Son derse girmeden önceki teneffüsteydik. Son dersimiz ise bedendi. Beden dersinde mecburen okul kıyafetlerimizi değiştiriyorduk. Eğer değiştirmessek hoca eksi atıyordu ve her eksiden de on puan kırıyordu. Bü yüzden mecburen değiştirmek zorunda kalıyorduk, bir ders olsa bile.
Çantamdan çıkarttığım beden kıyafetlerimi elime aldığımda, karşımda duran iki kişi vardı. Oda Soyang ile Hye-su'ydu. İkisininde beden kıyafetleri ellerinde bi şekilde beni bekliyorlardı.
Hye-su'nun ellerini göğüs hizasında birleştirdiğini ve kaşları çatık bir şekilde bana baktığını fark ettiğimde o ise konuşmaya başladı;
"Off Juda biraz hızlı olamaz mısın? Altı dakika kaldı zilin çalmasına ne zaman üstümüzü değiştircez?"
"Tm ya aldım işte kıyafetlerimi hadi gidelim. " dediğimde Hye-su göz devirerek " Sonunda" dedi.
Soyunma odasına gittiğimizde, kapının kolundan tutup açmaya çalıştım ama başaramadım. Kapıyı arkadan biri tutuyor açmamı engelliyordu sanki. Ben açamayınca geri çekildim ve bu seferde kapıyı açmaya çalışan Soyang olmuştu ama o da başaramadı.
Zaten zilin çalmasına az kaldığı için Hye-su gergindi çünkü biz daha üstümüzü değiştirememiştik. Ve derse geç kalırsak hoca yok yazar yarım gün devamsız gözükürdük. Zaten bugün yeterince bu geç kalma konusunda kafamız ağrımıştı. Ve okulun sonunda ben ve Soyangı bekleyen bir ceza vardı. Bu yüzden de beden dersinin şimdiden hiç bitmemesini diliyordum.
Hye-su Soyang'ın yanına gelerek;
"Soyang çekil birde ben deniyim." dedi.
Soyang hemen kenara çekildi Hye-su da kapıyı açmaya çalıştı ama olmadı. Soyunma odasının içinden sesler gelmeye başladı ben biraz geride olduğum için sesleri anlayamıyordum. Ama Hye-su sinirli bir şekilde kapıya vurarak konuşmaya başladı;
"Yuna ve Haneul çabuk kapıyı açın! Bizde üstümüzü değiştiricez."
İçeriden gelen sesler bir süreliğine kesildi. Ama bir süreliğine, o ses keşke hep kesilmiş olsaydı da Haneul'ün o gıcık sesini duymak zorunda kalmasaydık.
"Hiç boşuna beklemeyin ezikler zil çalasıya kadar burdayız."
Haneul eminim Hye-su'nun şu anki yüz ifadesini görse bunları söylemeye cesaret bile edemezdi. Hye-su tekrardan konuşmaya başladı sinirli olması ses tonuna ve konuşma tarzınada yansıyordu;
"Haneul çabuk çıkın ordan bizde üstümüzü değiştiricez."
"Off Hye-su boşuna nefesini yorma çıkmiycaz o kadar. Gidin başka yerde değiştirin."
Tam Hye-su tekrardan konuşacaktı ki Soyang Hye-su'nun kolundan tutup;
"Boşver şunları hadi biz üstümüzü başka bir yerde değiştirelim zilin çalmasına az kadı."
Soyang haklıydı öğrenci zilinin çalmasına dört dakika kalmıştı. Daha fazla burada onları çıkması için bekleyemezdik zaten onların amacı da buydu geçen sefer Hye-su ile Soyang benden önce üstlerini değiştirmişlerdi. Ama ben daha değiştirmeye vakit bulamamıştım. Yine soyunma odasına geldiğimde o ikisi kapıyı yine tutmuşlardı sırf ben üstümü değiştiremeyim hocadan eksi alim diye yapıyorlardı. Tabi o hayallerini suya düşürmüştüm. Çünkü erkekler Soyunma odası boştu üstümü orda değiştirmiştim.
Doğru ya erkeklerin Soyunma odası vardı yine orda değiştirebilirdim üstümü. Hemen Soyang ve Hye-su'yu yanıma çektim;
"Hadi gidelim."
"Nereye?" diye soran Hye-su olmuştu.
"Erkeklerin soyunma odasına" dedikten sonra kıkırdamıştım.
