Zihnine bin kağıt kesiği atıp tuza bandırdılar. Zihninde milyon delik açıp içine şeker doldurdular. Her şey harika dediler. Zihninin belirli kısımlarının gereksiz olduğunu söylediler ki bu apaçık bir gerçekti. Körleştiren kısmı atmasını istediler. Gözlerini açık tutsun istediler ki kendileri uyuyabilsinler. Sonsuz uykularında gözleri açık biri olsun istediler. Bu yüzden bin kağıt kesiği bin bıçak kesiğine, bin bıçak kesiği bin kılıç kesiğine dönüştü. Doldurulan tüm şekeri kan kapladı...
Tavana bakan bomboş gözleri yukarı kaldırdığı eline ulaştı. Nazik görünümlü ama üstlerini kan kaplamış ellerine. Kimin kanı olduğundan emin değildi. Kalktı ve günlüğünün başına gitti. Defteri kirlenmesin diye elindeki kanı hep sildiği mendiline sürtüp kuş tüyü kalemini eline aldı. Neredeyse daktilo yazısı gibi görünen, sağda normal boşluk bulundururken solda pek de boşluk bulundurmayan, hayran bırakan, yazısıyla ağır ağır yazdı.
"Tarih: bitmeyecek sanılan zamanın bitmemiş bitmemiş bir günü
Yine her zaman gördüğüm manasız rüyayı görerek uyumadığım uykudan uyandım. Zaten bolca olan zamanın bir kısmını sarıya kayan kırmızıya boyanmış tavanıma bakarak geçirdim. Sıkıcı. Kalktım ve zamanın başka bir kısmını da kapıya bakarak öldürdüm. Sıkıcı. Kapıdan çıktığımda ise sonsuzluğa kadar uzanan sonsuz sayıda sıkıcı kapıyla karşılaştım.
Sonsuz süredir kapımın önünde eğilen sonsuz kişi yoktu. Bir zamanlar vardı. Her zamanki rüya veya anı yaşandıktan sonra herkesten sonsuz saygı alırken artık kimse yoktu. Bana duyulan hürmetin nedeni uyumuyor olmamdı. Her zaman açık olan gözlerim her şeyi görüyordu. Daha sonra ise o olay yaşandı.
Beni sıkıcı ufak yerimden çıkardılar. Hiç sıkıcı olmayan başka bir yere koydular. Öyle şeyler anladım ki zihnim katlanamayacağım kadar acı hissetti. Öyle yüksek bir dayanılmazlıktı ki... Çok eğlenceliydi. Çok acıdı, çok eğlendim ama bu sırada dışarıya karşı öyle farkındaydım ki içime karşı gözümü kapatmıştım.
Beni getirip bu odaya koydular sonsuzun ilk gününde. Herkes ayaklarıma çöküyor, eteklerimi öpüyor ve bekliyorlardı. Neyi beklediklerini merak etmedim. Çok eğlenceliydi. Öyle eğlenceliydi ki...
Bitmeyen bir günde çok geç fark ettim. Ölmüştü. İçimde o beni aslında uyutan şey ölmüştü. Fark ettim ki bekledikleri şey bu ölümdü. Fark ettim ki artık tamamen uyanıktım. Önceden herkesten çok uykudaydım. Üzgün hissetmeyi istedim, kızgın hissetmeyi bekledim, hayal kırıklığına uğrayacağımı sandım ama hayır! Kabullenmek istemedim ama hayır. Artık hem kendi içimin hem de dışarının farkındaydım. Artık gözlerim gerçekten açıktı.
Dışarıya çıktığımda artık eteklerime kapanan onlar yoktu. Herkes odalarında uykudaydı. Birbirlerine karşı, kendilerine karşı, çevrelerine karşı... Bütün bu aptallar uyuyordu. Kendilerine bir koruma yaptıklarını düşünmüş ve zaten uyuduklarının farkında olmayan bu aptallar gidip kendilerini tamamen kapatmışlardı. Tek sıkıntı "korumaları" artık duygularından arınmıştı. Onları da görüyordu. Bedenleri şeffaflaşmış da zihinleri korumasız kalmıştı.
Odamdan çıktım ve eskiden olsa yapacağım şeyi yapmayı seçtim. Odaların her birini teker teker aptallıktan temizledim. Sonsuz sayıdaki odaların hepsini temizledikten sonra odama geri döndüm. Eskiden olsaydı delirmiş olurdum tabi ki ama durum bu değildi. Artık beni delirtecek olan şey, "duygular", yok olmuşlardı.
Yatağıma oturdum, düşündüm ve düşündüm. Anlatılanları tekrar düşündüm ama acı yoktu. Eğlence de yoktu. Elime bıçağımı aldım ve acıyı derimde hissetmeye çalıştım ama bu da başarısızdı. Kollarımdan nazik ve kibarca akan kan acı veriyordu ama zevk vermiyordu. Ve bundan sonra hiç bir şey olmadı.
Uyumak istedim ama bu mümkün değildi. Öbür aptallar gibi uyumak benim için imkansızdı. Hiç adil değildi ama yine de hiçbir şey hissetmiyordum. Her şey sadece sıkıcıydı ama bu benim umrumda bile olmuyordu ama olmalıydı. Hiç bir şey umrumda olmadığı için her şeyi boşvereceğim."
Otuduğu yerden kalktı. Biraz cesetleri gezdi ve yattı. İmkansız bir uykuya dalmaya çalıştı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
zihnimden kopan hikayeler
Cerita PendekSadece stresimi atmak için yazdığım, zihnimden zorla kopardığım düşüncelerin gönlümden gelen duygular ve gerçeklikten uzaklaşma isteğini dindirmek için yazdığım bir kaç hikaye...