EPISODE SEVEN | Windhouse.

5 1 0
                                    

*This book series belongs to its own author, Sarah J. Maas.*

P A R T O N E
Through the Darkness

.

   Rowena yeni bir güne uyandığında, kendini ilk defa bu kadar dinç ve huzurlu hissediyordu.

   Hemen ayaklandı, üstünü giyindi, yatmaktan oraya buraya dağılmış saçlarını düzeltti ve odasından çıkarak yemek odasına yöneldi. Yemek odasından yükselen çatal bıçak seslerine bakılacak olursa, kahvaltı faslı daha yeni başlamıştı. Neyse ki Rowena erken kalkmıştı. Dünkü gibi bir şey yaşamak istemezdi doğrusu.

   Yemek odasına girdiğinde sadece iki kişi karşıladı onu: Feyre ve Elain. Hemen onlara ufak bir baş selamı vererek boş sandalyelerden birine kuruldu. Kurt gibi acıkmıştı ama odaya girer girmez yemeye başlamanın kabalık olacağını düşünüyordu. Ki, bu düşüncesinde haklıydı da. Bu yüzden havadan sudan muhabbetler açmak istiyormuş izlenimi vererek, "Herkes nerede?" diye sordu Feyre'ya.

   "Mor Kabuslar Sarayı'na gitti, babasını kontrol etmek için." Feyre'nın yüzünde bir tiksinme ifadesi belirdi. Aynı Rowena'nın yüzündeki gibi. "Amren kendi çatı katında huzurlu bir uykuyu bizimle kahvaltı etmeye tercih etti. Rhysand Nyx'le birlikte hala uyuyor. Cassian, Azriel ve Nesta'ysa Rüzgârevi'ne gittiler. Antrenmanlara devam etmek için."

   "Antrenmanlar mı?" diye sordu Rowena şaşırarak. Feyre başıyla onayladı. "Evet. Cassian ve Azriel, Rüzgârevi'nde yaşayan rahibelere dövüşmeyi öğretiyor. Uzun hikaye... Ama bir süredir bu antrenmanlar devam ediyor. Hatta rahibeler kendilerini o kadar çok geliştirdi ki Cassian onlara gösterecek yeni yöntemler bulmakta zorlanıyor."

   Rowena içten bir şekilde gülümsedi. Oradaki rahibeler hakkında az çok birkaç şey biliyordu. Onların ne gibi büyük travmalar yaşadıklarını, ne tür zorluklar atlattıklarını, nasıl acılar çektiklerini... Şimdi onları savaşırken, bir şeyler için, kendi güçleri için mücadele ederken görmek gururlanmasını sağlamıştı. Mutlu olmuştu, hem de tahmin edebileceğinden de fazla. "Bu... Çok güzel bir fikir. Oradaki rahibeler bu antrenmanlar sayesinde hayatlarında yeni bir sayfa açabilir."

   "Nesta'nın fikriydi." diyerek omuz silkti Feyre. "İlk zamanlarda antrenmanlara kimse katılmamıştı ama şimdi rahibelerin hepsi eğitim alıyor. Sanırım Nesta onlar için bir ilham kaynağı oldu. Kütüphanede kalıp kendilerini gerçek dünyaya kapatmamaları, yeniden hayata atılmaları için bir şans..."

   "Nesta gerçekten de çok güçlü bir kadın." demekten kendini alamadı Rowena. Sonra bakışlarını bir Feyre'ya bir de Elain'e çevirdi. "Aynı ikiniz gibi." Bir hayal ürünü müydü, emin olamadı ama Elain'in yanaklarının mahcubiyetle kızardığını görür gibi oldu. "Umarım Rüzgârevi'ndeki rahibeler de sizin kadar güçlü ve cesur olurlar. Umarım bir gün bütün kadınlar sizin gibi cesur ve güçlü olur."

   Feyre büyük bir samimiyetle gülümseyerek karşılık verdi.

   Bir süre sustular. Bu sırada Rowena ağzına birkaç parça kahvaltılık atma imkânı buldu. Ama Feyre tekrardan konuşmaya başladığında çatalını tabağının yanına bırakıp Feyre'ya dönmek zorunda kaldı. "Dün gece... Azriel'la konuştuğunuzu varsayıyorum?"

   Rowena göz ucuyla Elain'e baktı. Sonra da boğazını temizleyerek, "Evet, konuştuk." diye mırıldandı. "Dün sizi rahatsız ettiğimiz için özür dilerim. Tartışma ikimizin arasında kalmalıydı." demeyi de ihmal etmedi.

   "Rahatsız etmek mi?" diye sordu Feyre. Biraz alınmış gibi görünüyordu. "Sizin için endişelendik, evet ama kesinlikle rahatsız olmadık."

A Court of Shadows || ACOTAR SERIES FANFICTIONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin