"jungwon-ah," ismimi fısıldamasıyla gözlerimi beni perişan hale getiren ve bundan asla pişman olmayacak o gözlerine çıkardım.
işte şimdi o benim üzerime eğiliyor, felaketimi görünür kılıyordu.
"..bana yardım edemez misin?"
"every little lie gives me butterflies something in the way you're looking through my eyes don't know if i'm gonna make it out alive."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
beğeni, 11k @yangwon: bu gece için🤭
@yonjun: sarayım mı belini yavrum - @parkj: ??
@chrisbg: güzeller güzeli (@yangwon bu yorumu beğendi)
@sunooo: 😯😯
@y521: bu gece chan'ın kollarında☺️☺️☺️☺️☺️☺️☺️ - @parkj: bir ilişkileri yok.
from jungwon.
saat gece on bire yaklaşırken yeonjun ile birlikte bangchan'ın bizi almasını bekliyorduk. "ulan jungwon.. o kadar güzel oldun ki, ben bile seninle yiyişebilirim bu gece." yeonjun'un en başından beri kendisini tutarak söyleyemediği şeyi ağzından çıkarmıştı sonunda, söylediği ile utandım bende.
daha önce böyle şeyleri giymiş olsam da dışarıya çıkarken pek cesaret ettiğim söylenemezdi, bu yüzden insanların yüzüne nasıl bakacağımı düşünüyordum sürekli. çok utanıyordum harbiden, "yeonjun eğer benden hoşlanıyorsan söyle." güldü ve ayağa kalkarak yanıma adımladı, saçımı kulağımın arkasına sıkıştırdı. "ya orasını bilemeyeceğim ama bence sen bana verirsin." sonda söylediği şey ile kafasına vurup ittirdim. "salak, gören de aramızda bir şey var sanacak uzak dur benden."
konuşmamın ardından telefonuma gelen aramayla yeonjun telefonuma bakıp güldü, "ha, pardon.. sen chan'a vereceksin." chan'ın aradığını görmemle hızla telefonumu elime almış ardından yeonjun'u sırtından ittirerek evden çıkartmıştım. ardından chan'a indiğimizi söyleyerek telefonu kapatmıştım.
indiğimizde ise chan'ın kocaman gülümsemesi ile karşılanmıştım. "güzellik abidesi, hoş geldin." yanına ilerlemem ile bana küçük bir sarılma vermiş ardından da ön kapıyı açarak yanına oturmama izin vermişti. yeonjun ise çoktan kendi kendine arkaya yerleşmişti. sevdiğim bir sanatçı barda konser vereceği için toplanmıştık aslında, diğerlerini çağırsak da sunoo ders çalışacağını söylediğinden gelmemişti. - woo'nun neler yaptığından habersizdik. -
yirmi dakika içerisinde varmıştık mekana ve bu süreç içerisinde de chan ile epey sohbet etme fırsatı bulmuştuk, yeonjun da onu çok seviyordu zaten bu yüzden sohbetimize çok kez eşlik etmişti. içeri girdiğimizde yeonjun hızla barmenin yanına gitmiş ve masamıza birkaç şey söylemişti. masaya geçtiğimizde, hâlâ sanatçının çıkmasını bekliyordum ben. bangchan'ın da benim dışımda gözlerini herkes de gezdiriyor oluşunu görmemle elimi omzuna attım. "chan, bir sorun mu var?" sorumla bana döndü, "hiç sorun yok, çıkarlar birazdan di mi?" onu başımla onayladım ve gülümsedim.
