Ebrar'dan :.Orada kaç dakika Mile'yle öpüştük bilmiyorum ama ayrıldığımızda ikimizinde dudakları şişikti, sanırım biraz fazla öpüşmüştük. Hemen konuşmaya başladım, çok heyecanlıydım
"Mile ben, ben senden çok hoşlanıyorum biliyorum senin aşkının yanında benim hoşlantım ufacık kalır, ama zamanla sana daha çok aşık olacağım. Sana bağımlı hâle geleceğim."
Sonlara doğru sesim kısıldığında.
"Ebrar, benden hoşlandığın ortada. Bana aşık olacağına inanmak istiyorum. Bu inancımı boşa çıkarma lütfen."
Belli ki eski söylediklerim onu kırmıştı.
"Asla güzelim. Söz veriyorum."
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
2 gün sonra
.
.
.
.
.
.
Mile'den :Şimdi hastaneden çıkacaktık Ebrar taburcu olmam için işlemleri halletmek için gitmişti. İki gündür yanımdan bir saniye bile ayrılmamıştı, ilk sevgili olduğumuz gün bütün kızları 'yorulmayın' bahanesiyle göndermişti. Şimdi ise sedyede oturmuş onu bekliyordum, gelmişti.
"Mile, bana bak bakalım güzelim"
Kalbim çok hızlı atıyordu
"E-efendim Ebrar"
Lânet olsun kekelemiştim. Gülerek konuşmaya başladı
"Şimdi miniğim senin bacaklarında fazla zedelenme olduğu için bir iki hafta üstüne basmaman gerekiyormuş"
O zaman buradan nasıl çıkacağım. Düşüncelerimi cümlelerime dökmüştüm
"Ama, nasıl çıkacağım buradan ?"
Pişkin pişkin gülüyordu.
"Seni kucaklayarak götüreceğim"
Gözlerimi irice açarak ona bakmıştım.
Aman Tanrım kızarıyorum sanırım. Ebrar'da bunu farketmiş olacak ki yüzünde kocaman bir sırıtışla bana bakıyordu. Üç adımda yanıma gelerek üstüme eğildi, ellerimi sedyeye yaslayarak geriye doğru eğildim, o da ellerini ellerimin yanına yaslamıştı. Ben eğildikçe bana yaklaşıyordu, en sonunda burunlarımız birbirime değidiğinde durmuştu. Dudaklarıma bakıyordu ve konuşmaya başladı.
"Mile, güzelim biliyor musun ?"
Diye sordu,
"Neyi ?"
Dedim hemen, kısık bir sesle konuştu
"Dudaklarına bağımlı olmak üzereyim"
Ne demişti o ? Ben, dudaklarım, o bağımlı, olmak ? Utanarak başımı eğmiştim.
Bir eliyle çenemi kavradığı gibi kafamı yukarı kaldırdı, şey sanırım bir tık utangacım.
"N-ne yapıyorsun ?"
Kulağıma yaklaşıp fısıldayarak konuştu.
"Bebeğim, eğer biraz daha o güzel yanaklarınla kızarmaya devam edersen büyük ihtimalle seni yemiş olacağım."
Aman Tanrım, çok çok utanıyorum.
"Ebrar"
İnlercesine adını söylediğimde gözlerime çok yoğun bakmıştı.
"Vargas, seni şurada altıma alırdım güzelim, ama eve gitmemiz gerekiyor."
ben heyecandan öleceğim sanırım.
"Ebrar gidelim buradan."
Hastaneden, hastanenin kokusundan nefret ediyordum, kafasını aşağı yukarı oynatarak beni onaylanmıştı. Ardından konuşmuştu.
"Tamam güzelim, gidelim."
Aralık bacaklarımın arasına girip yüzüme öpücükler kondurmuştu.
Kıkırdayarak onu izliyordum. Beş ya da on dakika arası o şekilde beni öpücüklere boğmuştu, en sonunda dayanamayarak konuştum.
"Ebrar. Gidelim artık hastaneleri sevmiyorum."
Mızmızlanıyordum çünkü evimi özlemiştim.
"Tamam yavrum, sen iste yeter ki. Hadi gidelim."
Kollarımı uzatarak beni kucağına almasını beklemiştim
"Kızım seni çiğnemeden yutarım bak."
Gülerek ona kollarımı işaret etmiştim.
"Ayy tatlılığından seni kucaklamayı unuttum."
Koltuk altlarımdan tutarak beni kucağına aldı. Bacaklarımı kalçasının altına sararak kafamı omzuna yaslayıp gözlerimi kapattım.
"Uyu güzelim arabaya gidene kadar kucağımda uyu."
Sesini az çok duyuyordum, sonrası ise yoktu. Çünkü uyuykalmıştım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stupid Lover ~ebgas~
Fanfictionkırdın, yıktın, döktün peki hiç düşündün mü kim toparlayacak ?