cause there's no other you

159 25 62
                                    

"sen onları boş ver, ne derlerse desinler
çünkü başka sen yok
özgür sesini ver, duymazlarsa eğer yine
yine anlat hikâyeni bize
hatırla, eşsiz hediyen
seni sen yapan hikâyen
soyun korkulardan
güzellikler taşsın içinden"

yağmurlu gecenin öncesinde,
jungwon.

bilinmeyen numara - jungwon

bilinmeyen numara:
jungwon
bakar mısın

siz:
??
kimsiniz

bilinmeyen numara:
mingi ben
jay'in arkadaşı

siz:
ne için yazmıştın acaba
jay nerede söyle lütfen|

mingi:
ben jay'e ulaşamıyorum da
acaba sana hiç yazdı mı
haberin var mı

siz:
nw|
nasıl yani

mingi:
iki haftadır ulaşamıyorum
eve de gelmiyor
ailesinin yanına da gitmiyor
ne oldu bilmiyorum
kimseyi telaşlandırmak istemiyorum ama merak da ediyorum onu

siz:
ben
bilmiyorum ki
hiç
yani
yazmadı bana
bende onu merak ediyorum
sen biliyorsundur sandım

mingi:
hayır
bilmiyoruz

siz:
anladım
şey
nerededir ki

mingi:
jungwon

siz:
hm?

mingi:
ne kadar boktan biri olduğunu biliyorum
sana ne kadar çok zarar verdiğini
hepsinin korkaklığından olduğunu|
canını yaktı, biliyorum
ve her defasında ona defalarca kez yapmaması gerektiğini de söyledim
çünkü işin aslında sana aşık olmaması, ihtimaller dahilinde bile değildi

mingi:
üzgünüm, her şey için

siz:
halledeceğim

sunoo - jungwon

sunoo:
yok muymuş jay

siz:
yokmuş
canım
canım çok acıyor
tedavisi olmayan bir hastalık varmış gibi içimde
sürekli daralıyorum
nefeslerim tükeniyor
elinin titreyişi gözümün önünden gitmiyor
bazen aramızda gizli bir dil olduğunu düşünüyorum
bazen bana olan o bakışlarını yakalıyordum
en başından beri sarhoş ve nahoş bakışlarını
neyse
bulacağım onu
kaçmakta ne kadar iyi olursa olsun
çok uzaklaşamıyor benden

sunoo:
öyle
çok saçma şeyler yaptı
kendince kabullenemedi bence

siz:
yok ondan değil
o sadece
ne yapacağını bilmiyor
ama bu kalbimi kırdığı gerçeğini değiştirmiyor
yine de onu bulacağım|

yağmurda bayılan jay'in ardından, jungwon.

yağmurun altında sırılsıklamken jay kollarımda çoktan bayılmıştı, bu nedenle şimdi ayaklarım kendiliğinden ilerliyor ve eve ulaşmak adına çaba sarf ediyordu.
kapının önüne geldiğimde ise onu tutmaya çalışırken kilide zar zor soktuğum anahtar ile içeri girmiştik.
kapıyı ne kadar yapabilirsem o kadar sessiz kapattım ve onunla birlikte odama ilerledim.
onu yatağa yatırdığımda ise kenarına oturdum ve elimi usulca yumuşak, ıslak saçlarında gezdirdim.
gülümsedim, biraz daha okşadım saçlarını.
sonra yüzü benden tarafa döndü, zor da olsa açtı gözlerini.
gözleri ne kadar kırmızıysa dudakları o kadar mor ve kuruydu.
vücudu ise çok soğuktu, gözaltları yıpranmıştı.
şimdi onu burada görünce anlamak kolaylaşıyordu.
bense yanağıma düşen ıslaklığı hissedene kadar ağladığımı fark edemedim.
jay ne olduğunu anlayamadı, niye ağladığımı o da anlayamadı.
biraz yatakta dikleşmeye çalıştı ama beceremedi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 06 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

la douleur exquise | jwHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin