Yeni yiliniz kutlu olsunnn. Umarim yeni yiliniz mutlu ve huzurlu geçer.
Ebrar'dan :
Sonunda eve gelmiştik, arabayı garaja parkettim ve arabadan indim. Kapıyı kapatıp arka tarafa geçtim, arka kapıyı açıp Mile'ye baktım. O da bana bakıyordu, bir kolumu bacaklarının altından geçirip bir kolumuda beline sardım.
"Kollarını boynuma sar güzelim."
Dediğim anda kollarını boynuma sardığında gülümseyip alnından öptüm.
"Aferim benim bebeğime."
Arabanın kapısını zorda olsa kapatıp eve doğru adımlamaya başladım. Vargas'ı soruyorsanız o da kollarını boynuma sarmış kafasını da göğsüme yaslamış bir şekilde eve girmeyi bekliyordu.
Kapıyı nasıl açacaktım oğlum ben ? Doğru ya annem gelecekti bugün, hastane olaylarından unutmuştum bugün geleceğini. Bu saate kadar gelmiştir, şansımı deneyip zorla zile bastım. Mile'm ise kafasını göğsümden kaldırmış bana sorgulayan bakışlar atıyordu.
Tam açıklama yapacağım sırada kapı açılmıştı ve annem ağzı bir karış açık bana ve kucağımda ki Mile'ye bakıyordu.
"Ebrar, bu kim kızım ?"
"Anne içeri geçelim açıklayacağım."
Vargas sinirli olduğunu düşündüğü bakışlarıyla ve kızarmış yanaklarıyla bana bakıyordu. Annem kapının önünden çekilip geçmem için müsade etmişti.
İçeri girip Vargas'ı koltuğa oturtmuştum. Annem de arkamızdan gelmişti, kollarını göğsünde kavuşturmuş benden bir açıklama bekliyordu.
"Anne tanıştırayım, Melissa benim sevgilim. Bebeğim bu da annem."
Mile tam ağzını açıp konuşacaktı ki lafa atlayan annem yüzünden açtığı ağzını kapatmak zorunda kalmıştı.
"İyi de kızım sen İmge'yi sevmiyor muydun ? Ayrıca kızı niye kucağında taşıyordun ?"
Vargas'ın duyduğu isimle gözleri dolmuştu, ve bunu belli etmemek için de kafasını eğmiş parmaklarıyla oynamaya başlamıştı.
"Anne ben İmge'yi sevmiyormuşum. Seviyorum sanıyormuşum ve Vargas'ı kucağımda taşıyordum çünkü o geçici bir süreliğine yürüyemeyecek."
Mile hâlâ parmaklarıyla oynuyordu. Onun yanına gidip oturdum ve anneme de karşımda ki koltuğa oturmasını söyledim.
Yaşadığımız bütün olayları uzun uzun anneme anlatmıştım. Annem ise bana çok kızmıştı, hatta bir ara tokat bile atmıştı. Ama bunun için ona kızmaya hakkım yoktu çünkü hakediyordum. Ayrıca annem benim adıma ve kendi adına Mile'den özür dilemişti.
Annem ayağa kalkıp yanımıza geldi, Vargas'ın ellerini tutup yere çömeldi. Mile'nin ellerini bırakıp, dikkatlice kendine çekip sarıldı. Benim bebeğim ise ilk birazcık şaşırmış ondan sonra kollarını annemin boynuna dolamıştı. Annem geri çekildi ve Mile'nin yüzünü avuçları arasına alıp yanaklarını sıkmaya başladı.
"Vargas kızım ben Ebrar'ın annesiyim. Bu angut benim ismimi falanda söylememiştir. Adım Pınar."
"Anne angut falan ayıp oluyor."
Annem Mile'nin yanaklarından ellerini çekmişti, Mile'de rahat bir nefes almıştı. Annem bana dönüp bacağıma vurarak konuşmaya başladı.
"Sus sen eşek sıpası seni. Ben seni bu kıza böyle şeyler yap diye mi büyüttüm, gerizekalı."
Vargas az önce annemin sıktığı yanaklarını yavaşça ovalayıp konuştu.
"Pınar teyzeciğim, lütfen vurmayın Ebrar'a. Evet bana biraz kötü şeyler yaşatmış olabilir ama ben onu hâlâ çok seviyorum ve canının yanmasını istemiyorum."
Ben Mile'ye aşık aşık bakarken annem sağ elinin işaret parmağını bana doğrultup bana keskin bakışlar atarak söze girdi.
"Ebrar bu kızdan ayrılayım deme, sakın onu daha fazla üzme baksana ne kadar çok seviyor seni. Ayrıca kızım bana Pınar teyze değil anne demelisin."
Mile kafasını sallayıp annemi onayladı. Ben ise hâlâ Mile'nin beni nasıl bu kadar fazla sevdiğini sorguluyordum. Anneminde dediği gibi onu daha fazla üzmemem gerekiyordu.
"Anne o zaman Ebrar'a artık daha fazla kızma olur mu ?"
İkimizde şokla Mile'ye döndüğümüzde Mile büyükçe gülümsüyordu. Annem tekrar Mile'ye sarıldı ve yine yanaklarını sıkmaya başladı. Mile ise bana yalvaran gözlerle bakıyordu. Bu duruma el atmam gerektiğini fark ettim.
"Şey anneciğim o zaman sen bize yemek hazırla biz hastaneden geliyoruz mâlum biraz yorgunuz. Sen gelene kadar biz de benim odama geçelim."
Annem Vargas'ı bırakıp beni onaylanmıştı ve mutfağa gitmişti. Biz ise Vargas'la baş başa kalmıştık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stupid Lover ~ebgas~
Fanfictionkırdın, yıktın, döktün peki hiç düşündün mü kim toparlayacak ?