Waffle,Coffee, Love & Loser || blackpink

|8|

Waffle, coffee, love and loser grubu

Coffee:
KIZLAR
NE OLDU TAHMİN EDİN
ÇOK EĞLENİCEZ

Waffle:
Waffle yemeye mi gidiyoruz

Loser:
Babam otelden mi ayrılmış

Love kadın:
Sihirli güçlerinle yarınki toplatımı iptal ettirmediysen güzel haberden saymam

Coffee:
Of ya
Neyse hevesimi kaçıramazsınız
Bu gece otelde aşşşşırı iyi bir grup sahne alıyor

Loser:
Ha evet ben de gördüm afişleri

Coffee:
Kesinlikle gidiyoruz

Loser:
Olur ben gelirim
Parti benim ortamım

Love kadın:
Gelirim ben de
Geceleri yaşlı iş adamlarıyla yemek yemekten bıktım

Waffle:
Benim gece soru çözümüm var
Gelirim yani

Coffee:
MÜKEMMEL

...

Jennie her zamanki gibi gizlice çitlerden atlayarak yan otele geçti ve onu gören biri olup olmadığını anlamak için karanlıkta etrafa bakındı.

"Bö!" Diye bir ses duymasıyla sıçradı fakat ardından Lisa'nın gülüşünü duyunca biraz rahatlamıştı. "Selam kaçak!" Dedi Lisa kolunu Jennie'nin omzuna atıp.

Jennie huysuzca onun kolunu itti ve bir saniyeliğine elbisesine baktı. Süslü, dar ve kısa bir abiyeydi. Küçük kız gözlüklerini düzeltirken, içinden "umarım diğer ikisi de böyle gelmez" dedi kendi kendine. Çünkü o her zamanki şort ve uzun sweatshirt kombiniyle gelmişti. Zaten diğer türlü o çitlerden asla atlayamazdı.

İğneli bir sesle konuştu. "Çok rüküşsün" dedi Lisa'nın aslında beğendiği elbisesine bakarak.

Lisa alayla güldü. "Seni her gördüğümde aynı kombinlesin. Tartışmayalım."

Biraz yürüdükten sonra otelin klübüne gelmişlerdi. Uzun bar sandalyesinde oturan Rose, onları görür görmez el sallamaya koyuldu.

Yanlarına gidince Jennie Lisa'yı kastederek söylenmeye başladı. "Kurtarın beni şundan."

Lisa ise o sırada Rose'nin saçlarını dağıtarak onu sinirlendirmeye çalışıyordu.

Jisoo ilk kez onları izlerken gülmüştü. Rose şok içinde ona baktı. "Aman tanrım! Bayan Kim, iyi misiniz?!"

Jennie de ona katıldı. "Bizimle eğlenmenizi neye borçluyuz? Kim öldi?"

Jisoo gözlerini devirdi. "Ben hep eğlenirim." Lisa'ya döndü. "Değil mi Lisa?"

Lisa gülmemek için dudaklarını birbirine bastırıyordu. Jisoo'nun ciddi bakışlarını görünce boğazını temizledi. "Öhm evet, evet tabiki hep eğlenir."

Rose masada duran kahvesinin son yudumunu aldı ve barmene döndü. "Hepimiz tamamız. Bize nasıl bir içki vereceksin?"

Barmen omuz silkti. "Kokteyl hazırlayım isterseniz?"

Lisa keyiflendi. "Bayılırım!"

Jennie daha önce kokteyl içmemişti. "Denerim ben de."

Jisoo itiraz etti. "O aşırı şekerli şeylerden istemiyorum, bana buzlu viski lütfen."

İçkiler geldikten sonra Rose hevesle konuştu. "Hadi 'ben kimim?' Oyanayalım. Çok sıkıcısınız siz böyle."

Jennie güldü. "Bence de, renklenir biraz. Kim başlıyor?"

Rose biraz düşündükten sonra hevesle kıpırdandı sandalyesinde. "Birini tuttum."

Lisa kokteylinden bir yudum aldı ancak beğenmemişti, barmene yeni bir şey getirmesini işaret ederken, diğer yandan da sordu. "Kadın mı?"

Rose başını salladı.

Jisoo beklenmedik bir şekilde oyuna katıldı. "Ünlü biri mi?"

Rose "Hayır" dedi yalnış sularda olmalarına gülerek.

Jennie onaylamak istedi. "Tanıdığımız biri o zaman?"

Rose başını olumlu anlamda salladı.

Lisa önüne gelen vodkadan bir yudum aldı ve Jennie'e bakarak sordu. "Tatlı biri mi?"

Rose olumsuz anlamda başını salladı. "Bence değil."

Jisoo'nun kaşları çatıldı. "Ben miyim?"

Rose kıkırdadı. "Kendinizi bilmeniz çok hoş bayan Kim. Ama hayır, siz değilsiniz." Başka soru duymak için Jennie'e döndü.

Jennie biraz düşündü. "Dördümüzden biri mi?"

Rose yaklaşmaları yüzünden mutsuz olmuştu. Başını olumlu anlamda salladı.

Lisa atıldı. "Kesin kendisini tuttu bu!"

Rose yine kıkırdadı. "Ben gayet tatlıyım."

Jennie Lisa'ya döndü. "İkimizden biri?" Sonra da Rose'ye döndü. "Ukala, kendini beğenmiş bir kaybeden miyim?"

Lisa gözlerini devirirken, Rose ve Jennie elleriyle 'çak' yaptılar ve Jisoo gülüşlerine eşlik etti.

...