13 ~ POFİDİK WARS ~ 13

292 19 4
                                    

Bu bölümü attığı bir sürü yorumla beni baya bi mutlu eden @Christy_Ars ve @ozguler22 ' e ithaf ediyorum :*

Ayrıca geçen bölüm dediğim gibi bu bölüm Yiğit'in ağzından olacak.

----Yiğit'in ağzından----

Israrla çalan telefon yüzünden uyandığımda saat 07:45'i gösteriyordu.Esneyerek yatağımdan doğruldum. Bu kadar erken bir saatte beni arayan kişinin gebermek üzere olması gerekiyordu. Ya da vazgeçtim bu saatte arayan kişi geberiyo olsa bile "dünya sikime minare" der uykuma dönerim. Arayan ismi gördüğümde suratımı buruşturdum.
"Alo?"
"Heey günaydın uykucu"
Cıvıl cıvıl neşe saçan sesi sabah sabah kebabın yanında muzlu süt içmiş gibi hissettirdi resmen. Öyle bi mide eşkimesi öyle bi bulantı.
"Ne var Ece?"
"Hiiç. Naber?"
"Dünyayı uzaylılar istila etmediyse ya zombiler tarafından götüne pamuk tıkanmak üzere değilse kapatıyorum. Ya da boşver, her türlü kapatıyorum."
"Durr! Bişey diycem."
Bıkkınlıkla nefesimi üfledim.
"Şey acaba öğleden sonra buluşsak nasıl olur? Geçen günkü parkta? Sadece sen ve ben?"
"Sen ve ben kısmı hariç tüm detayları sevdim."
"Yaa dalga geçme işte gel biraz eğleniriz hem."
"Yoo ben gayet ciddiyim. Gelmiyorum."
Ve telefonu kapatıyordum ki sona sakladığı bombayı patlattı.
"Konuşmamız gerek. Şu son zamanlarda yanında dolanan kız hakkında. Aslıhan mıdır nedir o işte. Saat iki buçuk üç gibi orda ol."
Ve yüzüme kapattı. Hayır sen kimsin ki bana emir verip artı suratıma telefon kapatıyosun kaltak? Hayır biz ayrıldık bir de, sen git eski sevgiliye giderli Demet Akalın şarkıları dinle, ne biliyim işte atarlı tweet falan yaz buluşma teklif etmek niye? Sinirle saçlarıma asıldım. Sonra bu her tarafından mükemmellik akan vücudumun bir zerresine bile zarar vermeyi yüreğimin kaldırmadığını farkedip en yakınımdaki şeye saldırdım
"Ahh! Abi mal mısın niye durduk yere kulağıma kalem sokuyon ya."
Atakan'ın kepçük kulaklarına değdirdiğim için Faber Castell'in yandan rüzgar yemiş versiyonu olan kalemimden özür diliyorum.
"Konuşma lan gebeş yoksa geçen babamın cebinden arakladığın 50 lirayı ispitlerim kimse beni tutamaz."
"O zaman annem de kaybetti zannettiği yüzüğünü senin bozdurduğunu öğrenmek zorunda kalır AĞBİCİĞİM."
Bi de şirin şirin sırıtıyo dalağının bağlantı yerini okşadığımın pezevengi.
"O 'AĞBİCİĞİM' diyen dilinin üstündeki tüy sayısı kadar kafa atarım sana akıllı ol."
Peki Atakan kim sorusunun cevabını kısa bir özet şeklinde geçeyim :
Abisi olmak talihsizliğinde bulunduğum için gen haritama küstüğüm çocuk, zamanında azıcık dövdüm diye pijamama işeyip bütün gece o kokuyla yatmama sebep olan kardeş parçası, Google'a pezevenk yazdığınızda sonuçlarda profil resmi çıkan Atakan.
Neyse, Atakan pezevengini odamdan şutlayıp pijamalarımı değiştirdim. Elime yüzüme bi su çarpıp kahvaltı masasına oturdum. Kahvaltı sofrasını görünce baş köşede oturan annemi şap diye öptüm
"Annem benim be Mine Sultan'ım bana sucuklu yumurta yapmış annelerin sultanı."
"Oğlum yine yanağımı emdin yani huy oluyorum şöyle sulu sulu öpme."
"Ama annem ben böyle senin o pambık yanaklarına dayanamam ki."
"Yavşama da yemeğine dön."
Atakan suratsızı da lafa atlamasa götü yırtılır .Bu çocuk hep böyleydi zaten küçükken de annemle ben sarılırken araya girer arkadan taşşağıma tekme atardı hayvan.
"Sen konuşma sarı pipi."
Sarı pipi Atakan'ın gıcık etmek istediğim zamanlarda kullandığım lakabıydı. Sarı pipi diyince anasına bacısına küfür edilmiş gibi oluyo çocuk. Bak yine sinirden eli ayağı titremeye başladı.
"Kes lan yumicik."
Ve son lafı ben yapıştırıyorum, çünkü hey, burada benden başka ana karakter görüyor musunuz? Pekala.
"Kesersem çocuğun olmaz gülüm."
Mort oldu tabi çocuk.
"Ooo morardııı.Neyse ben kaçtım annem azcık Okan sığırına uğruycam."
Telefonumu ceketimi alıp anahtarları da cebime sıkıştırdıktan sonra gidip annemin yanağına sulu bir öpücük kondurdum. Annem yanağını ovuşturarak silerken güldüm. Kapıyı kapatmadan önce arkamdan bağırdı.
"Selam söyle Melahat teyzene!"
"Tamam annem söylerim."
Spor ayakkabılarımın üstüne basıp durduğum için hemen ayağıma geçiverdiler. Telefonuma bakınca içimden bir an Aslı'yı aramak gelse de vazgeçtim.
"Uyuyodur o kocagötlü hala."
Onun yerine Oki'yi aramaya karar verdim.
DAVAR ARANIYOR...
"Meşgule atıyo bi de prematüre sığır."
Hattın meşgul olduğunu belirten iç gıcıklayıcı sesin ardından telefonum titremeye başladı.
DAVAR ARIYOR...
"Vaay bu da iyice zengin triplerine girmiş ha meşgule atıp geri aramalar falan."
Telefonu cevaplayıp kulağıma götürdüm.
"Naber lan yarraam yine sikimsonik bilgi yarışması sorularından bedava mı kazandın meşgule atıp geri aramalar falan zenginim diye şekil mi yapıyon la?"
"Yok be abi Melahat Sultan'ın eli değdi bi telefonuma 4GB paket bile yaptırdı kadın."
"Neyse siktiret sana geliyom haberin olsun cips kola döşe de PES atak. Bi aliyim façanı kardeş."
"Gel lan o topları götünde patlatmayan en adi."
"Taam o zaman yoldayım seni o sahaya gömmeye geliyom. Konsolu götüne sokacam haberin olsun."
"Siktir lan ordan."
Ve telefonu yüzüme kapadı. Bak abi kavgada kaldırılan el gibi bişey bu, ayar oluyom şu yüzüne telefon kapatma olayına.
DAVAR ARANIYOR...
"Ne var lan yine?"
"O telefon öyle değil böyle kapatılır topraam."
Ve yüzüne telefonu şak diye yüzüne kapattım. Bu da götüne girsin senin Oki. Havalı bir şekilde motosikletimin anahtarını havaya fırlatıp geri tut...amamış olabilirim yani ben de insanım sonuçta hatasız kul olmaz büyütmeyelim o kadar. Motosikletime atlayıp nerdeyse evimden bile daha iyi bildiğim adrese doğru sürmeye başladım.
----
Kapı hafif bir gıcırtıyla açılırken kapının arkasındaki Melahat teyze beni görünce sevinçle yanaklarımı sıktı.
"Oy benim oğluşum gelmiş hoşgeldin evladım."
"Hoşbulduk Mel teyzem. Annemin selamı var. Bir de şu kapıları yağlayın artık bence."
"Aleykümselam evladım. Geç içeri bak acıkmışsındır diye sana sevdiğin pofidiklerden yaptım."
"Alllahuekber!! Mel teyzem ya bitanesin yemin ediyorum."
Melahat teyze annemin en eski ve en yakın arkadaşlarından biri. Aramızda götelek Oki'nin bile kıskandığı özel bir bağ var. O bana oğluşum der ben de ona Mel Sultan diye seslenirim.
Pofidiklerin (Yağlı bir çeşit hamur işi işte aratın Google enişteye) bulunduğu tabağı tamamiyle alıp Mel teyzemin yanağına sulu bir öpücük bıraktıktan sonra Oki'nin odasına geçtim.
"Lan yarraam kurdun mu ortamı?"
"Kurdum tabi dinozor göt....lan.....pofidik mi lan onlar? Tansiyonum düşüyo lan. Çıkıyo muydu yoksa? Şu an yetersiz tıp bilgim gerçekten biraz üzdü. Kalp krizi mi lan bu??"
Pofidik aramızda bir efsanedir. Hatta küçükken kendimi pofidik dolu bir tabakla bir odaya kilitleyip Oki sığırı giremesin diye kapının önüne sandalye koymuştum. Sonra bu gerizekalı sandalyeye çarpıp ön dişini kırdığı için ağlamaya başlayınca sussun diye tüm pofidikleri ona vermek zorunda kalmıştım. Şans daha ta o zamanlardan dönmüş bana götünü yani öyle düşün.
"Ne pofidiği ya ciğerine tuz bandığım senin beyin iyice folloş olmuş uçmuşsun sen bana bak hap falan mı kullanıyon lan."
"Lan siktirgit öyle elinle kapatınca görmüyoz sanki tabağın içindeki pofidikleri aşkolsun yani Mel Sultan'a da şu an kendimi bihterle behlül'ün fişfiklerini öğrenen Adnan gibi hissettim. Ver lan bir iki tane bari vicdansız."
Son kalan üç pofidiği de aynı anda ağzıma sokarak ağzım doluyken konuşmaya başladım.
"Oo koşko oncodon soylosoydon konko yoo tom do yono botto."
Konuşurken ağzımdakilerden bi parça sıçrayıp Oki'nin üstüne gelince çıldırıp beni boğmaya kalkıştı. Havalara bak sanki bok var ağzımda. Senin sümüklerin aka aka dolaştığın zamanları da biliyoruz olm. Oki'den kurtulup bir paket cips kaptım ve kollardan birini kaparak PES'in başına geçtim.
"Hadi lan geç de seni bi yeneyim daha işlerim var ben meşgul bi insanım vaktimi senin gibi götelek heriflere harcayamam."
"Tabi kanka senin victoria's secret manken posterleri üzerinde çalışan bir businessman olduğun unutmuşum çok pardon valla."
"Kes lan dürzü."

----
14:30

Saati görünce götüm başım birbirine girdi.

"Ece'yle buluşucaktık lan!"

Oki sığırı her zamanki hardcore gamsızlık leveliyle totoşunun kenarını bile kıpırdatmadı. Lan adama kalk evinize haciz geldi deseler haciz memurlarını bi el pes atmaya çağırır pezevenk.

"Oo kardeşim yine sucuk-kaşar takılıyon."

"Napiyim olum etraf kaşar kaynıyo şartlar bizi sucuk olmaya zorladı."

Ceketimi ( tabi ki siyah deri ceket, çünkü badboy olmak <3 ) ve telefonumu kaparak fırladım. Mel Sultan'ı öpüp ayakkabılıktan ayakkabılarımı aldığım gibi kendimi dışarı attım. Emekli dayılar gibi ayakkabılarımın üstüne basarak yürümeme rağmen hala aşırı seksi gözüktüğüm konusuna girmiyorum bile. Parka varınca Ece kaşarını bekler vaziyette buldum.
"Aaa hoşgeldin ben de iki saattir falan bekliyorum zaten çok olmadı daha."
Atarını takmadan yanına oturdum.
"Konuş."
Bankta biraz daha bana doğru kaydı.
"O kızdan hoşlanıyor musun?"
Açıktaki bacaklarına bakmamak için kendimle savaştım.Hayır abi kız manyak yani piskopat yüz verdikçe iyice sarıyo yoksa benim neyime böyle irdaeli iradeli davranışlar koy götüne gitsin derim elalemin kaşarından banane
"Seni ilgilendirmez."
"Nasıl ilgilendirmez ya. O şırfıntı sana sürtünüyo bildiğin sen de ona yüz veriyosun."
"Şu an Aslı'dan mı bahsediyoruz senden mi bahsediyoruz karıştırdım ben?"
"Ben çok ciddiyim Yiğit. Ben senin sevgilinim ve seni kıskanmaya hakkım var."
"Biz seninle sevgiliydik. Önceden. Senin bu manyak manyak hareketlerin yüzünden de ayrıldık. Sonra sen de piskopat gibi peşimden dolanmaya başladın. Hatırladın mı?"
Elini yüzüme koyunca bi noluyoz lan oldum. Abi burası tumblr mı aşk romanında mıyız biz ne bu özenti özenti hareketler ya?
"Ne yani şimdi de o sarışın kıza mı aşık oldun? Seni ne kadar sevdiğimi senin için ne kadar üzüldüğümü görmüyo musun?"
Birden kafama gelen daş ( evet taş değil daş ) bütün romantik ortamın ağzına burnuna levyeyle daldı.
"Hassktr noluyoz lan?" diye de tepkimi ortaya koydum.
"Ay noluyo ya kim bu??"
Iyy tiki kızlar gibi cırladı resmen. Lan....o taş....LAN ASLI MI LAN BU?!!
Ben böyle şansın babaannesinin kaynatasını sikeyim..

Pek de Destansı Bir Hikaye SayılmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin