EPISODE EIGHT | New House.

6 1 0
                                    

*This book series belongs to its own author, Sarah J. Maas.*

P A R T O N E
Through the Darkness

.

EPISODE EIGHT | New House.
Velaris.

"Feyre'dan senin için birkaç tane resim yapmasını istemelisin." diye mırıldandı Mor düşünceli bir şekilde gözlerini beyaz duvarlarda gezdirerek. "O zaman burası tam olarak bir ev gibi hissettirecek."

Rowena eşyaları yerleştirilmiş oturma odasının tam ortasında dururken, aynı Mor gibi pürüzsüz, beyaz duvarlara bakındı. Aslında o duvarların bu halini sevmişti. Oturma odasını daha büyük gösteriyor ve olası bir göz kalabalığını engelliyorlardı. Ama Feyre'nın yaptığı tabloları da görmüştü. O tablolardan birini evine asmak... Feyre'nın ona verebileceği en güzel hediye bu olurdu şüphesiz.

Ama yine de Rowena, "Ondan böyle bir şey isteyemem." diye mırıldandı. "Nyx'le ilgilenmek, onu yeterince meşgul ediyor. Bir de onu başka işlerle uğraştırmak istemiyorum."

Mor ona hak vermiş olmalıydı ki, kafasını onaylar anlamında sallayarak gözlerini evin içinde gezdirmeye devam etti. Rowena basit, sade, mütevazi bir ev seçmişti kendine. Tek odalı, minik, aydınlık bir ev... Mutfakla oturma odası birleşikti, onları ayıran sadece yarı, minik bir duvar vardı. Ufak bir koridor, oturma odasından bir kemerle ayrılıp odalara bağlanıyordu. Yatak odası, çalışma odası ve tuvalet... Mor evin bu halinin oldukça şirin gözüktüğünü düşünüyordu doğrusu. Şirin ve samimi. Sıcacık.

Aynı Rowena gibi.

"Bizimle kalmaya karar verdiğin için mutluyum." diyiverdi Mor elinde olmadan. Rowena'nın böyle bir karar vermesi onu o kadar mutlu etmişti ki buraya gelene kadar gözüne uyku bile girmemişti. Sonuçta Rowena'yla, yılların eskitemediği en yakın arkadaşıyla sonunda tekrar görüşme fırsatı bulmuştu. Mor'un yerinde kim olsa uyuyamazdı. "Yine kaçacağını, yalnızlığı tercih edeceğini düşünmüştüm."

"İşin açıkçası, bu duruma alışmakta zorluk çekeceğimi düşünüyorum." diye itiraf etti Rowena dürüstçe. "Sizlerle aynı yerde olmak... Hayatımda bunun kadar çok isteyeceğim başka bir şey yok. Ama geçmişte yaşananlar aklıma gelince, kaçıp gitme dürtümü bastırmak zorlaşıyor. Çünkü utanıyorum, kendimi suçlu hissediyorum. Ve pişmanım. Ama yine de sizin yanınızda olacağım için heyecanlıyım." Ufak, alay dolu bir gülümseme yerleşti Rowena'nın dudaklarına. "Bu da benim bencilliğim sanırım."

"Sen utanılacak veya pişman olmana neden olacak hiçbir şey yapmadın." dedi Mor kesinkes. Ama içten içe biliyordu; Rowena'nın düşüncelerini değiştirmek, tahmin edildiğinden daha zor ve yorucuydu. Özellikle de kendinden bu kadar emin olduğu zamanlarda... "Yaptığını düşünüyor olabilirsin ama hayır, yapmadın."

"Beni rahatlatmana gerek yok, Mor. Bir arkadaşım olarak, gerçekleri söylemeni tercih ederim."

"Arkadaşın olarak konuşmuyorum." dedi Mor. Rowena, istemsizce kaşlarını kaldırdı. "Dışarıdan bakan ve yaşadıklarına tanık olan biri olarak konuşuyorum. Sen, suçlu değilsin. Hiçbir zaman da olmadın."

Rowena gözlerini Mor'dan kaçırıp derin bir nefes üfledi ve parke zemine bakmaya başladı. Mor, onun hala ikna olmadığını sezinlemişti ama ses çıkarmamaya karar verdi. Olayı daha fazla uzatmak istemiyordu çünkü.

"Elain'in senden pek hoşlanmadığını duydum." diye mırıldandı bu yüzden, konuyu değiştirmek adına. Açtığı yeni konunun, Rowena'yı daha çok üzeceğini tahmin bile etmemiş, düşünmemişti. "Senden hoşlanmayan ilk kişi... Şaşkınım doğrusu."

A Court of Shadows || ACOTAR SERIES FANFICTIONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin