Eski arkadaşları

75 11 8
                                    

Hyunjin Felix'in bu dediği şey ile şaşırdı.
Felix ne zaman isterse ona dokunur yada sarılırdı, bu cümle ona saçma gelmişti.

Yavaşça ona karşılık verdi.
Bu işin içinde jisung'ta vardı, artık buna emindi.

Göğüsünde hareket etmeden uyuyan Felix'i izledi dakikalarca.
Onu iyiliği için ondan uzak durduğunu söylemişti.

Buna anlam veremiyordu.
Felix'in canı acıyordu ama neden?
Kendine bile itiraf edemediği gerçeklerde işi iyice Arap saçına çeviriyordu.

'Ona aşık olduğu gerçeği.'

Göğüsünde uyuyan bedeni yavaşça kucağına aldı ve mutfaktan çıktı.

Çıktığı gibide kapıdan içeri giren arkadaşlarını gördü.
Arkadaşları ona şaşkın gözlerle bakıyordu.

Onlara üzgün bir bakış attıktan sonra kucağındaki beden ile merdivenleri çıkmaya başladı.

Arkada kalan bedenler bu sefer şaşkın bakışlarını birbirlerine çevirmişlerdi.

Minho başını mutfağa uzattı ve masanın üzerinde ki içki şişelerini gördü.

"Sanırım içmişler."

Jeongin bakışlarını Chan'a çevirdi.

"Chan hyung onların aralarını düzelteceksin dimi?"

Chan tüm bakışların esiri olurken konuştu.

"Merak etmeyin çocuklar bu durum böyle devam edemez."

>⁠.⁠<

Hyunjin sabah her zaman ki gibi uyandı.
Karşısında ki yatakta uyuyan beden dikkatini çekti ve onu incelemeye başladı.

Sarı saçları, temiz yüzü, çilleri...
Onun her şekilde mükemmel olduğunu düşündü hyunjin.
Uyurken, uyanıkken, dans ederken, yemek yerken hatta ağladığında bile..

Ona bakmayı kesti ve kapıyı açtı.
Şanslıydı ki aradığı beden tam önündeydi. 'jisung'

"Jisung?"

Jisung kapıyı çalmak için kaldırdığı elini indirdi ve yüzüne her zamanki gibi kocaman bir gülümseme yerleştirdi.

"Bende size bakmak için gelmiştim. Felix nasıl?"

"Felix gayet iyi ama sen şimdi onu boşver."

Kapıyı kapattı ve onun kolundan tutarak koridorun ucuna getirdi.

"Söyle bakalım jisung benden ne saklıyorsunuz?"

Jisung'un yüzünde ki gülümseme soldu ve tedirginlik duygusu sardı onu.

"Biz senden ne saklayabiliriz ki hyung?"

"Madem saklamıyorsun o zaman anlat."

"Neyi?"

"Felix o barda birşey mi yaşadı?"

Jisung'un gözleri büyüdü ve elini ensesine attı.

"Şey.."

"Hyunjin napiyorsunuz siz?"

Arkadan gelen Minho'nun sesi hyunjin'in umurunda değildi.

"Hyunjin sana bir soru sordum."

Hyunjin jisung'ta olan gözlerini minho'ya çevirdi.

"Biricik sevgilin benden birşeyler saklıyor, onları öğrenmeye çalışıyorum."

Jisung ikisinin konuşmasını fırsat bilerek aşağıya indi. Tabii hyunjin de arkasından.

Merdivenlerden indiğinde jisung'un kolunu tuttu.

"Jisung konuş. "

"Bak hyunjin o barda birşeyler olduysa bile bu seni ilgilendiren bir konu değil."

Hyunjin gittikçe sinirleniyordu.
Belirsiz olan şeyleri sevmezdi.

"Bu konu en çok beni ilgilendirir ben Felix'i düşündüğüm kadar seni de düşünüyorum, umursuyorum.
Sende bu işin içindesin. Birşeyler var jisung ve sen benden hatta hepimizden saklıyorsun. Sen ve Felix'in arasında birsey var."

Jisung hyunjin'in inadını biliyordu.
Birşeyler söylemeliydi.
Felix'in sırrını değil, başka birşey.

"Sen ne öğrenmek istiyorsun?"

Hyunjin zaferle sırıttı.

"O barda neler olduğunu, Felix hiç yalnız kaldı mı, orada tanıdık birilerini gördünüz mü?"

Jisung derin bir nefes aldı. Arkadaşları etrafında onları izliyordu.

"Orada kimseyi görmedim ve Felix sadece birkez yalnız kaldı oda ben minhoyla buluştuğum zamanda sadece 10 dakika.
Geldiğimizde Felix yerinde yoktu.
Onu aradık ve bir odada uyuduğunu gördük."

Biraz duraksadı ve tekrar devam etti.

"Eğer taciz edilip-edilmediğini merak ediyorsan, hayır. O sadece uyuyordu. Felix ağır bir depresyonda sadece. Kafana takma hyunjin o iyi."

Hyunjin kafasını salladı ve tekrar yukarı çıktı.

>⁠.⁠<
Hyunjin tabikide jisung'un dediklerinden tatmin olmamıştı.
O yüzden şimdi o gece oldukları barın önündeydi.

Hyunjin içeri girdiğinde yüzüne vuran ağır alkol kokusu yüzünden midesi bulandı.

Buna takılmayan hyunjin yukarı çıkmaya başladı.

Bulunduğu barın sahibi olan adamın kapısının önündeydi.
Kapıyı açtı ve içeri girdi.

"Buyrun?"

"Merhaba buranın kamera kayıtlarına bakmak için gelmiştim."

Adam kafasını bilgisayarından kaldırmadan konuştu.

"Olmaz kardeşim her önümüze gelene kamera kayıtlarını verirsek mekanımızın ne değeri kalır."

Hyunjin ona gözlerini devirdi.

"Beyefendi birkaç gün önce sevgilim burada tacize uğradı. Ona bunu yapanın kim olduğunu görmem gerek."

Adam öfleyerek kafasını kaldırdı ve hyunjin'i süzdü.
Hyunjin maske takmıştı bu yüzden onu tanıyamazdı.

"Bak kardeşim burası bir bar. Anlatabiliyir muyum? Bar. Burada herşey olur. İçki içilen her mekanda tecavüz olur."

Hyunjin adama yaklaştı ve tek eliyle yakasını tutarak duvara çarptı.

"Tecavüz'e uğramak çok mu normal birşey lan sikik!
Sen hangi hakla bunu normal bir şeymiş gibi söylersin?"

Adam korkmuş Bir şekilde ona bakıyordu.
Hyunjin'den böyle bir tepki beklemediği belliydi.

"Ama kurallar bu yönde. Benim yapabileceğim bir şey yok."

Hyunjin ondan çekildi ve odanın ucunda ki tüm barı gösteren televizyona ilerledi.

"Göründüğü kadarıyla burası çok tercih ediliyor. Baya seviliyor barınız bayım.
Ama bence siz ne istiyorsunuz biliyor musunuz?"

Adam belliki ondan korkmuştu ona bakmıyordu bile.

"Ben sizin barınız ismini sosyal medyada paylaşayım altına da 'burada insanlar tacize uğruyor, eşinizi dostunuzu göndermeyin.' yazayım ve daha bir gün bile olmadan buraya sinek bile girmesin. Bunu istiyorsun dimi? Peki ben gideyim o zaman."

Hyunjin tam kapıdan çıkacakken adam hyunjin'in önüne geçmişti.

"Bence bir kereliğine mahsus kameralara bakabilirsiniz."

Hyunjin ona kafa salladı.
Kamera kayıtlarını açtı ve bilgisayarı ona çevirdi.

Hyunjin o anları saniye saniye izlerken Felix'in arka tarafında onun ezeli düşmanları vardı vede eski dostları.



Ben ne yazdım öyle ya....

Heartbreaker-HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin