Kaçmak

76 11 3
                                    

Felix gözlerini kendi odasında açtı. Dün gece saatlerce Chan in omuzunda ağlamış , yorgunluktan uyuyakalmıştı.

Yataktan doğruldu ve saate baktı. Daha çok erkendi.

Hemen karşısında ki yatakta uyuyan hyunjin e kaydı bakışları.

Ayağa kalktı ve ona biraz yaklaştı. Yatağın köşesine oturdu çok sarsmayacak şekilde.

Dün gece yeteri kadar ağlamamış gibi şimdi de gözleri dolmuştu.

Sessizce konuşmaya başladı.

"Senden uzak kalamıyorum. Eğer sana yaklaşırsam hayatım mahfolacak , sana yaklaşmazsam ben mahfolacağım. Özür dilerim. Dün , şimdi ve yarın için çok özür dilerim."

Yataktan kalktı ve sessizce dışarı çıktı.

O çıktığı an hyunjin gözlerini açtı. Felix in söylediği herşeyi duymuştu ama hiçbir şey anlamıyordu.

Aklında ki şeyi gerçekleştirirse herşeyi öğrenebilirdi.

(^.^)

Felix aşağıya indiğinde telefonuna bir mesaj geldi.

'Yeni bir güne hazır mısın Felix ?"

Felix gelen mesaja göz devirdi ve bahçeye çıktı. Salıncağı gördü ama o adamın damarına basmak istemediği için orayı es geçti ve koltuklara doğru ilerledi.

Hava soğuktu ve onun üzerinde ince bir pijama vardı.

Hasta olması umurunda değildi o sadece yok olmak istiyordu.

Gözlerini açık tutup soğuk havanın onları yakmasını seviyordu. Hem onu ağlarken biri görürse bu onun bahanesi olurdu.

Zaman ilerledikçe üşündüğünü hissetti ama içeri gidecek hali yoktu.

Gökyüzüne dalmış bir şekilde bakan Felix üstüne örtülen pike ile irkildi.

Arkasına baktığında hyunjin i gördü. Kalkmak için doğrulduğunda hyunjin omuzundan tutup geri oturtmuştu.

"Lütfen otur Felix sadece konuşmak istiyorum."

Felix hızla etrafına baktı. Tehlikeli bir şey görmeyince ellerini kucağına çekti ve ona bakmadan oturdu.

"Neyin var Felix?"

"Bir şey im yok."

"Bir şeyin var Felix. Benden kaçıyorsun ve bu beni rahatsız ediyor."

İkisi de birbirlerine bakmadan oturuyordu.

"Bir şeyin olduğunu biliyorum. "

Felix itiraz etmek için ağzını açtığında hyunjin elini kaldırarak onu susturdu.

"Hayır Felix inkar etmene gerek yok. Streslisin bunu anlayabiliyorum. Bana sorunun ne olduğunu söylersen sana yardım ederim."

Böyle konuşmaları Felix in kalbini maraton koşusu gibi Hızlandırsada soğuk davranmak zorundaydı.

Daha önce hiç yapmadığı bir şey yaptı ve hyunjin e ilk defa sesini yükseltti.

"Sanane hyung? Sen beni bu kadar umursamazdın , noldu. Başına saksı falan mı düştü?"

Hyunjin onun bu hallerine alışık olmadığı için bir hayli şaşırmıştı.

Şaşkınlığını bir kenara bıraktı ve ayağa kalktı.

"Asıl sana noldu? Ben sana ne yaptım ki bu kadar sinirlendin?"

Hyunjin onun yüksek sesine rağmen nazikçe konuşmuştu.

Felix ona bakmak yerine gözlerini her yerde gezdiriyordu.

Hyunjin in ondan bir cevap beklediğini biliyordu ama onun vereceği bir cevap yoktu. Hyunjin değildi onu sinirlendiren yada canını sıkan.

"Sen bir şey yapmadın hyung, hatalı olan benim, ama biz bir süre konuşmayalım."

Arkasını döndü ve eve doğru yürüdü.

"En azından başımda ki bu kara duman gidene kadar."

++++++++++

Nabersiniz?

Bu aralar dersler çok yoğun bu yuzden bölüm atamiyorum kusura bakmayın.

stayfalan ". Bu bebek benim profilimdeki tüm ficleri okumuş ve oy vermiş. Kendisine bol bol öpücük gönderiyorum💋💋💋💋💋

Heartbreaker-HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin