*This book series belongs to its own author, Sarah J. Maas.*
P A R T O N E
Through the Darkness.
EPISODE TWO | Bond.
Velaris."Cassian'ı da görmek istemez misin?" diye sordu Rhysand Rowena'ya yandan bir bakış atıp bir adım daha atarak. Rowena omuzlarını silkmekle yetindi sadece. Ama Rhysand bastırdı. Rowena'nın Cassian'a verdiği değerin farkındaydı çünkü. Aynı şekilde Cassian'ın da. "Seni görmek isteyecek, geldiğini haber vermediğimiz için hem sana hem bize kızacaktır."
"Beni gördüğü anda gitmeme izin vermeyecektir." dedi Rowena Rhysand'la birlikte kendisi için hazırlamaya başladıkları odaya doğru yönelerek. "Bir Illyria bebeğinin inatçılıklarıyla uğraşmak istemiyorum."
"Seni özledi."
"Ben de onu özledim." diye itiraf etti Rowena. Gerçekten de özlemişti. Buradaki herkesi özlemişti zaten. Rhysand'ı, Mor'u, Cassian'ı, Amren'ı... Azriel'ı. Rowena'nın tek arkadaşlarıydı onlar. Nasıl özlemezdi ki? Ona bu kadar yardım eden, onu bu kadar seven kişiler, Rowena'nın düşünebileceği tek şey olurdu. "Ama şimdilik geldiğimi bilmemesi daha iyi. En azından ben onunla konuşup ikna etmenin bir yolunu bulana kadar."
"Bu biraz zor olacak gibi."
"Cassian'ı nasıl ikna edeceğimi bilmediğimi düşündüğünü söyleme sakın." dedi Rowena. Rhysand melodik bir sesle güldü.
Feyre'nin yapıp duvarlara astığı tablolar arasında bir süre yürüdüler. Bu sırada Rowena etrafı inceleme ve beğeni duygusunu bastırmaya çalışma fırsatı buldu. Bu kadar güzel, bu kadar samimi bir ev görmek Rowena'yı mutlu etmişti. Çünkü bu ev... Gerçek bir ev gibi hissettiriyordu. Rowena Rhysand'ın böyle bir ev ortamına ne kadar ihtiyacı olduğunu biliyordu. Rhysand yıllardır böyle bir samimiyetin ve sıcaklığın özlemini çekiyordu. Şimdi de burada yaşayarak bu özlemini gidermesi... Rowena sadece ama sadece Rhysand için seviniyordu.
Rhysand'ın fedakârlıkları sonunda sonuç vermişti.
"Azriel'la konuşmak istediğini söylemiştin." diye söze girdi Rhysand. Rowena geldiğinde, konuşmak istediği asıl şeyin Azriel'ı ilgilendirdiğini söylemiş ve onu görmek istemişti. "Birkaç saat içinde geri dönecektir. Ama muhtemelen yarın sabah konuşmaya vaktiniz olacak. O zamana kadar dinlenebilirsin."
Rowena onaylar anlamında kafasını salladı. Azriel ajanlarından bazılarıyla konuşup onlardan bilgi almak için gitmişti. Birkaç saat içinde geri döneceğini söylemeyi de ihmal etmemişti. Bunu söylerken gözlerine yerleşen ifadenin sadece Rowena'ya odaklanması... Rowena huzursuz bir nefes verdi. Kendini çok ama çok kötü hissediyordu. "Teşekkür ederim, Rhysand. Her şey için."
"Seni rahatsız eden şeyin ne olduğunu tahmin edebiliyorum." dedi Rhysand anlayışla. "Ama bu konuda endişelenmene gerek yok. Azriel tercihini yaptı ve bundan pişman değil."
"Sorun da bu ya zaten." dedi Rowena derin bir nefes daha vererek. İçi sıkılıyordu, bunalıyordu, düşünmek veya konuşmak bile istemiyordu. "Azriel tercihini yaptı çünkü başka seçeneği yoktu. Bu onun istediği şeyi yaptığı anlamına gelmez."
"Azriel sana değer veriyor." diye mırıldandı Rhysand. Azriel adına konuşmayı istemezdi ama işte... Konuşuyordu. "Seni kurtarmak ve güvende tutmak için her şeyi yapar. Her şeyi. Bundan da hiçbir zaman pişman olmaz. Aksini düşünüp kendini üzme, Rowena. Azriel seni düşündüğünden daha çok seviyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
A Court of Shadows || ACOTAR SERIES FANFICTION
FanfictionGölgeler bir araya gelmezse, karanlık ölecek. Yaralı, suskun kahramanın karanlığı kurtarma şansı olmayacak; aşkını kurban etmediği sürece. ACOTAR FF Original story by Sarah J. Maas Not: Bu hikayenin, Sarah J. Maas tarafından yazılan gerçek seri 'G...