64

275 12 16
                                    

Taehyung, ilişkisi adına yapması gereken kendince inanılmaz önemli olan o açıklamayı yapmıştı ancak basın muhabirleri oldukça şaşkın görünmüyordu. Aksine, sanki bu açıklama onlara çok sıradan ve olağan gelmiş gibiydi. Taehyung'un kendi şaşkınlık seviyesi şu an karşı taraftan daha fazla bile olabilirdi. Ama bunu basına yansıtmaması gerekiyordu, bu yüzden silkelenerek kendini toparladı.

"Sayın Kim Taehyung..." Kendisine çok yakın olmayan taraftan gelen bir sesti bu. "Özel hayatın gizliliği ilkesini ihmâl etmeden size bir soru yöneltmek istiyorum." Taehyung heyecanlanmış ve gerilmişti. Nihâyet kendisine yöneltilen bir soru olduğu için heyecanlıydı ancak muhabirin soruyu sorma şekli onu doğal olarak germişti. "Buyrun, sizi dinliyorum." Kim Taehyung, dışarıya gerginliğini yansıtmayacak kadar profesyonel bir idoldü. Kriz yönetimi konusunda kendine güvenirdi.

"Jeon Jungkook'u şirketin bünyesine sizin dâhil ettiğiniz doğru mu?" Sorunun ardından alana bir süre sessizlik hâkim oldu. Diğer muhabirler bile kendi aralarında konuşmayı sürdürmeyip soruyu yönelten kişiye kulak kesilmişti. "Ayrıca forumlarda Jeon Jungkook'a takıntılı olup onu kendinizle birlikte olması için çeşitli oyunlarla kandırdığınız söylentisi yayılıyor. Bu konu hakkındaki fikirlerinizi öğrenebilir miyim?" Taehyung ikinci soruyu duyar duymaz sinir dolmuştu. Çünkü kendisi Jungkook'u her zaman saf duygularla önemsemişti. Tamam, zamanında ağır olaylar yaşamışlardı ancak bu Taehyung'un pislik bir insan olduğu anlamına gelmiyordu.

"Bu tür kulaktan dolma bilgileri kimler üretiyor bilmiyorum." dedi, Taehyung. "Ancak benim fanlarımın böyle güvenilir olmayan söylentilere inanacağını düşünmüyorum ve inanma ihtimâllerinin dâhi olmadığını biliyorum."

Muhabir sabırsız bir şekilde araya girdi. "Soru hakkında açıklayıcı bir açıklama henüz alamadık. Acaba laf kalabalığı yaparak fanlarınıza kendinizi inandırmak için onları yüceltiyor olabilir misiniz?"

"Hayır!" Bu seferki Taehyung için gerçekten ideal sertlikte bir çıkışmaydı. Onun da bir sabrı vardı ve kendisine itham edilen sözlerden ötürü sabrı yeterince taşmıştı. Kendisine güvenilir olmayan soruları soran muhabire gözlerini dikti. Muhabir kendisine çok yakın mesafede olmasa bile yüzünün detayları net bir şekilde seçilebiliyordu. Taehyung bu kişiyi soğuk bakışlarla inceleyerek üstündeki suçlamayı ortadan kaldırmak adına konuşmasını sürdürdü. "Jeon Jungkook'a takıntılı olduğum doğrudur ancak bahsi geçen kandırma olayları hakkında en ufak bir fikre bile sahip değilim. Haterların karalama kampanyalarından biri olmalı. Buna inanıp da sorgulamanız beni biraz üzdü Bay..." Muhabirin adını öğrenmek için duraksadı, muhabirin kendi adını lütfedeceğini düşünmüştü ancak yanıldı. Doğal olmayan kızıl saçlara sahip buğday tenli muhabir, -muhtemelen- yeşil lensli gözleriyle Taehyung'a bakmayı sürdürmesine rağmen hiç cevap vereceğe benzemiyordu.

"Her neyse." Taehyung vakit kaybetmemek için konuşmasını sürdürmeye karar verdi. "Beni doğrudan hedef göstererek karalamaya çalışmanız hâlinde şirketimizin avukatları sizlerle ilgilenecektir. Yapmadığım soyut bir şey hakkında savunma yapacak değilim, ne de olsa karşımda bir hakim yok." Ciddi ifadesinden sıyrılıp ufak ve yapay bir tebessüm etti. "Umuyorum ki sözlerim size yardımcı olmuştur."

Gözleri ile muhabiri aradı ancak muhabir, kendisi konuşurken çoktan gitmiş olmalıydı. Etrafta görünmüyordu. Kalabalığın arasında olsaydı o kızıl saçlarla mutlaka parlardı, diye düşündü Taehyung. Kızıl saçlı muhabir, Taehyung'a göre dedikodu üretmeye çalışan haterlardan biriydi ve Taehyung'un avukat açıklamasını duyduktan sonra ortamdan tüymüştü. Ancak düşününce siması ve ses tonu Taehyung için çok tanıdıktı. Sanki daha önce aynı ortamda karşılaşmış veya bulunmuşlardı. Bu olayın üzerinde durmalı mıydı emin değildi, muhabiri yeterince korkuttuğunu düşünüyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 15, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

 philophobia ;; taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin