Heartbreaker-Hyunlix

sarhoş

Hyunjin 'den...
_______________

Felix hızla içeri girdiğinde hala arkasından bakıyordum. Onda birşeyler vardı buna emindim.

Onunla konuşmam gerekiyordu ama Evde sürekli çocuklar olduğu için kaçacağı çok yer vardı.

Uzun uzun düşündüm, ne kadar orada kaldığımı bilmiyordum. Sadece boşluğa bakıyor ve düşünüyordum.

Saat 10 olduğunda çocuklar uyandı.

Onlarla kahvaltı ettikten sonra yavaşça Chan hyung un odasına girdim.

İçeride seungmin de vardı.

"Şey seungmin bize biraz izin verir misin?"

Seungmin kafasını salladı ve dışarıya çıktı.

Chan hyunga döndüğümde,

"Evet?"

Yanına yaklaştım ve oturduğu sandalyenin karşısına geçtim.

"Hyung senden birşey isteyebilir miyim?"

"Tabi hyunjin söyle."

"Bu akşam dışarı çıksanız da benle Felix i evde yanlız bıraksanız."

Chan şüphe ile tek kaşını havaya kaldırdı.

"Neden istiyorsun bunu?"

Hyunjin elini ensesine attı.

"Ya şey bu aralar bizim aramız biraz bozuk ta. Belki konuşuruz diye dedim."

Chan ona biraz daha baktı ve.

"Tamam ama söz ver aranızı düzelteceksin."

"Tabiki hyung."

Hyunjin dışarı çıktı.

Bu gece için farklı planları vardı ama önce gidip biraz içki almalıydı.

>⁠.⁠<

Felix odasından çıkıp aşağıya indiğinde bomboş olan salon la karşılaştı.

O evde kimse yok sanarken mutfaktan sesler duymaya başladı.

Oraya doğru ilerledi ve masada tek başına oturan hyunjin i görünce geri gidecekti ki;

"Felix."

Arkasını döndü.

"Efendim?"

Hyunjin elinde ki içki dolu bardağı kaldırdı ve konuştu.

"Benimle birlikte içmek ister misin? Lütfen."

Felix aynı evdeyiz illaki konuşacağız dedi ve masaya oturdu.

Hyunjin in planı tıkır tıkır işliyordu.

Hemen karşı sandalyesinden oturan Felix in bardağını baya bir doldurdu.

"İç hadi."

Felix birkaç yudum aldıktan sonra bardağı masaya bıraktı.

Hiç konuşmadılar. Dakikalar geçtikçe felix daha da içiyordu.

Bünyesi içkiye karşı hiç dayanıklı değildi. Hyunjin de bunu kullanıyordu.

Felix in çoktan sarhoş olduğunu görünce konuşmaya başladı.

"Sana birşey sorabilir miyim?"

Felix kafasını varla yok arasında salladı.

"Felix benden birşey saklıyor musun?"

Felix kafasını sabit tutamayarak masaya koydu ve biraz beklemeye başladı.

"Söyleyemem."

Zar zor konuşuyordu.

"Neden?"

"Senin iyiliğin için."

"Benim iyiliğim için bana gerçekleri söylemelisin."

"Hiçbir şey bilmediğin için mutlu olmalısın."

Sarhoşken ağzı iyi laf yapıyordu.

"Ama sen mutsuzken mutlu olmak istemiyorum."

Felix kafasını zar zor da olsa kaldırdı.

Gözleri dolu doluydu.

"Hyunjin seni çok seviyorum. Ne sana nede kendime bunu yapamam. Ben çok korkuyorum."

Hyunjin Felix in masadaki elini tuttu ve avuçları arasında hapsetti.

"Bana sadece neden korktuğunu soyle."

Felix kafasını olumsuz anlamda salladı.

"Yapamam."

"Nolur Felix söylemiyorsan bari bir ipucu ver."

"Bar."

Hyunjin kaşlarını çattı.

"Hangisi? Jisung la gittiğiniz bar mı?"

Felix kafasını salladı ve ayağa kalkmaya çalıştı.

"Ulan Jisung. Ben sana yapacağımı biliyorum."

Uzun uğraşları sonucu hyunjin in yanında ki sandalyeye oturdu ve ona sarıldı.

"Sana sadece sarhoşken özgürce dokunabilmek canımı yakıyor."