Rose′nin açma tuşuna uzun süre basması sonucu açılmaya başlayan telefonuma bakıp yutkundundum Rose elinde tutup sallarken
"Bu ne Lisa, tost makinesi mi? "
Ben ne yapacağımı düşünürken Rose′nin dediği şeye karşı gülen Jisoo ve Jennie′ye gülümsemeye çalıştım ve hızlı bir hamleyle telefonumu Rose′nin elinden kaptım
"Şarja takmayı unutmuş olmalıyım, son zamanlarda biraz fazla yorgunum"
İnanmış gibilerdi. Ben telefonumu şarja takıyormuş gibi yapmak için diğer odaya geçerken onlar orada oturmaya devam ettiler bir süre daha. Tekrar oturma odasına , oturdukları yere döndüğümde gayet ciddilerdi . Hem de korkacağım derecede fazla ciddi...
"Ee anlat "
Yutkundum. Sesimin titrememesi için içten içe Tanrı'ya yalvarırken yutkundum. Sanırım yakalanmıştım ve onlar herşeyi anlamışlardı
"Neyi anlatayım? "
"Haberleri görmedin mi? "
Tuttuğum nefesimi yavaşca verdim ağzımdan. Tabii haberleri soruyorlardı aptal Lalisa, başka neyi soracaklar!?
"Ah evet " dedim gözlerimi yere kilitlerken
"Şu Hannah meselesi "
Önümdeki üç kız ciddiyetle beni izlerken kendimi çok gergin hissediyordum .Normalden daha gergin. Ben beynimde açıklamak için birkaç cümle toparlarken Jisoo girdi araya
"Nedense bizden birşey saklıyormuşsun gibi hissediyorum"
Ben yerdeki bakışlarımı endişeyle Jisoo′ya kaldırırken bacaklarımın üstündeki elimi tuttu bana yaklaşarak Jisoo
"Bana,bize her şeyi anlatabilirsin Lisa, biliyorsun"
Derin bir nefes alırken birşeyler soracak gibiydi ve bu beni daha da gerip korkutuyordu , anlamışlar mıydı yoksa?
"Anlatacağım birşey yok " dedim kararlılıkla , biraz da soracağı şeyi engellemek için
"Senin anlatacağın birşey yoksa ben sana soracağım" dedi Jisoo. Korkuyordum ve soğuk soğuk terliyordum. Dolmak üzere olan gözlerimi hızlı hızlı kırparak dolmalarını engelledim
"Bang Chan′la aranızda gerçekten birşey mi var Lisa? "
Bu soru hiç güzel bir soru değildi ama en azından beklediğim şey değildi. Sorulan soru karşısında şaşkınlığımı gizlemeye çalışırken kafamı iki yana salladım
"Sadece arkadaşız, daha ilerisinde birşey yok"
Gerginliği biraz dağıtmak için gülümsedim
"Hatırlıyor olmalısın unnie, staj zamanlarında biz onunla dedikodu yaparken hep bize kızardın?"
Sanırım ortamın gerginliğini gerçekten dağıtmayı becermiştim çünkü önümdeki üç kadın da gülümsemeye başlamıştı
"Hatırlamaz mıyım?" dedi Jisoo gülmeye devam ederken
"Bakma sen kızdığıma, konuştuğunuz dedikoduları duymak için ben de can atıyordum"
Herkes gülmeye devam ederken sonunda gerginliğin dağıldığına ve hiçbirşey anlamamalarına dua ettim. Telefonumun çalmasıyla onu bıraktığım odaya yöneldim kızlardan da izin isteyip
Ekrana birkaç dakika boş boş baktıktan sonra elimi alnıma götürdü . BamBam arıyordu . Yani daha doğrusu dikkat çekmemek için BamBam diye kaydettiğim , sevgilim? Taehyung arıyordu . Biraz daha açsam mı açmasam mı diye düşünürken tekrar tekrar aramasına karşı mesaj yazmaya karar verdim . Konuşsaydık kızlar duyabilirlerdi çünkü
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Difficult Reunion///Taelice
Fiksi Penggemar"Sana söz veriyorum sevgilim, bir gün kavuşacağız"
