Eveett uzun zaman sonra yeni bir bölümle karşınızdayım. Lütfen ilk kurgum olduğunu unutmadan eleştirin
___________________________________________
Sabah Asya'nın bebefondan gelen sesiyle uyandı ikili. Asya bir şeyden korkmuş gibi sesli şekilde ağlıyordu. Felix hızla kalktı ve altına bişeyler geçirirken bir yandanda yukarı çıkmaya çalıştı. Çalıştı diyorum çünkü merdivenlerde kafasına doğrultulan silahla durmak zorunda kaldı.
Siyah maskeli bir adam silahın namlusunu felixin alnının ortasına dayamıştı. "Tek kelime dahi etme," dedi adam "yaralanmak istemezsin değil mi?"
Felix'in ise bu durum umrunda değildi. Sadece aklında bebeğinin ağlayan sesi vardı. "Bırak gideyim, lütfen?" Dedi Felix sakin kalmaya çalışarak. "HAYIR." Cevabı ise kapı gibi önündeydi zaten.
Birkaç dakika konuşmadan o şekilde kaldılar. Maskeli adamın kulağındaki kulaklıktan emir geldiğinde ise birden Felix' i bırakıp ortadan kaybolmuştu adam. Yine de Felix sonraya bırakmaya karar verip kızla üst kata çıktı.
Asyanın odasını bir hışımla açarken bu görüntüyü asla beklemiyordu: boş bir beşik ve içinde bir kağıt. Hızla kağıdı aldı ve okumaya başladı.
"Sevgili Felix ve Hyunjin.
Sizi son görüşümde en sevdiğiniz şeyi elinizden alıcağıma dair söz vermiştim değil mi? Ve işte, ben sözümü tutuyorum. Hayatınızın merkezine koyduğunuz bebeğinizi linizden alıyorum. Ne yapmanız gerektiğini biliyorsunuz. Ö.C.G.F 345 dosyasını bir çalışan aracılığıyla her zamanki adrese göndermeniz yeterli olucaktır. Ha unutmadan polise gitmek yok kapınızda sizi takip edenler var. Polisi aramak yok, telefonlatınız dinleniyor ve son olarak yardım istemek yok. Size sadece 2 gün süre. 2. Günün gün batımında dosya elimde olmazsa küçük kızı mezarda bil.
Kim Woo - Jin"
Felix sinirle kağıdı buruşturdu. Eski dostları Woojin den hayla kurtulamamışlardı. Sırf Felix'ten hoşlanmasına Hyunjin izin vermedi ve Felix buna asla karşı çıkmadığı içindi hepsi.
Onların arasındaki sorunun cezasını neden bebekleri çekmek zorundaydı ki? Zaten şu ana dek aklınıza gelebilecek her türlü şeyi çekmişken birde üstüne bu...
☆☆☆☆☆☆
Eski bir odada açtı tekrardan gözlerini Asya. Etrafı tanımıyordu ve babacıkları yanında değildi. İçi tamamen korku hissi ile doluydu. Sona dair hatırladığı tek şey ise siyah giyimli bir adamın onu kucaklayıp beyaz bişeylerle onu uyutmasıydı.
İçindeki korku hissi hızla gözlerini doldururken, herşeyi sırayla daha net algılamaya başlaması ise dolan gözlerinden yaş akmasını sağladı.
Ağlarken seslenmek istedi babalarına. Denedi ama anlamsız seslerden başka hiçbir ses duyulmadı. Ağzı bantlanmıştı çünkü. Ellerini kaldırıp çıkarmak istesede yapamadı. Elleride arkasından bağlanmıştı.
Ağlaması şiddetlenirken yapabildiği kadar debelenmeye başladı. Üşüyordu, sadece babalarının sarılmasına ihtiyacı vardı aslında.
Ve birden etrafta adım sesleri yankılandı. Babasının geldiği umuduyla yeni fark ettiği kapıya yöneltti bakışlarını asya.
Ama gelen babaları değildi. Gelen onu kaçıran adam ve siyah maskeli bir adamdı. İkiside çok korkunç görünüyordu gözüne.
Onu kaçıran yaklaşıp yanına çöktü. "Selam velet. Korktun mu benden? İyi iyi kork, kork. Ee babacıkların yokken bir işe yaramıyorsun galiba. Baksana burada bağlanıp kalmışsın."
Onun dediğiyle ağlaması şiddetlenirken woo sinirlendi. "YETER KES SESİNİ!" Ama onun bağırmasıyla Asya daha şiddetli ağlamaya başladı.
Woo onu yakalarından tuttuğu gibi kaldırıp duvara yapıştırdı. "Bana bak velet, eğer şimdi susmazsan o ağlayan gözlerini oyarım!" Korkan Asya ise sadece başını sallıyor akan göz yaşlarını engellemeye çalışıyordu.
Kızın ağlamaya devam etmesi Woo'nun sinirlerine dokunuyordu. Başlarında dikilen adama seslendi. "Dea young (aklıma isim gelmedi full salladım) uyut şunu!" Ve yavaş adımlarla odadan çıktı.
☆☆☆☆☆☆
Hyunjin ve Felix evde dolaşıyorr, deli gibi kızlarını kurtarmak için uğraşıyorlardı. Dosya Ö.C.G.F 345... Chan'ın dosyası...
Woojin'in amacı açıktı. Önce kızlarıyla öc almak, daha sonra ise chanı öldürüp eski dosyaları kapatmak.
İkiside bunu istemiyordu. Olabilirdi, başka bir yol olabilirdi. Felix ise en sonunda karar verdi. Eline telefonu aldığı gibi Chanı aradı. Herşeyi tek tek anlattıktan sonra tek bir cevap aldı. "Dosyayı ver. Kızı tehlikeye atma." Ve telefon yüzüne kapandı.
Hyunjin'de duymuştu her şeyi. Uzun süre bakıştıktan sonra anlaştılar. Adamlarından birini arayıp dosyayı istedi Hyunjin. Ve de kendi adamlarından birini ikna etti Felix.
Sonunda herşey hazırdı. Hyunjin eline aldığı telefonla Woojin'e mesaj yolladı ve mekana geçmesini söyledi.
İkiside mutluydu artık. Tabii bunun kısa süreli mutluluk olucağını asla bilemezlerdi. Yarım saat sonra Felixin telefonu çalmaya başladı.
İçindeki heyecan ve sevinçle açan felix, kapatırken hayattan solmuş gibiydi... Woojin Asyayı serbest bırakmayacaktı
Bu bir tuzaktı ve onlar bu tuzağa kanmışlardı.Bir tarafta simsiyah bir odanın içinde uyutulmuş Asya, bir tarafta yolda arabasında ölü bir şekilde yatan görevli, ve son olarak dosya 345i çalıp kaçan Changbin....
___________________________________________
Aşklar bi tık kısa oldu biliyorum, yazım hatalarıda var onuda biliyorum. Lütfen hatalara takılmadan okuyun en kısa zamanda düzenlicem.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
my beautiful daughter [hyunlix]
Romanzi rosa / ChickLitHyunlix shipi vardır~ eşcinsel kurgudur~ age-play barındırır~ homofobikler uzak dursun. Asya 16 yaşında şiddet gören bir kızdı. Babası öldükten sonra annesinin sevgilileri oluyordu. Anneside sevgilisinden geçiniyordu. Ama sevgilisiyle ayrılınca par...