Verdadero y falso

V

(Tamam gönül ister güle eğlene yazsaydim ama biraz başımı dagitmam lazım)

"Şimdi ne yapacaksın? Saat geç oldu istersen burda kal bu akşam." Diyen Severus'un sesiyle ona döndüm. "Yok ben malikaneme giderim." Griffindor malikanesinde kalıyordum -çünkü lordluklarımın en masumu oydu-.

O konuşmanın ardından babalarımın hayatını dinlemiştim. Normal bir hayatları vardı, peki niye buralardaydık? Sormaya yüzüm yetmiyordu fakat merak ediyorum.

"En azından bu gün bizde kal" Dedi Marvolo. Yüzünde hafif bir umut vardı.

'Kalmalı mıydım?' Diye düşündüm. 'Sanırım bir günden birşey olmaz.' Derin nefes alıp yenilgiyile "Olur." Sözü ağzımdan çıktı.

İkisi gülümsediler. "Heppy, hızla varis odasını hazırla" ev cini bir anda gelip tekrardan kayboldu. "Varis?" Demişim öyle. "İkimizin oğlusun tabii ki varisimizsin."
Bu söze duygulanmadan edemedim, Dursleylerle anca bağırış çağırış, Hogwartsta anca olaydan olaya, Weasley ailesi de bana yapışıyordu. Zoraki gülümsedim.

"Yarın aslında misafirimiz vardı." İkisi birbirine baktı. "Kim?" Marvolo "Parkinson."

"Bilmiyorsundur ki Pansy ile-"

"Evlilik anlaşmam var." İkisi de tuhaf bir şekilde baktı, sormak için ağzını açtı ama kapattılar aynı anda.
"Bunu hakkında bilginin nereden geldiğini sormayacağım." Dedi. "Memnun olurum." Diyip mahcup bir şekilde gülüp başımı kaşıdım.

"Bu arada şu Alexander Wang olayı?" Diye sordu Marvolo. Sanırım onlara bunu anlatmayı borçluyum. "Onunla size aslında bilgi veriyordum." Yarı doğruyla dedim. "Nerede tanıştınız?" Dedi Severus. "Dükkanında" Doğru söyleyerek dedim.

"Kahvaltı saat 8'de"

Severus ellerini omzuma koydu. "Ne zaman hazirsan gelebilirsin" Varis odasına yürüyüş yolu ise sessizdi. "İyi geceller oğlum" , "İyi uykular evlat"

"İyi geceler babalar..."

____ uyumak istiyorumm ____

Uyandığımda saat 5'idi. Alışkanlık ile uyanmış ve güneşin doğuşunun tadını çıkarmıştım. Saat 6'ya doğruda sıkılıp malikanede dolaştıktan sonra kütüphaneyi bulup orada zaman geçirmiştim.

Cama tıklatma sesi ile cama yöneldim. Gringotts baykuşu olduğunu görünce içeri aldım. "Üzgünüm sana verecek atıştırmalığım yok." Dedim mektubu alıp açtım.

Lord Hadrian Riddle-Prince,

Resmiyete çıkış tarihiniz, kasalarınız hakkında, cincüce ulusunun arkadaşı'lığı konularında bir görüşme talep ediyoruz yarına.
(Resmi cüppe giyinilmesi tercih edilmelidir.)

Lithle
Gringotts Resmi Dairesi

Mektubu okuduktan sonra iç çektim. O sırada Marvolo odaya girdi. "Burada ne yapıyorsun?"
Endişeyle "Burda olmama izin yok muydu?" Sordum. "Hayır, elbette var." Gözü Gringotts baykuşuna takıldı. "Bir sorun olmadığını düşünüyorum?" Onaylayarak başımı salladım. Baykuş açık camdan uçup gitti.

"Bakabilir miyim?" Bilemeyerek uzattım. Aldı. Sonra hemen gözü büyüdü. "Cincüce ulusunun arkadaşı olmayı nasıl becerdin?" Omuz silktim. "Nadir bir şey mi?" Başını salladı. "Öyle, eğer ki cincüce ulusunun arkadaşı olursanız dokunulmazlık kazanırsınız" Vay beeee...

"Bu arada hangi Lordluklara sahipsin?"

"Söyleyemem."

"Niye?" Dedi. "Sana söyleyecek kadar güvenmiyorum." Bir süre dondu. "Anlaşılabilir."