Kıkırdamamın sebebi ise Soyang ve Hye-su'nun yüzünün aldığı ifade olmuştu. Erkeklerin soyunma odasının önüne geldiğimizde Soyang saate baktı.
"Biraz hızlı olmamız lazım. Çünkü üç dakika kalmış!" Soyang üç dakika kalmış dediğinde Hye-su;
"Ne duruyoruz o zaman" diyerek kapıyı açtı." Onun kapıyı açmasıyla Soyang'ın "Kapıyı tıklasayd-" demesi ağzında kalmış söyleyememişti.
Hye-su bir anda bağırmıştı. Sanki ona eşlik etmesi gerekiyormuş gibi Soyang'da bağırmıştı. Bağırmaların sebebini anlamadın çünkü arkada olduğum için hiçbir şey göremiyordum. En önde Hye-su, Hye-su'nun yanında Soyang, Soyang'ın arkasında ise ben vardım. Neden bağırdılar acaba diyerek Soyang'ın yanına yaklaşınca gördüğüm şeyle neden bağırdıklarını anlamıştım. Hatta onları taklit edermiş gibi istemsizce bende bağırmıştım.
Gördüğüm şey Ying-lam ile Yangil'in üstü çıplak altlarında ise sadece havlu olmasıydı. Bir önceki ders onların beden dersiydi ve bu yüzden terlemiş olacaklar ki duş almışlardı. Ying-lam Hye-su'nun karşısında altında sadece havluyla duruyordu. Soyang ise ellerini gözleriyle buluşturmuştu altlarında sadece havlu olduğunu görünce. Ama biliyordum ki parmaklarının arasından onlara bakıyordu. Hye-su şoka girmiş olacak ki gözleri fal taşı gibi açılmış bir şekilde Ying-lam'a bakıyordu. Ying-Lam ise kafasını Yangil'e hafifçe çevirip göz ucuyla bakmıştı sonrasında kafasını arkaya atmış ıslak saçlarını elleriyle geriye doğru taramıştı.Ve Hye-su'ya odaklanmıştı.
"Üzgünüm güzelim ama mahrimiyetimi gelecekteki eşime saklıyorum."
Ying-Lam'ın böyle söylemesi Hye-su'nun yanaklarını kızartmıştı.
"Ne saçmalıyorsu-"
Diyip omzuna vuracakken, Ying-Lam Hye-su'nun bileğini tutmuştu.
"Daha benimle arkadaş bile değilken, bana dokunmakla neyi amaçlıyorsun?"
Hye-su bileğini sertçe geriye doğru çekmişti. Tam kendini savunucakken sözünü kesen bu sefer Yangil olmuştu. Bir Elini yukarıya doğru kaldırarak
"Bir dakika bir dakika!"
Demiş bütün gözlerin kendine çevrilmesini sağlamıştı. Yangil, Soyang'ın önüne geçip, ona doğru eğilerek boylarını eşitlemişti. İşaret parmağı ile Soyang'ın kapattığı ellerine dokunarak
"Bu napıyor ya! Sanki aradan baktığını görmüyoruz." Yangil'in böyle söylemesi üzerine Soyang arkasına dönüp gözlerini açarak;
"Hiçte bile senin o vucuduna meraklı mıyım sanıyorsun? Neden bakim ki?" derken kollarını göğüs hizasında birleştirmişti. Yangil ise yüzüne alaycı gülümsemesini yerleştirip;
"Meraklı olmasan başından beri gizlice parmaklarının arasından bakmazdın hanfendi." Hanfendi dediği kısmı vurgu yaparak söylemişti.
Soyang küçük bir çocukmuş gibi sağ ayağını yere vurarak; "Bakmadım ben sana ya." demişti. Yangil ise kafasını sağa sola sallayarak;
"Hayır baktın."
"Bakmadım."
"Baktın dediysem, güzelim baktın."
"Bakmadım"
"Baktı-"
"Aaa yeter artık küçük çocuklar gibi kavga edip durmayın." bu sefer, araya girerek sözü kesen kişi ben olmuştum.
Satır arası yorumlarınızı ve yıldızları eksik etmemeniz dileğiyle. Bir sonraki bölüme kadar Allah'a emanet olun. 😁

ŞİMDİ OKUDUĞUN
School 2023
AléatoireOkulda olan olayları akışına bırakır insan. Akışına bıraktığı olaylarda kaybolur kimi zaman...