*yazım yanlışları olabilir kusura bakamayın*
*CHRİS*Son dersime de girdikten sonra kafeterya ya gidip kahve alıp kampüsten çıktım ve yürümeye başladım. Hafiften yağmur ciseliyordu ve ben bunu seviyordum. Kulaklığımı bu sefer takmamıştım, yağmuru dinlemek istemiştim. Ağaçlar sararmıştı ve yavaş yavaş yaprakları dökülüyor du yerler sarı yapraklar ile doluydu. Bu görüntü hoşuma gidiyordu. Yağmur hafiften hızlanmaya başlamıştı, toprağın kokusu ve rüzgar sesi birbirini tamamlıyordu.
Henüz merkeze yaklaşmamıştım bu yüzden sokaklar sessizdi sadece rüzgarın ve ağaç yapraklarının sesi vardı, bu cidden huzur vericiydi.
Evim pekde merkezde sayılmazdı. O yüzde etraf daha da kalabalıklaşmadan eve varmıştım. Evim müstakil idi. Ailemden kalmıştı, küçük ama sevimli bir evdi.
Eve girdikten sonra alt kattaki pencereleri açarak evin havalanmasını şağlayarak yukarıya odama çıktım ve odanında camını açtım ardından yatağıma uzandım. Yorucu bir gündü gerçekten. Biraz telefon ile uğraştıktan telefonu kapattım.
Evin iyice soğuduğunu fark ettim yataktan kalkıp tüm camları kapattıktan sonra şömineyi yaktım. Hava kararmaya başlamıştı. Ev küçük olduğundan alt kata şömineyi yakmam yeterliydi ısınması için.
Kombiyi de açtıktan sonra ılık bir duşa girip çıktım. Üstümü giyindikten sonra sönmek üzere olan şömüneye kömür atıp mutfağa geçtim.
Açıkmıştım hemde baya. Dolaptan hazır pizza paketini alıp dolabı kapattım. Fırının derecesini ayarladıktan sonra pizzaların altını yağlayarak tepsiye dizdim. Hava kararmıştı o yüzden sadece mutfağın tezgah lambasını yaktım. O sırada telefonumun çaldığını duydum ve üst kata çıkıp telefonu mu elime aldım. Arayan olivia'ydı. Telefonu cevaplayıp aşşağıya inmek için merdivenlere yöneldim;
-"efendim olivia?"
-"n'ber?"
-" iyi yemek yiyicem siz?" Siz derken mery ide kasdetmiştim
-"ben mery'i bekliyorum mery ise makyaj yapıyor, eh herzamanki gibi makyajı ilk ben bitirdim"
-"nereye gidiyorsunuzki?"
-"babamın iş kokteyli varmış ve illaha ailesininde orda olması lazımmış"
-"e ne güzel işte havanız değişir?" Tepsiyi fırına sürdüm.
-"hayır! Biz sıkılırız orada, her an sana gelebiliriz haberin olsun diye aradım"
-" ne zaman isterseniz"
-" tamam hadi görüşürüz biz çıkıyoruz"
-"görüşürüz" telefonu kapattıktan sonra pizzaları fırına verip, telefonu tezgaha koydum ve şöminenin önündeki pufa doğru ilerleyip oturdum, ateşi izlemeye başladım.
***
Ne kadar süre ateşi izledim bilmiyorum, ne kadar süre ne düşündüm bilmiyorum ama yanık kokusu ile kendime gelmem 1 saniyemi aldı. Koşar adımlar ile mutfağa gidip fırını kapatıp kapağını açtım, elimi tepsiye attım bir anlık. Elimin yanması ile hemen elimi çekip havlu aldım elime ve tepsiyi aldığım gibi tezgaha fırlatır gibi bıraktım. O sırada tezgahta tepsinin izinin çıktığına yemin edebilirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HALLOWEEN
TerrorKÖŞKÜN ARKASINDA BİR PATİKA KEŞFEDİLDİ VE PATİKAYI TAKİBE BAŞLADIR PATİKADA BELLİ ARALIKLARLA MUM DOLUYDU ... PATİKA BAYA UZUNDU VE PATİKANIN SONUNA ÇIKTIKLARINDA BÜYÜK BİR ŞONUŞ ONLARI BEKLİYORDU... UZUN BİR DUVAR VE DUVARDA ÖLDÜRÜLEN KİŞİLERİN KA...