EPISODE SIX | A Fae in The Spring Court.

6 1 0
                                    

*This book series belongs to its own author, Sarah J. Maas.*

P A R T O N E
Through the Darkness

.

EPISODE SIX | A Fae in the Spring Court.
Velaris.

"Hayır." diyerek hızla ayağa kalktı Azriel. O kadar gergin ve öfkeliydi ki kanatlarının hızla iki yana açıldığını Rowena'nın yüzüne düşen karanlıkla fark edebildi ancak. "Hiçbir yere gitmiyoruz, Rowena. Bağı kırmayı denemeyeceğiz."

"Denemek zorundayız, Azriel." dedi Rowena. Azriel başını tekrardan iki yana sallarken o da yataktan kalktı ve Azriel'ın tam karşısına dikildi. Kusursuz güzellikteki yüzünün çevresinde dolanan gölgeler, Azriel'ın geniş kanatları altında bile görülebiliyordu. Tekinsiz, tanıdık gölgeler... Hayır, Azriel bunu kabul edemezdi. "Bağı kırmak, bir gölgeokuyan olmaktan daha kolay olacaktır. Ve daha az zararlı."

"Yani bir gölgeokuyan olmak sana zarar verdi?" diye tısladı Azriel. Rowena pot kırmış gibi bir anlık kaşlarını çatarak sustu. Ve Azriel'ın sorduğu soruyu reddecek herhangi bir cevap vermedi. Bu Azriel'ın daha da öfkelenmesine neden oldu.

"Demek istediğim bu değildi."

"Ne zararı dokundu?" diye sordu Azriel, Rowena'nın konuyu değiştirme çabalarını görmezden gelerek. Gözleriyle Rowena'nın yüzünü, bedenini taradı sessizce. Bir hasar kontrolü yaparmış gibi... Sanki Rowena'nın boynu da dahil olmak üzere neredeyse bütün bedenini örten siyah giysilerden bir şey görebilecekti. "Rowena, sana bir zarar verdi mi?"

"Ufak tefek yan etkiler sadece." diye cevap verdi Rowena sessizce. Azriel'a yalan söylemesinin bir anlamı yoktu, çünkü Azriel onun yalan söylediğini anlardı. Aynı kırdığı potu anladığı gibi... Şu hayatta onu çok iyi tanıyan biri varsa, o da Azriel'dı hiç şüphesiz. Birbirlerini yıllarca görmemiş olsalar bile bu değişmez bir gerçekti. "Önemli değil."

"Önemli değil, öyle mi?" dedi Azriel çatık kaşlarıyla. Rowena'nın tam gözlerinin içine bakıyordu. Rowena, bütün yüzünü karıncalandıran bu ela bakışlardan kaçmak istercesine kafasını yana doğru çevirdi. "Önemli değil... Senin sağlığın, önemli değil?"

Kabul ediyordu. Rowena kendini çok büyük bir tehlikenin içine atmıştı. Büyüleri denerken başına her şey gelebilirdi. Sakat kalabilir, delirebilir, komaya girebilir hatta ölebilirdi. Ama şimdi buradaydı işte. Bir iki yan etki dışında hiçbir sıkıntısı yoktu. Ufak bir kanamayı atlatabilecek kadar güçlüydü hala. Güçlü ve yeni yeteneklerine alışmaya kararlı...

"Sağlığım gayet yerinde." diyerek ona güvence verdi Rowena. Ama onun buna inanmadığının farkındaydı. Yine de onu ikna etmek için daha fazla şey söylemedi. Şu an konuşmaları gereken şey Rowena'nın sağlığı değildi. Aralarındaki bağı kırmaları için önlerine çıkan şansı, altın tabakta sunulmuş o fırsatı düşünmelilerdi. "Evet, büyüler pek güvenilir görünmeyebilir. Ama işe yarıyorlar. Bunun en büyük kanıtı benim. Bu yüzden denemeliyiz, Azriel. Bağı kırmayı denemeliyiz."

Azriel öfkeden kasılmış bir yüzle Rowena'ya bakmaya devam etti. Rowena ona kendinden emin bakışlarla karşılık verdi. Pes etmeyi düşünmüyordu, hem de hiç. Azriel'ın hayatına artık daha fazla dahil olamazdı. Onun kafasını daha fazla karıştıramazdı, omuzlarına yeni yeni sorumluluklar yükleyemezdi. O bir bireydi ve artık sadece tek başına olacaktı, kendi sorumlulukları altında kendi ezilecekti.

O özgür biriydi. Artık özgürdü.

"Bahsettiğin bu adam," dedi Azriel bir süre sonra, karanlık bir fısıltıyla. Rowena çevresinde gezinen gölgelerin bile korkuyla titreştiğini hissetti. Kaşları usulca çatıldı. Şimdi yüzüne şüpheci bir ifade yerleşmişti. Şüpheci ve endişeli. "Nerede? Şehrin neresinde yaşıyor?"

A Court of Shadows || ACOTAR SERIES FANFICTIONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin