Topluluk tekrardan toplanmış ve etraf tekrardan kalabalıklaşmıştı.
Meraklı yüzler çoğalırken, bende Weasleylere bakıyordum."Öhm öhm..." Bir sesle herkes o tarafa döndü. "Oh Lord Harrison!" Dumbledore'u görmemle yüzüm donuklaştı.
"Sizin için Lord Ermys, Lord Dumbledore... Şu an vereceğim cezanın önüne geçtiniz" Dedim düz sesimle.Dumbledore şaşırdı. "Ne olmuş?" Olayı bildiğine o kadar emindim ki gözümü devirmemek için uğraşlarım sonuç buldu. "Kutsallara hakaret ve yasaklı büyüyü benim üzerimde kullandı Leydi Weasley." Dedim. "Müttefiklerinizi iyi seçmelisiniz lakin siz ışığın Lord'u sizsiniz, bence sizden birinin bu büyüyü kullanması..." Dedim alayla.
Dumbledore şaşkınca neda çıkardı. "Ciddi misiniz?" Bu sefer kendimi tutmayıp gözlerimi devirdim. "Bana inanmıyorsan bile bir sürü görgü şahidi var." Öksürdüm. "Şimdi çekilin cezanısını vereceğim." Dumbledore başını salladı ve çekildi.
Yoktu.
Molly Weasley kaçmıştı.
Sinirle tısladım ve Dumbledore'a döndüm. "Sizin müttefikleriniz çok güzel ışığın tarafını tutuyor galiba." Kahkaha attım. "Dumbledore sizi uyarıyorum. Benimle uğraşmayın ya siz ya da senin müttefiklerin..." Dudağımı yaladım. "Ne de olsa İngiltere Sihir Krallığı benim hakkım..."
Dumbledore "Elbette sizle bir kusurumuz yok... O-" Yediği tehditi sindirmeye çalışarak "Onu bulmaya çalışacağım." Alayla sırıtmamı tutmaya çalıştım.
Anlamadık sanki onun kaçması için süre vermediğini...
Şaka midurr onun salaklığı?
"Eminim bulursunuz..." Dedim yapmacık gülümsemem ile. "Banshee gidiyoruz" Başını salladı. "İyi akşamlar Lord Dumbledore" Diye selamlayıp oradan ayrıldık.
(...)
"Severus?"
Severus Snape hızlan şömineden çıkıp hızla Marvolo'ya sarıldı. "Senin hakkında endişelendim." Dedi. "Senin yanına gelecek zamanda bulamadım... Herşey çok karışıktı." Ayrıldı ve hızla avucunun arasına yanaklarını aldı. "Iyisin değil mi?" Dedi. "Iyiyim." Gülümsedi.
"Herşey kolaymış gibi bahsedemezsin... Harrison'un yaptığı konuşmada sana konulan kısıtlama-" Hızlıca dudaklarına yapıştı. Severus biraz şaşırsa da karşılık verdi. Marvolo ayrıldı. "Şimdi daha iyiyim." Kendinden emin şekilde yanaklarında olan elleri tuttu. "Sadece şaşırdım o kadar." Kıkırdadı. "Düzgün biri olacağım."
Severus'un gözleri doldu. "Keşke seni anlaya-" Marvolo elleri ile onun dudaklarını kapattı. "Olan oldu." Iç çekti. "Sadece beklemiyordum. Bir anda beni basacaklarını..." Yarım bir şekilde gülümsedi. "Pijamalarımlaydım." Severus elinde olmadan güldü. "Gel oturalım." Ikisi de koltuğa geçip oturdu.
Ikili bir süre birbirlerine yaslanıp sessiz bir şekilde oturdular.
"Severus..."
"Hmm?"
Marvolo gülümsedi. "Oğlumuz çok büyük biri oldu." Göğüsü gururla kabardı. Severus gülümsedi. "Yanında olamasakta..." Marvolo gülümsedi ama burkuk bir gülümsemeydi bu. "En azından fazla engelemiz kalmadı." Severus'un elini tuttu. "Artık beraber olalım istiyorum. Hep birlikte..."
"Bende umuyorum."
"Artık ummayacağız." Dedi keskin bir şekilde.
(...)
"Hedwig ve Black kavga etmeyin" Diye uyardım.
(Y/N: Yılana isim verdim mi bilmiyorum verdiysem hatırlatabilir misiniz?)
İkilinin bir araya geldikten sonra hep atışıyorlardı. Onların bu hâllerine gülüp önümde ki mektuba baktım.
Merhaba Harrison,
Baya meşgul olduğunu biliyorum, umarım iyisindir. Kendini fazla yorma tamam mı? Bu arada biraz geç olsa da yarın bir balo olacak oraya gelmelisin! Bizim evde olacak saat akşam 7'de ve nişanımız tekrar duyurulacak. Bu arada mektubun yanında davetiye de koydum.
Sevgiyle,
İmza
Parkinson PansyElime hızla kalemimi aldım.
Merhaba Pansy,
Elbette orada olacağım. Partide görüşmek üzere.
Sevgiyle,
İmza
Harrison"Hedwig sana bir mektubum var." Hedwig heyecanla cırladı. Güldüm ve mektubu ona bağladım. "Pansy Parkinson'a gidecek." Dedim. Hedwig camdan gidip uçarken davetiyeye göz gezdirdim. Sonra da üstü dolu olan masama...
İç çektim. Biraz gaza gelmiş olabilirim. Lakin elimde neredeyse batacak iki hanedan almış bulunmaktayım.
Niye Weasley ve Prewett almak istediysem. Daha çok iş...
İş
İş
İş
Başka birşey bulamaz mıydım hayatımda? Sanırım şu anlık bana iyi davranan Fred ve George'a devretmeliydim belki. Yorgunlukla başımı masaya yasladım. Biraz dinlenmek hoş gelmişti kulağa...
(...)
"Lord Eryms partiye buyurmanız bir onurdur. Sizi parti alanına kadar eşlik edeceğim." Başımı sallayıp onayladım. Birkaç koridordan geçtikten sonra parti alanına varmıştık. "İyi eğlenceler." Diyip ayrılan kişiye gülümsedim.
Etrafa baktığımda çok dolu olduğunu görünce anksiyetem artmıştı. Ne yani ilk partim? Gözüm tanıdık yüz ararken Bakan Fudge'nin benim yanıma geldiğini gördüm. "Nişanınızı kutlarım Lord'um." Bana elinde ki içecekten birini uzattı. Bende aldım. "Teşekkürler." Dedim hafif gülümsemeyle. O da gülümseyerek ayrıldı.
Kesinlikle herkes yalakaydı herhalde.
Gözlerim etrafa bakarken Pansy görünce rahat bir nefes verdim ve yanına gittim.
"Pansy!" Dedim yanına gelince. O da beni görünce gülümseyip sarıldı ve bende karşılık verdim.
"Harrison! Seni özlemişim." Dedi benden ayrılıp içtenlikle. Kıkırdadım. "Bende" Elimde olan içecekten yudum aldım."Bu arada Snape'te burdaydı. Baban-" Hızla ağızını kapattım. "Şştt!" Dedim panikle. Pansy gözleri büyüdü. "Ozuy dileyiyom." Elimi ağzından çekti. "O burda değildi." Başımı salladım sakinleşmek için içeceğimden bie yudum daha aldım. "Burada olacağını sanmazdım. Yeni affı çıktı." İçeceğime baktım. Asitli, fazla ekşi ve acı bir tadı vardı. Pansy içeceği tutan elimi tuttu ve kendine çekti. "Seni anlıyorum. Ailen... " Dedi üzgünce. "Sıkıntı değil." Gülümsemeyle. "Emin misin?" Snape'i fark ederek gözüm ona daldı. "Hm-hm"
Pansy benim baktığım yöne bakarak "Snape'i görmüşsün, yanına gidelim mi?"
Çekingen bir tavırla "Bilmiyorum..." Pansy beni süzdü. "Son olaydan sonra ne hissettiklerini bilmediğin için endişeleniyorsun değil mi?" Bardağı stresle dikledim. "Sanırım..." İç çektim."Konuşmadan bilemezsin-" Bardağa vurulma sesi gelince herkes sustu ve o yöne baktı.
Pansy'nin babasıydı. "Size kızım Pansy Parkinson ile Harrison Salazar Ermys'in nişanlandığını bildirmekten zevk duyuyorum."
Bu sefer gözler bize döndü ve alkışlanmaya başladık.
"Tebrikler!"
Her bir ağızdan bizi tebrik ettiler.
Taaa kiii... Kapı açılma sesiyle durduk. Gelen kişiyle herkes şaşkınca sesler çıkardı ben ise gözlerim büyüdü. "Baba...?" Demiştim istemeden.
Gelen tahmin ettiğiniz üzere Voldemort yada Tom Marvolo Slyhterin olarak duymuş olmuş olabilirsiniz ayrıca benim babamdı.
O sıra fark etmeden bayılmışım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Verdadero y falso
FanfictionHarry Sirius Potter gerçekleri öğrenince neler olacak? (. ) |Yasal Uyarılar:Hiçbir karakter sahip değilim, kurgunun sahibiyim. |Uyarılar: Fandom gereği olumsuz örnek ve davranış içerebilir, bazı kişileri rahatsız edecek içerik barınabilir ve soka...