1. Bölüm→Söz Geri Döneceğim

14 3 5
                                    

Helluuu. Hadi şimdi kitaba geçelim. Ama önce şu mükemmel sözümü diyeyim, uyarıyı yapayım.

❌✖️⚠️BU HİKAYEDE NOKTALAMA İŞARETLERİNE PEK ÖNEM VERMEYECEĞİM. EĞER Kİ HATAM OLURSA SAKIN AMA SAKIN YORUMLARDA GELİP BÖYLE BÖYLE DEMEYİN⚠️✖️❌

Başlangıç tarihinizi
Başlangıç saatinizi
Başlangıç yılınızı
Lütfen buraya yazınız.

Eğer hazırsanız, kitaba geçelim.

Tarafınızı da seçin.

İyi mi kötü mü?

1. BÖLÜM→ SÖZ GERİ DÖNECEĞİM

"Söylesene hayat. Sen hangi taraftasın? İyi mi kötü mü? Bilmiyor musun tarafını. Ama sana şunu demeliyim ki ben iyi tarafta olacağım. Kötü olmak benim benliğime sığmıyor. Üzgünüm hayat belki aynı fikirde değiliz ama ben iyi taraftayım, belki de sende kötü taraftasın. Kim bilir?"

Miraçla yani denek 009'la beraber hızlı bir şekilde koridorlarda koşuyorduk. Çıkış yolunu arıyorduk, tabiki de peşimizden gelen görevliler vardı. Uzun zamandır buradaydık. Bizi denek yapmışlardı, herşeyi bizim üzerimizde deniyorlardı. Burada binlerce denek olan insanlar vardı. Belki sadece Miraçla ben ilk defa binlerce denek olan insanların aralarından akıl edip kaçmaya çalışıyorduk. Peki başaracak mıydık? Başarmak zorundaydık. Eğer normal bir hayat yaşamak istiyorsak başarmak zorundaydık!

Nefes nefese kalmıştık ama hâlâ koşuyorduk. "Miraç! Buradan" diyerek yolları gösteriyordum. Bu aslında benim ilk defa kaçma çabam değildi. Ben küçüklüğümden beri buradan kaçmaya çalışıyordum. En son başarısız olduğum zaman pes etmiştim ve sonra Miraçla tanıştım. Denek 009 onunla sanki kız kardeş kadar yakın olmuştuk. İçimizdeki boşluk sanki birbirimizi görünce tamamlanmıştı.

Miraç'ın elini sıkı sıkı tutuyordum. İkimizde bugün ne pahasına olursa olsun bu pislik, aşağılık, kokuşmuş yerden kaçacaktık! Belki de polise gidip bu adamı bildirirdik? Aslında doğrusu fena fikir değilmiş.

"Mehir tam arkamızdalar! Bize git gide yaklaşıyorlar..." diye korkuyla fısıldıyordu. "Korkma, kaçacağız. Az kaldı" diyerek onu sakinleştirmeye çalışıyordum. Koşmaktan artık bacaklarımız titriyordu. Kapıyı görmemle sevinçle Miraç'a baktım. Miraç da aynı şekilde bana baktı. "Dayanmalıyız" dedim. Kafasını salladı. Kapıdaki görevliler bizi yakalamak için harekete geçtiklerinde yere doğru eğilip bacak aralarından geçtik, artık özgürdük.

Miraç bana bakıp gülümsedi. "Özgürüz" dedi. Durdum. "Henüz değil" dedim. Bana kaşlarını çatarak baktı. Sanki ne demek istiyorsun? Dercesine bakıyordu. Etrafımızı inceledim. Hâlâ bu lanet denek yerinden tamamıyla kaçamamıştık. Kaşlarımı çatarak sinsice gülümsedim ve kamyonu gösterdim. "Tek çıkış yolumuz bu" dedim. Miraç bana baktı. "Ama orada korumalar dolu..." dedi. Düşündüm. Bir şey yapmalıydık.

Düşünmeye devam ederken aklıma gelen fikirle burukça gülümsedim. "O zaman ben kendimi yem olarak ortaya atabilirim. Bu sırada da sen kaçıp yeni hayata başlarsın?" dediğimde bu sefer Miraç saçmalama dercesine baktı. "Anca beraber kanca beraber" dediğinde derin bir nefes verdim. "O zaman ne yapacağız, Miraç? Burada daha fazla duramayız!" dedim.

Elini çenesine koymuş, tam cevap verecekken arkadan iki adamım sesi duyuldu. "Kıpırdamayın!" Miraç korkuyla bana baktı. "1" dedim. Miraç beni anlamış bir şekilde. "2" dedi. Adamlar ise bize bakıyordu. "3" diye bağırdığım anda Miraçla aynı anda aşağı eğilip benim arkamda olan adama dirseğimle elini tuttuğum gibi adamın cebinde olan bıçağı alıp arkasına geçerek boğazına dayadım. Miraç da aynı şekilde benim gibi yapmıştı. Adam korkuyla yutkundu. "Anlaşabiliriz..." diye mırıldandığı an adamın kulağına yaklaştım. "Anlaşamayız..." diyerek boğazına dayadığım bıçağı adamın tamamen tenine değdirerek boğazını kestim. Adam yere yığıldığı an boğazını tutmaya yelteneceği sırada kan kaybından çoktan Allah'ın rahmetine kavuşmuştu.

ARANAN KRALİÇEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin