Felix biraz sakinlestikten sonra toparlanıp aşağıya indi uzun bir tatilleri vardı. Ama Felix bu tatilin kısa sürmesini istiyordu.
Çünkü uzun bir tatil demek hyunjin le aynı evde hatta aynı odada kalmak demekti.
Eskiden hyunjinden kaçmak istediğinde kendini işine verir idi ama simdi iş diye bir kaçış yolu yoktu.
Salona girdiğinde sadece changbin ve jeongin i gördü.
"Günaydın."
"Günaydın."
Okside günaydın dedikten sonra Felix mutfağa girdi. Girdiği gibi de tezgaha yaslanmış su içen hyunjin ile karşılaştı.
Kalbinin deli gibi attığını hissetti ama bunu umursamadı.
Hyunjinin yanindaki sürahiyi eline aldı ve kendine su koydu.
Hyunjin in bakışlarını üzerinde hissediyordu ama bakmaya cesareti yoktu.
"Ne o artık selam sabah ta mı vermiyorsun?"
Felix konuşmamak ta kararlıydı hem kendi hem de hyunjin in iyiliği içindi bu.
"Tamam anladım konusmayacaksın."
Felix in yanından uzaklaştı ve ecza dolabının yanina gitti. Felix kafasını kaldırıp ona bakmadığı için ne yaptığını göremiyordu.
Bir kaç saniye sonra gözlerinin önüne bir paket geldi.
"Al ."
"Bu ne?"
"Geceden kalmasın başın ağrıyodur iyi gelir."
Felix hala gözünün önündeki ilaç paketine bakıyordu.
Ne vardı ki böyle davranıyordu bu ondan uzaklaşmasını daha da zorlaştıracaktı.
Yavaşça paketi aldı ve hiçbir şey demeden yanından geçip gitti.
Arkada kalan hyunjin Felix in nesi olduğunu bilmiyordu bu yüzden oldukça meraklıydı. Ama sormaya da çekiniyordu.
Felix ise onun hali daha karışıktı biraz nefes almak için bahçeye doğru yürüdü. Havayı içine çekti ve huzurla dolmak istedi ama aklına gelen gerçek onun gözlerini doldurdu.
Aldığı her bir nefes ciğerlerine batıyordu sanki.
İleride bir salıncak vardı hyunjin Felix sallanmayı seviyor diye kendisi yapmıştı bu salıncağı Felix salıncağa oturdu ve önünde ki ormanı seyre daldı.
Evleri hem merkeze yakın hemde ormanlık bir alandı. evlerinin arkası kocaman bir ormandı ve harika bir kokusu vardı.
Bu yüzden ön bahçeyi neredeyse hiç kullanmazlardı.
Felix oturduğu salıncakta sallandığını hissettiğinde hızla arkasını döndü.
Hyunjin ona bakmadan salıncağı sallıyordu.
Felix te ona bakmadığını görünce sessizce önüne döndü.
"Neden konuşmuyorsun?"
Hyunjin neden konuşmadığını merak ediyordu.
"Bi nedeni yok.."
"Bir nedeni olduğunu düşünüyorum."
"Sadece-'
Arkadan seungmin in sesi duyuldu.
"Felix telefonun çalıyor."
Felix bir hışımla ayağa kalktı ve eve doğru yürüdü.
Seungmin den telefonu alınca sabah fotoğrafları atan numara olduğunu gördü ve tereddüt ile telefonu açtı.
"Efendim?"
"Sana hyunjinle yakın olma dedik ama sen onun aldığı salıncakta o tarafından sallanıyor sun."
Ne yani o evlerine kadar herşeyi biliyor muydu?!
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
