"and then i can tell myself
what the hell i'm supposed to do
and then i can tell myself
not to ride along with you."park - jungwon
park:
kim o
niye kolunu boynuna sarıp saçlarını öpüyor
10.21
iletildi.park:
sikerler
ne yapıyor bu
öpecekti seni
bu mu seni öpen çocuk?
10.56
iletildi.park:
sinirleniyorum yang
mesajlarıma bak
o çocukla gülüşeceğine
bana bak
11.12
iletildi.park:
bana sarıl
beni öp
benim ol|
benim olmalısın|
seni hak eden tek kişi bendim|
niye|
niye bunca zamandır sana gelmemek için direniyorum|
siktir etsene|
bende sevdiğin tek şey dudaklarım mıydı won?|
bende sevdiğin tek şey dudaklarım mıydı won?
hassiktir|
nasıl sileceğim amk|
neyse|
11.33
iletildi.
11.34
görüldü.siz:
ne
sende sevmeyi istemediğim tek şey onlar|
sevgilin seni çağırıyor jay
telefondan başını kaldırpark:
sence o benim umrumda mı jungwon?
çocuğun üstüne çıkacaksın şimdisiz:
??
kim olarak karışıyorsunpark yazıyor..
siz:
:D
beomgyu'ya tek bir şey yaparsan
yemin ederim kipark:
yapmayacağım
11.36
görüldü.park:
sadece
çıkışta bana gel
konuşalım
11.37
görüldü.siz:
sevgilinden ayrıl jay
çünkü ben çok sıkıldım
kızın da canını yakacaksın
benim de|park:
lütfen
gelsiz:
bilerek yapıyor|
off|
geleceğim
ama bana elini sürmeyeceksin
çünkü sonrasında birbirimizi durduramıyoruz|park:
çünkü sonrasında birbirimizi durduramıyoruz|
görüşürüz yang
12.01
görüldü.from jungwon
okulun bitmesiyle, çıkışa ilerlemiş ve elimden geldiğinde jay'in gitmeyeceği yolları kullanmış ve sonunda da evine gitmeyi başarmıştım.
beomgyu bugün kendi arkadaşları ile vakit geçireceği için ikimizin açısından da sorun olmamıştı.
ortak çok noktamız vardı gerçekten ve bu nedenle çok iyi anlaşıyorduk.
fakat şu an düşünebildiğim tek şey jay'di.binanın önüne geldiğimde zile basmış ardından da açmasını beklemeye koyulmuştum.
bir süre sonra kapının açılma sesinin duyulmasıyla dış kapıyı açılmış ve bende çok sürmeden jay'in evinin olduğu kata çıkmıştım.
fakat beklediğim şey kesinlikle yarı çıplak bir jay değildi.
- jay ailesi dışında mingi'yle yaşıyordu, bu nedenle buraya daha önce gelmemiştim. -ne kadar dikkatimi çekiyor olursa olsun gözlerimi asla vücuduna indirmedim, gözlerindeydim.
fakat orada da bakışlarım ister istemez ıslak saçlarına kayıyordu, irademe sahip çıktım ve onları da görmezden geldim.
ardından kapıyı onu iterek açmış ve hızlıca içeri gitmiştim.
"ne dikiliyorsun aptal gibi?"
arkamdan gelirken gülmüş ve salona geçtiğimizde de rastgele bir yere oturmuştu.
oturduğu üçlü koltuğun diğer ucuna ise ben oturmuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
la douleur exquise | jw
Roman d'amour"jungwon-ah," ismimi fısıldamasıyla gözlerimi beni perişan hale getiren ve bundan asla pişman olmayacak o gözlerine çıkardım. işte şimdi o benim üzerime eğiliyor, felaketimi görünür kılıyordu. "..bana yardım edemez misin?"