~6

620 23 33
                                    

Dedoşu A101 e getirmişler oğoğoğo

Beraber yemek masasına oturmuş yemek yiyorlardı. Chan gelmişti. Hyunjinler anlaşamayacaklarını düşünselerde Chan ve Asya çok iyi anlaşmıştı.

Ve masada mama sandalyesine oturmak yerine amcasının kucağında oturuyordu.

Yemekleri bittikten sonra beraber salona geçtiler. Salonda oturduklarında Asyayı da yandaki oyun alanına bırakmışlardı.

Asya kendi halinde oynarken Felixte onu izliyordu. Hyunjinin hafiften öksürmesiyle o tarafa döndü. İkisi de biraz ciddileşmişti. Birşey konuşucakları belliydi. Vücudunuda o tarafa döndürüp başlayın dercesine kafasını salladı.

Önce söze Chan girdi. "Hyunjin iyi hoşta bu kız nerden çıktı?" Şasırması ve garipsemesi normaldi. Sonuçta ikisininde aklında böyle bir plan yoktu. "Abicim şöyle ki bu kızı ben bulmasaydım annesi başkasına satardı. Ve sattığı kişi çok kötü şeyler yapabilirdi ona."

Chan duyduklarıyla kaşlarını çattı. "Ne satması Hyun neyden bahsediyosun?" Ve Hyunjin derin bir nefes verdi. "Biliyor musun hyung bu çok uzun bir hikaye."

............................................................................

Hyunjin herşeyi anlattıktan sonra Chan Hyunjine kızı kurtardığı için teşekkür etmiş, iyi bir kardeş yetiştirdiği için kendini övmüştü.

Şimdi ise şirketten konuşuyorlardı. Birden Asyanın mızmızlanmalarını duydu Felix. Daha sonra Chana ve Hyunjine baktı. İkisi de konuşmaya dalmıştı. Kendisi kalkıp kızının yanına gitti.

"Bebeğim iyi misin? Bir sorun mu var?" Asya yavaşça başını sallamış ve dudaklarını büzmüştü. Ve şu an oldukça tatlı görünüyordu. "Kimşe benimle oynamıyoy, sij beni sevmiyoyşunuz."

Kızının bu düşüncesiyle kıkırdamıştı Felix. "O zaman baba seninle oynasın mı?" Babasının söyledikleriyle sevinmişti Asya. Büzdüğü dudaklarını bozup kocaman gülümsemişti Felixse. Felix ise bu gülüşü bir daha unutmamak üzere kazımıştı aklına.

Küçük kız hızla babasına sarılıp başını göğsüne gömmüştü. "Seni şeviyoyum baba" kızının onlara böyle bağlanması Felixin karnında kelebeklerin uçuşmasını sağlıyordu. Oda kızına sarıldı ve saçlarına bir öpücük kondurdu. "Bende seni güzel kızım, bende seni."

Kıkırdayıp ayrılmıştı küçük olan babasının kollarından. "Baba bana maşal anlayt. Lüfteeeeyynn" Felix birden kahkahalarla gülmeye başlamıştı. "Lüfteyn değil bebeğim. Lüt- fen." Asya kaşlarını çatmıştı.

"Bende öyle dedim bikeye. Lüfteyn diyoyum işte şen anlamıyoyşun." Felix teslim olur gibi ellerini kaldırdı. "Evet bebeğim sen doğru söylüyorsun. Şimdi hayla masal anlatmamı istiyor musun?"

Asya hızla başını salladı. Küçük kızın bu heyecanına gülümsedi Felix. "Bir zamanlar bir adam varmış. Bu adamın adıda Flynn Rider miş. Bu adam hep yaramazlık yaparmış. Hiç söz dinlemezmiş." Asya pür dikkat babasını dinliyordu.

"Ama o zaman babalayı ona ceza veymemiş mi?" Felix ise kıkırdayıp şaşıran kızına gülümsedi. "Bebeğim o adamın babası yok. Babası çoooook uzaklara gitmiş." Asya başını sallayınca Felix devam etti.

"Bir gün yine yaramazlık yaparken yakalanmış ve kaçmaya başlamış. Ormanda kaçarken birden upuzun bir kuleye denk gelmiş. Hemen gidip tırmanmış kuleye. Tabi kulede boş değilmiş. İçinde güzeller güzeli bir prenses varmış. Ama prenses kuledrn çıkamıyormuş. Birden karşısında yaramaz adamı görünce korkmuş."

Asya başını babasının omzuna koymuştu. Zaten kucağında olduğu için boyu omzunun yakınlarına ulaşabiliyordu. "Bu adam prensesi kuleden kurtarmış ve saraya götürmüş. Kalede güzel kız ailesini bulmuş. Adamda herkesten özür dilemiş. Zamanla bu adam ve prenses birbirlerine aşık olmuş." Asya gözleri hafif kapanır şekilde mırıldandı. "Aynı şen ve Hyunjin ve babam gibi mi?"

my beautiful daughter [hyunlix]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin