Mile'den :
Yaklaşık on dakika sonra Hande geldi arabanın camını indirerek önce bana ardından duvarın dibinde oturup ağlayan Ebrar'a baktı.
"Mile noldu, ne bu hâliniz ?"
"Hande eve gidelim söz anlatacağım."
"Tamam kuzum gel bakalım."
Arkamı dönüp Ebrar'a baktım şişmiş gözleriyle bana bakıyordu, gitme dercesine. Tekrar önüme dönüp arabanın önünden dolaştım kapıyı açıp yolcu koltuğuna oturdum ve Hande'nin arabayı ilerletmesini beklemeye başladım.
Hande arabayı sürmeye başlayınca gözümü yola diktim. Araba durunca anladım Hande'nin evine geldiğimizi. Arabadan indim, kapıyı kapattım ve Hande'yi beklemeden evin kapısına ilerledim.
Hande arkamdan gelip kapıyı açtı. İçeriye girdim ve onunda girmesini bekledim. Zehra koltukta telefonla ilgileniyordu kapı açılınca gözlerini kapıya dikmişti. Beni görünce ağzı açık kaldı.
"Bebeğim senin burada ne işin v- bir dakika bir dakika senin hâlin ne, ne oldu, nasıl oldu, neden oldu ? Cevap ver."
"Zehra o, o beni aldattı."
"O kim ?"
Sonra aniden kafasına dank etmiş olmaydı ki elini ağzına götürüp gözlerini kocaman açtı. Hande'ye baktığımda o da aynı şekilde bana bakıyordu.
"Ebrar mı ? Mile yok, evet aksidir falan ama aldatmaz."
"Zehra, ben Mile'yi almaya gittiğimde Ebrar duvarın önünde oturmuş ağlıyordu."
"Mile..."
İkiside bana acıyan gözlerle bakıyordu. Nefret ederdim bana acınmasından, sevmezdim.
"BANA ACIYAN GÖZLERLE BAKMAYIN !"
"Sakin ol kuzum."
Hande sakinleştirmeye çalışıyordu. Napıyordum ben Ebrar'a olan sinirimi onlardan çıkaramazdım.
"Özür dilerim kızlar ben çok, çok kırgınım o yüzden."
"Mile sen şu olayı baştan anlatsana bize."
Konuşan Zehra'ya bakıp onu başımla onayladım. Ardından yaşanan her şeyi anlattım. Üvey ablam meselesi dışında.
Şokla bana bakıyorlardı, üzüldükleri her hallerinden belliydi. Neden sürekli ben üzülmek zorundaydım ? Kaderim miydi bu benim ?"Bana bakın artık onun adını dahi duymak istemiyorum. Ebrar benim için yok, ben ona bir şans verdim. Güvendim, güvenimi boşa çıkarma dedim, ama o ne yaptı ? Beni aldattı."
Zehra tam ağzını açacağı sırada elimle 'dur' anlamında kaldırdım.
"Bu konu burada kapandı Ebrar'da o bara gömüldü benim için. Siz görüşmek isterseniz engellemem, en kısa sürede Pınar teyzeye anlatın benim o kadının yüzüne bakacak yüzüm yok."
" Pardon sen niye bakamıyor muşsun ? Asıl o bakmayacak annesinin yüzüne."
"Evet Zehra'm haklı, seni aldatan o. Sen niye bakamayacak mışsın ? Gidip olan bütün olayları annesine tek tek anlatacaksın."
Aslında haklılardı sonuçta annesi 'sakın onu daha fazla üzme.' demişti. O ise hiç düşünmediğim kadar üzmüştü beni. Ben düşünceli bir şekilde ayaktaydım, kızlarda koltukta bir yere dalmış oturuyorlardı. Aniden kapı çalınca irkildim ve kızlara sorar gözlerle baktım. Sanırım onlarda bilmiyordu. Bakışlarından anladığım kadarıyla öyleydi yani.
Hande ayaklanacaktı ki ona elimle otur işareti yaptım. Kapıya doğru yürüdüm gözlerimdeki yaşları sildim burnumu da son birkez çekip kapının kulbunu aşağıya indirdim. Kapıyı açtığımda karşımda dardamağın bir hâlde o duruyordu. Yani Karakurt, çok berbat bir hâldeydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stupid Lover ~ebgas~
Fanfictionkırdın, yıktın, döktün peki hiç düşündün mü kim toparlayacak ?