Lalisa Manobal
Gözlerimi açıyorum . Gözyaşlarıyla gözlerimi açıyorum .Elime geçen ilk şeyi duvara fırlatıyorum , şanssız bir yatak ucu mantar lambası. Taehyung′un Jennie′yi öpüşünü hayal ediyorum..
Işık kısmı paramparça olmuş lambaya bakıyorum . Ağlıyorum
Kedilerime ve köpeğime ihtiyacım var . Jeon′u aramak için telefonumu arıyorum , binlerce arama var , kimin aradığına bakmıyorum bile
Jeon′un numarası olmadığı için menajarimi arıyorum. Telefon açıldığı anda konuşmaya başlıyorum
"Bana Jeon Jungkook′un numarasını verin "
"Tabii efendim hemen gönderi- "
Ağlayacağımı anladığımda telefonu kızın yüzüne kapatıyorum. Ağlamaya bile halim yok . Ellerimi yatağın yanlarına yaslıyorum . Kafamı yukarı kaldırıp geriye atıyor , gözlerimi kapatıyorum .Nefes alırken boğuluyorum.. Sekreterin attığı numaraya bakıyorum ve hemen arıyorum . Nefes alamıyorum . Yatağa uzanıp derin birkaç nefes alırken Jeon′un telefonu açmasıyla konuşmaya başladım
"Jeon "
Nefesim sanki peşpeşe elli kat merdiven çıkmışım gibiydi .Elimi boğazıma götürüp konuşmaya devam etmeye çalışırken Love′ ın havlama sesini duydum
"Hayır hayır , o senin yemeğin değil "
Love muhtemelen Jeon′un birşeyleri yemekle meşguldu .Birkaç hışırtının ardından telefonda tekrar Jeon′un sesi duyuldu
"Ne kadar da tatlı hayvanların var böyle "
Bunu yarı alay yarı ciddiyetle söylemişti sanki . Elimdeki boğazımı indirip doğruldum ve nefesimi düzenlemeye çalışmaya devam ettim . Jennie′nin söyledikleri aklıma geldikçe nefesim daha da kötü oluyordu
"Lisa , orda mısın? "
Yutkundum ve gözümden bir yaş düşerken ayrıca derin nefesler çekerken konuşmaya çalıştım. Tabii buna konuşmak denirse . Jeon′un adını söylemekten başka yapabildiğim bir halt yoktu
"Jeon "
"İyi misin? "
Gittikçe kısılan sesimle konuşmaya çalıştım
"Lütfen , lütfen gel "
Telefon kapanıyor , yattığım yerde doğrulurken etrafta su arıyorum . Hiçbiryerde su yok . Derin nefesler alırken mutfağa ulaşmaya çalışıyorum .
Sonunda mutfağa girdiğimde biraz tezgaha tutunup nefesleniyorum . Lanet olsun ki nefes alamıyorum!!
Tezgahın kenarındaki bardağa uzanıyorum . Arıtmayı tireyen ellerimle açıp gelişigüzel dolduruyorum bardağı . Bardağı dudaklarıma götürüyorum
Aklıma Jennie′nin söyledikleri geliyor
′Lisa biz Taehyung′la öpüştük...′
Titreyen elim daha bir yudum bile içemediğim su bardağını taşıyamıyor. Düşürüyorum . Sert bir kırılma sesi kulaklarımı dolduruyor . Cam parçaları bacağımı sıyırıyor . Neyse ki üstümde uzun birşey var. Dudaklarımı nefes almak için aralıyorum .Aklımda hala o ses dönüyor
′Lisa biz Taehyung′la öpüştük′
Titreyen ellerimi yüzüme götürüyorum .Nefes almak için araladığım dudaklarıma hafif tuzlu sıvı giriyor .Aklımda hala o ses dönüyor
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Difficult Reunion///Taelice
Fiksi Penggemar"Sana söz veriyorum sevgilim, bir gün kavuşacağız"