Waffle,Coffee, Love & Loser || blackpink

|9|

...

Bardan çıktıktan sonra Jennie ve Lisa

Lisa:
Güzellik
Gözlüğünü silmek için masaya bırakmıştın
Almamışsın
Ben farkedip aldım son anda
Bende şimdi
Gel al istersen :D

Jennie:
O KADAR KORKTUM Kİ KAYBETTİM DİYE

Lisa:
Jennie caps locku kapa güzelim
Kokteyl yaramadı sana

Jennie:
Yok artık
Saçmalama
Ben sen miyim
Sarhoşluk falan

Lisa:
Bardan çıkarken barmene sarılıp kokteyl çok güzeldi eline sağlık diyerek ağladın Jennie

Jennie:
Çok güzeldi...
Neyse
Gözlüğümü alayım
Oda numaran kaldığın blok falan neydi senin

Lisa:
Aman nolur
Zor ayakta duruyorsun zaten sen çitlerin oraya gel veririm ben sana

Jennie:
Noldu odanda başkası mı var

Lisa:
Yok artık
Sen beni mi kıskanıyorsun

Jennie:
Sus be ne kıskanıcam seni
Çitlere gel çıkıyorum

...

"Bebeğim ama ben dedim sana atlamaya kalkma öyle diye." Lisa küçük kızın bileğine mini bardan aldığı soğuk içeceklerden birini koyarken gülerek söylendi.

Jennie ise hala sarhoştu ve gözleri dolu dolu bakıyordu ona. "Çok acıdı Lisa."

Lisa onun dudak büzerek söylediği şeye daha da fazla güldü. Jennie ağırbaşlı ve huysuz biriydi, onu bu şekilde görmek aşırı komiğine gidiyordu.

Küçük kız yine söylendi. "Senin yüzünden oldu."

Lisa kendini savundu. "Ben mi dedim sana ben gelmeden çitlerden atla diye. Aradan verecektim ben sana gözlüğünü."

Jennie omuz silkti. "Geç kalmasaydın o zaman. Seni mi bekleyeceğim bir de?"

Lisa kızın ayak bileğini işaret etti. "Al beklemedin al."

Jennie şımarıkça güldü. "Çok endişelendin sanırım?"

Lisa başta umursamaz bir tavır takınmaya kalktıysa da, sonrasında onu umursadığını gizlemeyi saçma buldu.

Yatağın ucunda oturan Jennie'e doğru yürüdü ve ayak ucuna, yere oturdu. "Endişelenedim evet."

Jennie bunu beklememişti, umursamaz davranır sanmıştı ve kendini dalga geçmeye hazırlamıştı. Bu tavrı onu afallattı ve ne diyeceğini bilemeden öylece kaldı.

Lisa ise onun alkol yüzünden büyüyen gözbebeklerini, kızaran yüzünü ve bayık bakışlarını hayranlıkla izliyordu. "Senden hoşlanıyorum biliyorsun."

Jennie bu cümlenin onu gülümsetmesine izin vermek istemedi ve kendini tutarak, önemsemiyor gibi yaptı. Ancak ona bakamıyordu. "Aman, sen herkesten hoşlanıyorsun."

Lisa onun gözlerini kaçırmasına güldü. "Senden gerçekten hoşlanıyorum."

Ama Jennie onu duyamadan yatağa düşmüş ve sızmıştı.

Ertesi sabah

"Oooo, baya iyi bir gece geçirmişsiniz."

Jennie, başında dikilen Jisoo'nun sesiyle uyandı.

Ne kastettiğini anlayamadan, bilmediği bir odada olduğunu farketti ve yerinde sıçradı. "Hassiktir!"

Rose gülerek yanına, yatağa zıpladı. "Ben seni otele bırakmamış mıydım ya?" Dedi Jennie'yi dürterek.

Jennie ise panikle üzerindekileri kontrol ediyordu.

Bu sırada Lisa pijamalarıyla elinde bir kahve bardağı ile odaya girdi. "Yok korkma, yatmadık."

Jennie sinirle yanındaki yastığı ona fırlattı ve Rose ile Jisoo'nun kahhaka atmasına sebep oldu.

Lisa ise onu yalandan ayıpladı. "Tch tch tch, elimde kahve var saygı biraz." Dedi ve elindeki fincanı Rose'ye uzattı.

Rose keyifle kahvesinden bir yudum alıp, alaycı tavrını bozmadan Jennie'ye döndü. "Eee Lisa iyi sevişiyor mu?"

Jennie panikle karışık bir sinirle konuştu. "Ne işiniz var sizin burada ya?"

Jisoo bir yandan telefonuyla ilgilenirken, diğer yandan küçük kıza cevap verdi. "Valla senin de burada olmaman lazım aslında. Biz öyle Lisa'yı kontrol edelim dedik."

Lisa başıyla onayladı. "Odanın zil sesine uyandım." Jisoo ve Rose'yi gözüyle işaret etti. "Zaten otel odasının zilini bir bu salaklar bir de hizmetliler kullanıyor."

Jisoo ona laf sokma fırsatını kaçıramazdı. "Eminim yattığın stajerim de kullanmıştır."

Jennie bu olayı hatırlayınca tekrar Lisa'ya kuruldu ve bir yastık daha fırlattı. "Niye getirdin beni buraya hayvan?!"

Rose sırıttı. "Bence belli nedeni."

Lisa savunmaya geçti. "Yavaş gelin abi ya!" Jennie'e döndü. "Gözlüğünü unutmuştun ben de çitlerin ordan vericektim ama iki dakika beni beklemek yerine çitten atlamaya kalkmışsın. Ayağını yaraladın, yürüyecek halin yoktu bende mecbur odaya getirdim." Jennie'nin komodinde duran telefonunu işaret etti. "Aç bak istersen."

Rose yanaklarını havayla şişirdi ve sesli bir şekilde bıraktı. "Sıkıldım bu konudan ya, yeter hadi plaja inelim."

Jisoo onu başıyla onayladı. "Evet cidden, hava da güzel zaten."

Jennie de onayladı ve dördü birlikte, ilk kez wafflecı dışında bir yere gitmeye hazırlanmak için dağıldılar.

...