Stupid Lover ~ebgas~

1.4

Mile'den :

Ne saçmalıyorum tabi ki anlatmamalıydım. Çünkü benim sevgilim gidip onun ağzını yüzünü dağıtabilir, bunu yaparken kendine de zarar verebilir. Bende Ebrar'ın zarar görmesini istemem.

"Sizi gidi aşk kuşları. Gidin aşkınızı başka yerde yaşayın benim sevgilimle konuşacaklarım var."

Hande'yi belinden tutup kendine çekerken konuştu Zehra. Biz ise sarılmayı sonlandırmış Zehra'ya bakıyorduk.

"Aman tamam be. Gel güzel bebeğim biz şuradaki odaya geçelim."

Ebrar beni belimden tutup bir odaya yönlendirmişti. İçeriye girdik, ardından Ebrar kapıyı kapattı ve kilitleyip bana döndü, piç gülüşüyle bana bakmaya başladı. Bense oda da gözlerimi gezdiriyordum, anladığım kadarıyla burası misafir odasıydı.

Ebrar önüme gelip tek kolunu belime sardı. Beni kendine çekti, istek dolu gözlerle gözlerime bakıyordu. O şu an fazla seksiydi.

"Mile sence de yeterince ayrı kalmadık mı güzelim ?"

"Ş-şey."

"Hm ney ?"

"Seni özledim Ebrar."

"Ben de seni özledim ama konuyu değiştirmeye çalıştığını da farkettim."

"Ya ama aşkım bana, beni yiyecekmiş gibi bakıyorsum."

"E yiyeceğim de ondan."

"Nasıl yan-"

Sözüm kesilmişti, Ebrar'ın dudakları tarafından. Bir yandan beni öpüyor, bir yandan da beni geri geri ilerletiyordu. Sonunda duvara sırtım yaslandığında boşta olan elini boynumun hizasında duvara sabitlemişti.

Öpüşmemizin içine dillerimiz de karıştığında Ebrar'ın ağzına boğukça inledim. Ebrar elini duvardan çekti ve kendiside duvardan bizi biraz uzaklaştırdı. Beni kucağına aldı ve tekrar duvara yaslayıp daha hızlı öpmeye başladı.

Öpücüğümüz daha da şehvetlenirken kapı çaldı. Ebrar ağzından bir küfür mırıldanarak beni indirdi ve kapıya doğru ilerledi. Ben ise dağılan üstümü düzeltiyordum, Ebrar kilitli olan kapıyı açıp kapıyı çalan Zehra'ya ve onun yanında duran Hande'ye sinirle baktı.

"Bana bakın kapının önünden siktir olup gitmek için üç saniyeniz var."

"Ya Ebrar ne diyorsun? Onun adına özür dilerim kızlar, ne istiyordunuz ?"

"Mile'm bebeğim benim, bu dağ ayısını nasıl yanında tutuyorsun anlamıyorum."

Ebrar yanıma gelip bana sarılan Zehra'yı ittirip buruşturduğu yüzüyle Zehra'ya baktı.

"Ben senin sevgilini elliyormuyum kadın. Git kendi sevgilinle fingirdeş, yavşak Zehra."

Zehra Ebrar'a 'ayıp' dedikten sonra bana baktı. Ardından ellerini belinin iki yanına yerleştirip Ebrar'a kınayıcı bakışlar atmaya başladı.

"Bana bak senden önce vardım Ebrar hanım ayağını denk al."

"Ya benim için kavga etmeyin sapsiklerr."

( Bilerek s ile yazdim gercektede sapsikler dedigini dusunun)

"Sen benimsin !"

"Sen benimsin !"

Aynı anda konuşan Zehra ve Ebrar'a anlamsız gözlerle baktım. O sırada masum masum olayları izleyen Hande'nin yanına gittim ve hâlâ atışan ikiliye döndüm.

Hande'ye bakıp konuşmak için ağzımı aralayacaktım fakat konuşmama gerek kalmadan ne yapmak istediğimi anlamış olmalı ki tam da benim ona söyleyeceğim şeyi o söylemişti.

"Hayır o ikinizinde değil benim !"

Belimden tuttuktan sonra beni kendine çekip Ebrar'la Zehra'nın bize saf saf bakmasını sağladı.

"Evet ben onunum, o da benim. Gidin bir köşede ağlayarak bizi izleyin."

İkiside hareketlenip bizim karşımıza geldiklerinde durdular. Ebrar Hande'yi benden ayırıp bana kıskançlık dolu gözleriyle bakmaya başladı.

Zehra'lara baktığımda ise Zehra Hande'nin boynunu öpüyordu, Hande'de Zehra'nın saçlarını okşuyordu. Ebrar beni elimden tutup salona doğru sürükledi, odadan çıktıktan sonra eşyalarımızı alırken kızlara seslendi.

"Zehra biz gidiyoruz kendinize iyi bakın."

"Kızım nereye gidiyorsunuz ?"

"Yemeği beraber yeseydik yaa."

Odadan çıktıklarında önce Hande ardından Zehra konuşunca Ebrar'la birbirimize baktık. Ebrar gidelim dercesine kapıyı işaret ettiğinde başımla onu onayladım.

"Kızlar biz hiç zahmet vermeyelim hem yorulduk zaten."

İkisinede sırayla bakıp birşeyler uydurmuştum çünkü Ebrar bana 'acele et' der gibi bakıyordu. Şu anda tam olarak avına kavuşmuş bir aslan gibiydi.

"Teklif var ısrar yok."

Zehra'nın söylediğiyle hepimiz kıkırdamıştık.

"Neyse kızlar size doyum olmaz ama ben sevgilimi çalıyorum."

Ebrar kızlara dönüp konuştuktan sonra beni hızla belimden tutarak kendine çekmiş ve tabiri caizse sürükleyerek dışarıya çıkarmıştı. Öyle ki kızlara el bile sallayamamıştım, nasıl arabaya bindik, nasıl eve vardık, nasıl içeriye girdik, nasıl bu hâldeydik ben bile anlayamamıştım.

Şu an nasıl bir konumda mıydık ? Ebrar'ın bir eli duvarda, diğer eli benim belimdeydi ve yüzlerimiz arasında milimler vardı.

"Güzelim sence de birşeylerin zamanı gelmedi mi artık hm ?"

Söylediği şeye cevap vermeden kafamı yana çevirdim, utanmıştım. Eliyle çenemi kavrayıp kafamı kendisine çevirmişti, utançtan olacak ki gözlerine bakamıyordum.

"Vargas bana bak bebeğim."

Yavaş lakin sert bir ses tonuyla konuştuğunda ona karşı gelmemiştim, gelememiştim. Çünkü lanet olsun karşımda ki aşkından ölüp bittiğim Ebrar Karakurt'tu.

"Aferim benim güzel kızıma. Şimdi cevap ver bakalım beni istiyor musun ?"

"T-tabi ki istiyorum Ebrar, istemesem seninle neden sevgili olayım ki ?"

Ne demek istediğini anlamıştım ama anlamamış gibi yapıyordum. Çünkü lanet olsun ona öyle bir bakıyordum ki bakışlarımdan istediğimi anlamış olmasını istiyordum ama anlamamış olduğunu düşündüğüm için kıvırmaya çalışıyordum.

Fakat o beni gayet iyi anlamıştı.

Kıvırmaya çalıştığımı anlamış olacak ki belimi kavrayan eli, belimi sıkmıştı.

"Ne demek istediğimi anladın sen güzelim. Lütfen soruma düzgün bir cevap ver."

"İ-istiyorum! Lanet olsun istiyorum işte belli değil mi bakışlarımdan ?"

"Bakıyorum da pek bir hırçınsın bebeğim."

Her ne kadar onu istesemde daha erkendi zaten olması gerekenden erken sevgili olmuştuk.

"Ebrar, bak her ne kadar istesemde şu an olmaz sevgilim anladın mı ?'

Bakışları anında değişti ve kaşlarını çattı, bu onun hoşuna gitmemişti fakat böyle olması gerekiyordu.

"Ne demek şu an olmaz, ne diyorsun sen Mile ?"

"Şu an olmaz demek Ebrar. Bak zaten hızlı bir şekilde bir ilişki içerisine girdik, birbirimizi biraz tanıyalım. Aslında ben seni tanıyorum ama sen beni tanımıyorsun, bu yüzden daha erken. Lütfen sevgilim darılma bana sadece böyle olması gerekiyor."

Yüzü düşmüştü ve gözleri kırgınlıkla bakıyordu

"Biliyorum güzelim sadece ben biraz fazla kaptırmışım.  Özür dilerim."

Devam edecek...