öncelikle burası bizim evimiz. Kaçamayacağın kadar fazla güvenlik önlemine sahip. O yüzden kaçmayı aklından bile geçirme. Zaten kağıt üzerinde de resmi bir şekilde benim, yani bizim kızımızsın. Öncelikle bunu kabullenmen gerek." Bi süre düşündüm. Aslında haklıydı. Kabullenmem gerekti. Ama zordu işte. Yinede bir yandan mutlu olmadım değildi. Beni kızları gibi seven iki babam olması fikri o kadarda kötü değildi aslında. Buna alışabilirdim.

"Haklısın, babamsınız... ama birazda beni anlayın. Çok.. çok ani oldu bu olay. Yinede size bir şans vericem, çünkü daha fazla zorlanmak istemiyorum" çünkü daha fazla ilgisiz,sevgisiz ve şiddet dolu bir hayata katlanmak istemiyorum.  Hyun gülümsedi. "Bizi kabulleniceğini biliyordum güzelim" nerden biliyodun lan, yeni karar verdim. Müneccimsen o ayrı. 

"Ve gelelim asıl konumuza. Asya belki çok ani olucak biliyorum ama biz seninle age-play yapmak istiyoruz." Bir dakika NE! Age-play.... daha önce duymuştum. Hatta araştırmıştım. Aslinda istemiştim de! Ama gercek olacağı aklımın ucundan geçmezdi. Yinede... daha tanımadığım adamlarla bunu yapmak ne kadar doğru olurdu?

"Asya istersen senin için iki hafta bekleyelim. Bu iki haftada bize alış. Ne dersin?" Felix denen adam ilk defa konuşmuştu ve sesi... sesi görünüşünden apayrıydı! Görünüşü çok tatlı ve masumdu ama sesi... bu ses ondan nasıl çıkıyordu? Hafifçe başımı salladım. Konu adamın sesi degil, önerisiydi.

"O zaman gelelim kurallara." Dedi hyun. Bişey söylemek istesem de sustum. Söylediklerimi bölme demişti. "Sözümüzden çıkmayacak, bize itiraz etmeyeceksin. Aynı zamanda ikiletmeyecaksinde." Felix başını salladı. "Bize sormadan bişeyler yapman ya-"
"Neden kural var?" Hyun kaşlarını çattı. "Sana sözümü kesme demiştim." Omuz silktim. "Seninkini kesmedim ki felix'in kini kestim. Onun hakkında öyle bişey demedin." Haklıydım dememişti.

Hyun hayla çatık kaşlarla bakarken Felix gülmüştü. Felixin güldüğünü görünce o da gülümsemişti. Bunlar pis aşıktı. Şu an çekirdek alıp aşklarını izleyebilirdim. HERNEYSE KONU BU DEĞIL! kafam neden bu kadar hızlı dağılıyordu benim ya? "Devam edelim bence." Dedi hyun. Felixte başını sallayıp devam etti.

"Kendine dokunmayacaksın veya zarar vermeyeceksin. Ve age-play dönemine girdiğimizde kendi başına yürümeyeceksin bile. Çoğu zaman kucağımızda oturucaksın. Bize sesini yükseltemezsin. Uygun olduğu sürece isteklerini kabul ederiz. Ve eğer kurallara uymazsan ceza alırsın." Kaşlarımı çattım. Ne cezasıydı bu? "Nasıl yani?" Gülümseyerek ayağa kalktı ve beni kucağına aldı.

"Mesela şu an eğer bağırırsan, karşı çıkarsan veya herhangi bir kuralı ihlal edicek bişey yaparsan ceza alırsın." Başımı salladım. Felix'ten biraz tırmıştım açıkçası. Hyun sanki düşüncelerimi okumuş gibi yanıma geldi ve beni Felix'ten aldı. "Uyumak ister misin bebeğim?" Diye sordu. Sorduğu soruyla gözlerim ışıldamıştı resmen. "Hmhm isterim Hyung" kaşlarını çattı.

my beautiful daughter [hyunlix]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin